Jack | Klavye içerisin[d]e oldukça fonksiyonel bir şekilde yer alan SD kart okuyucusu, 2 adet USB portu ve audio jack girişi ile eğlence merkeziniz olmaya aday., | TheGate, | 136, Ağu2011 | Lacivert üstüne çapraz beyaz haçıyla St. Andrew gidince 'Jack' falan kalmayacak!, | MBelge, T, 21.9.2014
s.
jackfruit | Jack yemişi. | Antalya'nın Alanya ilçesinde üretici Tunahan Soylu (31), 5 yıl önce Vietnam'dan getirttiği, dünyanın en büyük meyvesi olarak bilinen jackfruit meyvesini yetiştirmeyi başardı. Soylu, bu yıl meyvenin ikinci hasadını yaptı. Sınırlı üretim nedeniyle mevyeye olan talebe yanıt veremediklerini söyleyen Soylu, şimdiye kadar yetiştirdiği en büyük jackfruit meyvesinin 6,5 kilogram ağırlığında olduğunu söyledi., Akın Biricik, Hr, 16.11.2024
a.
ing.
jakarlı | ayak havlusu jakarlı, |
s.
jaklon | tekst. | METİN AKSESUAR Kemer ve Jaklon İmalatı., | | https://www.google.com/maps/d/viewer? mid=1wNBINHpmMkMGhGPpRz-532NYXtU&hl=en_US&ll=41.01306600000003%2C28.88322800000003&z=17, 26.5.2017g
a.
jakobenizm | Jakobencilik | Ve ben faşizmin ve totalitarizmin elitizmin ve jakobenizmin olmadığı bu cennet sahraya feda olmak için şehadetimi getirdim., | SerkanTorun, 18.3.2008 | http://www.saityakut.com/? m=200803, 7.6.2014g
a.
jakuzili
s.
jakuzisi olan.
"İnternete jakuzi yazılınca çıkan bu jakuzi fotoğrafı, Sancaktepe'yle ilgili jakuzili yalan haberlerin görsel malzemesi oldu.", A H Coşkun, Hr, 8.4.2024"
jalapeno | İspanyolca, (jalapeño) halapenyo diye okunan ve süper acı biber anlamına gelen kelime.
a.
jalapeno sosu | yeni. jalapeno denen çok acı Meksika biberinden yapılan sos | Aslında yeşil olurlar bildiğim, ama Burger King'deki jalapeno sosu nedense kırmızı..., | (zomzom, 26.04.2000, EkşiS
a.
jale | frs. çiy | Farkı yoktur giryeden rûy-i çemende jâlenin, | RecaizadeMEkrem, EGŞA, 217 jale | Hasret bana bir göz yaşıdır jale gibi, SBumin+
a.
jammer
a.
ing.
jammer 1990+? | oku. Ce-mır sinyal karıştırıcı; parazit yayan ve sinyal bozucu veya kesici cihaz. bir alıcı-vericı sistemde aradaki iletişim ortamını bozmaya yarayan alete denir. Genellikle alıcıyı (çoğunlukla radyo) hedefleyen kuvvetli bir vericidir. 5.6.2002 soulfly, EkşiS | Hukukçular, bazı cami, sinema ve tiyatro salonlarında kullanılan frekans ve sinyal karıştırıcı | jammer cihazlarının | haberleşme özgürlüğünü ihlal ettiğini öne sürdü. , | 7.2.2008, | http://www.memurlar.net/haber/101195/, 27.2.2015g
a.
jammer sinyal kesici
b.a.
Cep telefonlarının yaydığı dalgayı engelleyen düzenek.
Jan drda/ o akbal, üstün ilke
janjanlı | Her ne kadar bizlerin içteki 'janjanlı' reformlar kadar üzerinde kalem oynattığımız bir konu olmasa da bu gelişmenin gerçek bir devrim niteliğinde olduğunu düşünüyorum., | MAltınok, T, 12.7.2011
s.
janti
"Sözünü bal ile kestim Pakize... Bu "mon koko" tabiri de nereden çıktı? –Onu da mı bilmiyorsun?... Zavallı Müeyyetçiğim, sen, hakikaten zamanından çok geri kalmışsın... O, bir janti, minyon tabirdir ki, sevdalı küçük kadınlar çok sevdikleri küçük kocacıklarına verirler. Görüyorum ki sen, buna layık değilsin! .", R N G, Tanrı Misafiri, 54-55"
jantileşme | [K]avrama başta | soylulaştırma olmak üzere | mutenalaştırma, | seçkinleştirme, | nezihleştirme, | ehlileştirme, | kibarlaştırma, | burjuvalaştırma hatta | jantileşme gibi birbirinden farklı kelimeler ile önerilen karşılıkların hiçbirine de o kadar sıcak bakmaksızın., | CAktaş, T, 15.3.2012
a.
jantiyom | gentilhomme soylu kişi 13.5.2008 lunedor, EkşiS | Tam tersi, o devrin Kasımpaşa aristokrasisinden kendi halinde bir jantiyom-., | İOAnar, GK, 10
a.
fr.
janus | Eski Roma'nın iki yüzü bulunan tanrısı; bir yüzü şehirden çıkanlara bir yüzü şehre girenlere bakıyordu. Tköseoğlu, T, 1.6.2012 | Cemal Kafadar: Totemi gülen bir Janus: Geçmişe baktığı kadar geleceğe de bakar., | LeventYılmaz, T, 27.7.2011 | Zindanlarında kendini çürüten devlet aklına karşı, Janus'a öteki yüzünü hatırlatır hep Kemal Tahir., | ÖmerErdem, HrKitapSanat, 26.5.2017
a.
ing.
japon elması | Geldik ayıların karşısına... Ayıların yemek saati imiş... Küfeler içinde, Japon elması dedikleri, tırnak boyu elmalar veriliyor hayvanlara..., Ş N Berker, Matbuat Hazretleri, 1953, 60 | okulun işin ve senaryon arasında / bak bunlar Japon elması / senden birazı da bana kalsın., | S Koçak 2001, 27
b.a.
japon kutusu
"Hele yıkık bir binanın bacasına yuva kurmuş leyleklerden birinin beliren ayak üstü silueti! Şehriban bunun için: —Siyah lake japon kutusu üzerindeki resimler sanki, değil mi? demişti. Bunu diyen o kadar ince, artist ruhlu bir kız Sarı Ali veya Çapa Sami'ye yüz verir mi?", R H Karay, Sonuncu kadeh, 1965, 85"
japon yelpazesi
a.
"Umduğu gibi renk demetleri merdivende göründüler, basamakları çıktıkça Murad'a göre aşağıdan yukarıya renk, ışık, bahar yükseliyordu, bir japon yelpazesi açılıyordu.", R H Karay, Sonuncu kadeh, 9"
japonolog | japoniyatçı, Japon bilimci | İlginçtir ki analiziniz Japonolog Maseo Miyoshi'nin Japonyada ilk dönem yazın hakkında söyledikleri ile aynı çizgide ilerliyor-., | GeraldVizenor/YErtuğrul, İzafi, Aralık-Ocak 2012-2013, 62
s.
jarse | Naylon jarse miydi neydi adı; insan tenine aykırı bir şey; elimi üzerinde gezdirince içim elyaflanırdı, üzerime geçirdiğimde cam kesikleri kaplardı sanki bedenimi., | YÇongar, T, 13.1.2012
a.
jazz | caz | Soul, funk, jazz ezgilerinin harmanlandığı trip hop tarzı bir müzik yaptığı söyleniyor., | HGeviş, T, 9.1.2013
a.
müz.
ing.
jean d'arc
"Evvel zaman önceydi / Herkes kendi yırtık duasında tanrısını ararken / Ansızın ben gelmişim dünyaya / Olimpos var mıymış o zaman / Jean d'Arc'lar türemiş miymiş / Hiç bilmem", Haydar Oğur, 1994, 120"
jeanne d'Arc | Ailem tabii ki müslüman, ama ben Jeanne d'Arc olmak istemeyirom., | SılaŞahin, R, 23.8.2011
jelatinli
s.
jelatinle kaplanmış.
"jelatinli kürdan", 1.7.2021+"
jelatinli | Jelatinli uykular // jelatinli uykularımı şehir çöpleriyle ayıkladım /.../ mesela şehrin jelatinli uykularına aşk kadar / sahih kelimeler adamalıyım fabrikasyon tuzağından sıyrılarak, | BilalCan, Vaveyla, 9
s.
Jenealog | Soybilimci, soy bilgini | Her şeyden evvel şu noktayı tesbit edelim ki jenealoglarca ihtilata uğramamış hiçbir aile nesebi ve antropologlarca da hiçbir saf ırk olmadığı gibi, 'linguistique=lisaniyat' âlimlerince de dünyada hiçbir saf dil yoktur., | İ H Danişmend, Cm, 1.7.1942, 2
a.
jenerik
s.
jenerik bir özelliğe sahiptirjbjd 25.02.2024+
jenerik –ği | fr générique | 1. Tanıtma adı. 2. Sinema, tv (***) Tanıtma yazısı. 3. Dış, büyük? ? | İçeriğini bir açıklasalar...! Titreyip destek veya ders vermek; hatta ders almak bile istiyorum..! Titreşim geçiriyorum resmen! Sabırsızlanıyorum, onun için: Jenerik değil içerik diyorum...!!!, | H Çözer, 16.9.2009 Genel ağdan. | 1997 yılında Güney Afrika'da başlanan bir uygulama, Sağlık Bakanlığı'na gereksinim olduğu durumlarda jenerik AIDS ilaçlarının patent haklarını kaldırma yetkisi veriyordu., | F L Şensever, Sosyalist İşçi 232 (4 Mart 2005). | Açık ki burada jenerik bir Karamanlılık iddiası söz konusu. Karaman'dan gelmişlik, | biz öteden beri hep Türk ve Müslümandık anlamına kullanılıyor., | HBerktay, T, 29.7.2010. | Yeryüzünde kimse o büyüklükte bir şehir görmemişken, bunlar jenerik rakamlardan ya da 'muazzam' ünlemlerinden öteye geçemez., | HBerktay, T, 4.9.2010. | Jenerik Plan'da Boğaz köprülerini korumayı unutmuşlar., | EUslu, 30,1.2010 | Denizkurdu 2019'un jenerik bir senaryoda gerçekleştirildiğine dikkati çeken Akar, 'Jenerik ülkeler kullanılarak icra edilen bir tatbikat. Dolayısıyla tatbikattaki yerler veya yapılan faaliyetler hiçbir şekilde başka bir ülkeye karşı değildir., Cum G, 25.5.2019 | Bu toplantı da tıpkı balyoz gibi o günlerde 'jenerik' diyerek geçiştirilmeye çalışılmıştı., | M Baransu, 26.3.2012 | ... jenerik bir ürün burada..., Kamil Köse, 21.08.2024 | Bu da çok jenerik çalışmalarda bulundu., Cem Gazioğlu, 27.02.2025
a.
Jenga | jenga > swahili kujenga: inşa etmek, yapmak. Dikdörtgen taşların üçer üçer olmak üzere önce düz, sonra yatay şekilde yerleştirilip kule oluşturulur, ardından her oyuncu nöbetleşe bir taşı çekip kulenin tepesine ekler. Kuleyi yıkan taşı çeken oyuncu yitirir. 1983'te Londra Oyuncak Sergisi ile pazara çıktı. | düzgün kesilmiş tahta parçalarını güzelce dizip sonra bütünü devirmeden alttan parça çekip üste koyma oyunu. başta zevkli bir süre sonra sıkıyor ama., | 23.02.2000 00:36 zoparrat, EkşiS | Dizginleri gevşettiğin anda, tıpkı senin oğlan gibi, Jenga oynarken omurlarından biri çekilip alınmışçasına serbest bırakıyorlar kendilerini, solucan misali!, | Ali Benice, Öteki dünyadan haftasonu ziyareti, 2014, 86
a.
ing.
jeoarkeolog | Dikili ilçesinde yer alan Bademli köyünde yürütülen yüzey araştırmalarında, jeoarkeologların çalışmaları ile buradaki yarımadalardan birinin antik dönemde aslında bir ada olduğu ve kara ile arasındaki boğazın alüvyonlarla zamanla dolduğu anlaşıldı., | Arkeofili, 17.12.2015
a.
jeofizik
16.02.2024
jeopolitikçi jeopolitik bilgiler uzmanı | Dr. Nejat Tarakçı, jeopolitikçi ve stratejist tarafından kaleme alınan Rusya Türkiye ilişkilerinin bozulması neden isteniyor? Başlıklı içerik TASAM internet sitesine eklenmiştir.(sic), | TASAM, 4.12.2015
jeopolitize olmak | ...tüm süreçler jeopolitize oldu., Gökhan Çınkara, HaberTürk Tv, 17.09.2024
b.f.
jestiyon | benzer kökten otojestiyon. | Bu nedenle, Yargıtay, devamlılık göstermeyen temettü ikramiyesi ile jestiyon priminin ihbar tazminatında dikkate alınmayacağını kararlaştırmıştır., S Süzek, 521 (Y9HD, 11.2.1998, 20971/1384, İBD, Nisan 1999, 201)
a.
jestleşmek | İng. Gest +tr –leşmek BTS- | Şef, epey hareketliydi ve solistle çok güzel jestleşti, | JülideKarahan, | http://aslindacokbasit.blogspot.com.tr/2011_07_01_archive.html, 25.7.2011, 1.5.2014de g
f.
ing.
bts-
jestus | Çünkü orijinal eserin göndermeleri, tarihselliği, sosyal ortamının çok farklı oluşu ve insan ilişkileriyle taşıdığı jestus çok farklı bir ruha sahiptir., | Telesiyej, T, 21.9.2011
a.
jestüel ing | Hayrettin'in becerisinde jestüelin anlamını yakalamak yatıyor esas. ki o jestüel, gözden kaçan, umursanmayan, hatta anlamsız bulunan bir detay halidir; ancak, içinde çözülmesi için gereken şifreyi taşır aslında., | Telesiyej,T, 11.10.2010 | Bir hayat akışını okumak, bir yüzü okumak, bir jestüeli okumak edebiyatın işidir., | PBarışta, T, 1.1.2012
jet | su jeti | Herşey doğal. Çocuklar denizde top oynuyor, kadınlar sahilde dedikodu yapıyor, turistler de deniz ve güneşin tadına varıyorlar. Kafanın üzerinden geçen bir su jeti yok., | AKanca, 9.7.2016 rindan
a.
jeton | Gişelerde, telefon ve türlü oyunlarda para yerine kullanılan küçük, metal veya plastik nesne. | Diziler bile mahalleyi anlatırdı / Dönmeyen asker mahalleyi ağlatırdı / Jeton sarı sarı, mektup satır satırdı / Eskiden hayat daha güzeldi..., Halis Ünlü, 26.03.2024+ | jeton düşmekanlamak. | jetonu geç düşmekkonuşulan veya sözü edilen konuyu geç anlamak, geç intikal etmek.
dey.a.
fr.
jetonsuz
s.
jeton olmaksızın.
"Öyle etraftan dolaşmayın bence. Sizi etiketleyerek, tek tabanca, jetonsuz yazdım ben yazdıklarımı. Gücünüzün nelere yetebileceğini de hesap etmeden yaptım bunu üstelik. Sizi afallatan da bu oldu zaten.", Cm, 22.4.2024 "
jeune turc | Müsaadenizle kendimi takdim edeyim, dedi. Ben, Jeune Turc neşriyat acentası Cemal! | , | YKK, 1945, 21
jeune turclük | Beyim, affedersiniz, ben, jeune turclüğü böyle anlamıyorum. | Müsaadenizle kendimi takdim edeyim, dedi., | YKK, 1945, 21
a.
Jıklet | Ciklet sakızı | Amerikan [Amerikadan? ] neden bol bol jıklet geliyor? , | GugukG, 24.5.1949, 2
a.
ing.
jınbab | Kürtçe babanın kadını, evey anne | Şimdiki annesi üvey. Annesi anne değil. Jınbab. Babanın karısı yani. O kadar., | YErdoğan, 39
a.
jibon bir maymun türü | Jibon maymunu tekeşli ve eşine sadık bir hayat sürer., | RMargulies, T, 22.6.2011
jigsaw puzzle | ing.Birhan Keskin'in sayfada gördüğünüz fotoğrafını jigsaw puzzle çözer gibi itinayla hep birlikte önce kitabın yazarının fotoğrafıyla tamamlayalım, en sonunda da kapağı görelim..., | 2.2.2012, | http://egoistokur.com/karaduygunun-yazarina-dair-bir-edebi-tahmin-oyunu/
a.
jiklet | jikletin çantana koyduğun aptallığın siyah beyaz, | NBüyüm, 1968, 44 | Artık jikletler her genç kızın, aile kızlarının ağzında., | Nazik Erik, 24
a.
jiletçilik -ği | 1. Jilet kullanarak hırsızlık yapmak | Fahişelik, homoseksüellik, gogoculuk, hırsızlık, jiletçilik, oğlancılık, gaspçılık, pezevenklik, daha neler neler? Aklınıza ne geliyorsa? Bakın az daha, en önemlisi | cinsel taciz olayını es geçiyorduk. İşte, Türk sinemasının cinsellik tarihine .Öküz aylık kültür fizik D, C 3, S 44-56, 38 2. gazete, dergi ve kitaplardan önemli gördüğü yerleri jiletle kesip almak | En eski milli sporlarımızdan biri: Jiletçilik. Kütüphaneye gidersin beğendiğin sayfaya çalarsın jileti oldu, bitti. İşin ilginci meşhur jiletçilerin büyük kısmı da meşhur adamlardır., | Kadir Türker Geçer @KadirTrkerGeer, 11.2.2020, twitter 3. yarın konsere gelıcekler yanında kalem tras getırsın cunku bır sure sonra arıcaklar emre aydın grup 84 damardan gırınce o jıletcılık :)))))), | Alp Eren Kesik @AlpErenKesik 25.5.2012, twitter
a.
jiletlenmek | Kütüphanelerde bazı kitapların yerlerinde olmadığını, yerinde olanların da | jiletlenerek sayfalarının eksiltildiğini görüyoruz., | EdaKaçar, 7.2.2012 eposta
f.
GTS-
jiletli
s.
jileti olan, jiletle donatılmış.
"jiletli tel.", 1.7.2021+"
Jimmy jib | Ve İstiklal caddesindeki bu görüntünün drone'larla, Jimmy jib'lere çekildiğini düşünün..., | C Semercioğlu, HrKlbk, 16.3.2016
a.
ing.
jimnastik | spor | Jimnastik yapmayan iyi bir asker olamaz, | Müstecabizadeİsmet, Rehber-iİttihad, 1909 | Yemekhane ayrı bir yerde, yemekhanenin önünde büyük bir meydan, orada jimnastik ve top oyunları oynanıyor., ? ? , 53
a.
jimnastikhane | jimnastik yeri, spor salonu | Bahçeden seller akıyor, talebe üstü kapalı jimnastikhanede biribirini eziyordu., | RNGüntekin, Damga, 20
a.
jîn | Kürtçe kadın* | Reha Erdem'in son dönemde merakla beklenen filmi 'Jîn' gösterime girdi., | SDemir, T, 16.3.2015
a.
jine pig
a.
kobay. denek.
ing. guinea pig: Gine domuzu.
"...rings are square and a guinea pig is neither from Guinea nor is it a pig",
Dil Dergisi, 1996, S 45-50, 65 ||
07.01.2022+
jinoloji | kürtçe jinekoloji | Bu kurslar Jinoloji bilimi, çocuk sağlığı, Kürtçe dil eğitimi; Kürtçe, İngilizce, Türkçe verilmektedir., | FıratAli, BehereKampındanMahmurKampınaMültecilik, Ocak2007, | Kadın meselesine çok önem veriyor, jinoloji çalışmaları da bunun göstergesi., | Ckaran, T, 4.6.2013 | fatoözel Nazlı benim kk girdiğimde küçücük yaşıyla bana destek olmuş arkadşım çok genç yalnız düşük yapıyor o yüzden gebeliği erteledi jinoloji bölümünde kendi alanında bir topiği var yaşına göre çok asil çok olgun bir kız hiç kopmadık., | | http://www.kadinlarkulubu.com/archive/t-370887-p-10.html, 12.6.2010
a.
jinolojik | jinolojiye ait | Esimin bana söylemedigi seyler olabilir bu da erkek arkadasiyla cok özel bir seylerdir tipki arkadasimla benim arkadasimin özeli gibi, özel derken hani jinolojik vs..., | www.kadinlarkulubu.com, 2.8.2009
s.
jinsei | Dünya jinsei mucizesini konuşuyor., | www.jinseipower.com 20.6.2011
Jiri marek / o akbal, bir ana konuşuyor, | 1914de doğdu. Karı-koca yaşantısını anlatan öykülerindeki psikolojik çözümlemelerle değerini kabul ettirdi. 'Dönüşsüz yaşam' (1944, öyküler), ...56
jiroskop | Dünün overlokçusu bugün yörünge jiroskobu montajı yapabilir mi? Bunun için emeğin, sanayinin, sanayicinin dönüşmesi gerekiyor., | ŞOğuz, Sabah, 5.1.2011
jiroskopçu | Overlokçudan jiroskopçuya..., | ŞOğuz, Sabah, 5.1.2011
jitemci | Jitem kuruluşunda çalışan kimse. | Sosyolog edasıyla toplumun nabzını tutmaya çalışan peruklu Oğuzhan Uğur'un peruklu babası Jitemci Hasan Atilla Uğur aslında kimdir? , Umut @demoqrat1, 18.10.2024, X
a.
jle | Daha fazla düşünemiyorum. Geceliğin üstüne bir jile alarak fırlıyorum., | FAtabek, DK, 141
a.
fr.
Jogging | ...sabahları Adana Gençlik Köprüsünde jogging yapan sağlıklı Adanalılara katılabilir, Çukurova Üniversitesinden Seyhan baraj gölünü seyredebilirsiniz, | Raillife, Ekim 2019, 20
a.
johari penceresi | İşte bu anlamda, bireyin kendisi ve çevresiyle olan iletişimini baz alarak, etkileşim ve iletişim içinde bulunan kişinin, gizli, açık ve bilinmeyen yönlerinin birbirine olan etkinlik düzeylerini irdeleyen, çağdaş davranış bilimcilerden Joe Luft ve Harry Ingman'ın ortak çalışmaları sonucunda oluşturdukları ve ilk isimlerinin bileşiminden adını alan bir davranış ve iletişim modeli olarak karşımıza ''Johari Penceresi''çıkar. Bu model çağdaş yönetsel organizasyonlarda çoğu zaman iletişimin etkinliğinin ölçülmesi ve bireysel bazda, kişinin yetkinliklerinin ortaya çıkartılarak değerlendirilmesinde, analiz yapan kişiye ciddi veriler sağlar., | TuğrulAkşar, | http://www.futbolekonomi.com, 14.5.2005
a.
jolie etkisi | Okuduğum, | Almanyada Jolie etkisi başlıklı haberde, ünlü oyuncunun çağrısından sonra Almanyada gen testi yaptırmak isteyen kadınların sayısında 10 kat artış olduğuna dair ayrıntılar vardı., | AEyüboğlu, MCadde, 12.6.2013
a.
jonglör | Jonglör, sinsi sinsi gülüyor, erkek ve kadın akrobatlar da Kudret'in nişanlısıyla birlikte neden vapura dönmedikleri sebebini araştırıyorlardı., | OğuzÖzdeş, DağBDA, 1964, 146-7 | Buraya varılmasında o çiçekleri ekenlerin (...) o müzisyen ve jonglör ve tiyatrocu grubun, hepsinin payı var., | MBelge, T, 9.8.2011 | AKMnin önünde bir jonglör, polis panzerlerinin önünde gösteri yapıyordu., | MEvin, M, 12.6.2013
a.
jonglörlük | (Ece Temelkuran, ?Daha sözcükleri bir araya getirmeden önce alınan yaralar vardır, diyor; tamtakır silahsızken, kuru bakır savunmasızken (M, 3.11.[2003]). -Ne istemiş cânım deyimden anlamadım ki! / Daha çok hanım yazarlar arasında kelime jonglörlüğü modası var; dil fındıkçılığı diyesim gelir. / Kolay iş değil! Kötüsüne katlanmak zor oluyor.), HDevrim, R, 21.11.2003, | 7 | Bak, bunları da öğrenmişler' derken ikisi birtakım jonglörlük, cambazlık numaraları da yaptı., | MBelge, T, 9.8.2011
s.a.
jonklör
jonklörlemek | jonklor + tr -lemek ?[Amerika] Güç Mücadeleleriyle onca grubu jonklörlerken, petrölününü araklayacaktır., | PMağden, R, 29.10.2003, arka sayfa.
f.
ing.
jorjet | (Fr.) [Georgette adından] 1. Genellikle pamuk ipliğiyle dokunmuş, çok bükümlü, bürümcük gibi bir kumaş 2. s. Bu kumaştan yapılmış Geniş, siyah beyaz çubuklu vişne rengi jorjet bir elbise giymişlerdi., | Nazik Erik, 15
a.
joystick (oku: coystik)
a.
kumanda kolu. Oyun konsolunda kumanda aleti.
elektronik.
ing. joystick
"... joystick). Bilgisayar alanında ve uçaklarda “kumanda kolu" anlamında kullanılan bu söz için Kurulumuz, yönetme kolu kelimesini karşılık olarak önermiştir. Örnek: Pilotlar, bu uçakta direksiyon benzeri kumanda yerine ...",
Türk Dili, 1996, S 529-532, 24
joystick | Askerler bu insansız hava araçlarnı bulundukları üsten, joysticklere benzeyen bilgisayar kumandalarıyla GPS sistemi aracılığıyla gönderilen sinyaller sayesinde yönetebiliyor., | T, 2.10.2011
a.
ing.
GTS-
jögren sendromu | Jögren sendromu şeker hastalığı ile karıştırılıyor, | 28.1.2012 TRT Haber
a.
tıp
jöle | 1. Meyve suyunun şekerle kaynatılmasıyla istenilen yoğunlukta elde edilmiş şekerleme | Öbürlerinin sevdiği yemekleri pişirirdi hiç üşenmeden, hepsine ayrı ayrı, özenli... Ciğer ezmesi, bademli tavuk dolması, sütlü patates püresi, iç pilav*, kazandibi ve meyveli jöle., | BUzuner, 1993, 22-3 2. | Et suyunun soğuduktan sonra gevşek ve esnek bir kıvam almış durumu | Tavuk jölesi. Dana jölesi. 3. Saçın düzgün bir biçimde uzun süre kalmasını sağlayan yağlı, parlak ve yapışkan madde kaş jölesi | Kaşın düzgün görünmesini sağlayan bir madde
a.
jölelemek BTS- | Saçını jöleleyip siyah deri ceketini sırtına geçirdimi, kendini dayanılmaz sanıyor., | İpşiroğlu, 34
f.
bts-
jöleli | jölesi olan | Buzdolabından jöleli karışımı çıkarıp kar gibi olan yumurta aklarını içine ilave edin. | , | 27.12.2015, HürKelebek, 13
s.
GTS+
jön türk ruhu | Bu çocuk ailemizi perişan edecek... Bunda hain bir Jön Türk ruhu var' diye köpürüyordu., | RNGüntekin, Damga, 24
a.
jönleşmek | Aynı kara mizah, dil olarak bugün bize yeni bir pencere açar mı bilemem ama (çarşafa bürülü kara gözleriyle) Türban Şoray'la el ele tutuşarak, Anıtkabir'de dolaşan pelerinli Atatürk, hem Yeşilçam'a hem yerel hayalgücüne hem de jönleşen Ekrem Bora- Atatürk'e göz kırpar...AdnanYıldız, T, 4.9.2012
f.
judeo Yahudi | 2010 yılındaki 'Mavi Marmara' rezaletinden sonra şunları yazmıştım: | Haydi adını koyalım ve sözü döndürüp dolaştırmadan doğrudan söyleyelim: Bu soykırım, tıpkı 1492'de Hıristiyan Avrupa'nın, Müslümanları (Endülüs Emevilerini) ve Yahudileri kovarak Avrupa'yı Hıristiyanlaştırma girişimleri gibi, bu defa gerek Avrupa'da (Boşnak) ve gerekse Orta Doğu'da (Filistinli) Müslümanları soykırım yoluyla tasfiye ederek Dünya'yı global ölçekte Judeo-Hıristiyanlaştırma girişimidir., | HYavuz, Z, 25.11.2012
jujitsu a. Öncelikle en aklıma yatanların Wing Tsun ve Jujitsu olduğunu belirtmek isterim. Bir de aikido var tabii. , AyçaŞen, T, 25.3.2012
Julius fucik/e gürol, ampul yiyen adam
jumbo | Üç tane karides yedim jumbo da değildi küçüktüler., | M Saytekin, 11.08.2024
s.
jumbo boy battal boy | Ama ben halkçı bir yapıya sahip olduğum için kalın siyah ve mavileri tercih ediyorum. (Çoğu zaman jumbo boy.), | AyçaŞen, T, 14.9.2011
junior | çocuk, genç | Junior'larda ilk üç, Agit Salman, O. Faruk Kansız, Mahmut Sert'ten oluştu. AÇelik, T, 14.4.2011
ing.
junk | döküntü, çöp | İki yıllık alt-düzey (sub-prime) mortgage piyasasının borç senetleri bile çöktü ve gecelik borçlanma piyasasından junk (döküntü) piyasasına düşüverdi. HGüneş, Milliyet, 17.8.2007 | İndirimle birlikte Kıbrıs Rum Kesiminin kredi notu çöp seviyesi 'junk'ın sadece iki kademe üzerinde bulunuyor., | T, 11.8.2011
a.
ing.
junk food | besin değeri düşük kalorisi yüksek gıda, abur cubur yeme, ölümcül beslenme biçimi* | Madem halk sağlığını koruma işini ciddiye alıyoruz, 'junk food' tabir edilen resmen ölümcül beslenme biçiminden ne haber? , | CAktar, T, 31.5.2013
ing.
juntasal | Hilmi Özkök'ün cuntasal örgütlenmelerin zehirleme ihtimaline karşı aylarca evden karargâha sefertası taşıdığını biliyoruz., | FKoru, Star, 11.1.2012
s.
junyır | junior genç | junyır mıstık, | 5.2.2008, | https://www.youtube.com/watch? v=DAC3IxO4O-A, 1.1.1016 | Hım bu evladımızda potansiyel var... edebiyat dünyasına bir junyır mı deniyor genç kalem gelmiş..., | 23.7.2012, www.edebiyatdefteri.com › Yazılar, 1.1.2016g
s.
ing.
jura | Megalosaurus'ların çok hızlı hareket eden avcılar olduğunu vurgulayan Nichols, | Boyları 6 ile 9 metre arasında değişiyordu. Bildiğimiz kadarıyla Jura döneminde İngiltere'de yaşamış en büyük boyutlu avcı dinozorlar bunlardı dedi., Hr, 09.01.2025
a.
jurnal tutmak deyim günlük tutmak | Ayastafonosda ve ondan sonraki günler için bir 'jurnal' tuttum., | HEAdıvar, KA, 41
jurnallemek
f.
1. şikayet etmek. 2. ihbar etmek. 3. yazmak, günlük yazmak.
fr. jural + tr. -le-
"Ama biz bezmedik: Zaferin dikenli yollardan geçtiğini mısralarımızdan öğrenmiştik. İşte karşınızdayız. İçimizde kopan fırtınaları JURNAL'leyeceğiz bundan böyle. ve siz duyarsız kalmayacaksınız. Gelip bu yazımızdan dolayı kulağımızı çekeceksiniz. Yanlış anladığımızı anlam yüklü kelimelerle izaha kalkışacaksınız. Biz de elinizden öpeceğiz... Barışacağız... ", "
Büyükler çekin kulağımızı, Jurnal, 1.08.1995, 1
jüpon
a.
iç etek.
fr. jupon.
"Evet, uzun ve katmerli renk renk ipekten jüponlar, manşonlar, botlar ve siyah çoraplar devri. Şüphe yok ki kadın modaları tuhaf ve çoğu zaman değişiklikleriyle topluma tat katarlar.", R H Karay, Sonuncu kadeh, 223-24"
jüri | Heyet-i udul: adiller kurulu | Heye't-i 'udûlun cârî olduğı akvâm-ı garbiyyede katl fi'ilinin ikâ'ında müsta'mel âletin fennle salahiyet ve 'ademini takdîr mesâ'il-i kânûniye hâricinde görülerek hükkâmın bunu ta'yîn ve takdîr etmesine müsâ'ade edilmemiş ve yalnız mevk'i-i bahs ve münâkaşaya konulduktan sonra takdiri jürinin salâhiyeti dâ'iresinde görülmüştür., | MehmedŞerif, İdam, İlmiHukukveMukayeseiKavaninMecmuası, 30 Eylül 1325 (13 Ekim 1909), İlm-i Hukuk ve Mukayese-i Kavânîn Mecmuası, 2. C., sy. 7, | 447-448
s.a.
fr.
jürili | jürisi olan. J. E. R. Stephens, M Dülger, | İngiltere'de Jürili Mahkemenin Ortaya Çıkışı, | İstanbul Hukuk Mecmuası, 2017, C 75, 837 | | Bu süreç içerisinde, yargılamalarda görev alan, | Schöffe namında hukuk eğitimi almamış ve halk arasından atanan fahri mahkeme üyeleri, jürili mahkemelerde gittikçe ağırlık kazanmaya başlamış ve bu husus yargılamalarda da kendini göstermiştir., Serhan Yıldırım, ylt, İÜSBE, 2018
s.
Jürilik | Hocam Marmara Üniversitesinden Talat Hoca geldi. Selamı var. Fakülteye jürilik için gelmiş., | 1.7.2014
a.
Jüristokrasi | Yargısal erk, olağan/meşru iktidar alanları dışında bir rejim ihdasına yol açıcı biçimde bir yargıçlar iktidarı (jüristokrasi) üretmiştir. Bu durum, demokratik hukuk devleti kuramı ve pratiği açısından anomali olarak nitelendirilebilecek tehakküm edici bir vesayet alanı yaratmıştır., | MKılıç, Star AçıkGörüş, 21.01.2014 |Bu durumda yeni adıyla yargısal aktivizm, eski adıyla da jüristokrasi olur., | MSarıkaya, HaberTürk, 1.12.2014
a.
jüristokratik | Yargıçlar iktidarına ait | Yine çoğunluk, bu tür müzakerelerde yetkinin, jüristokratik ya da güvenlikçi güç odaklarında değil, seçmenin oyuna tabi olan sivil siyasi iradede olduğunu kabul ediyor., | YÇongar, T, 15.2.2012
s.