R Rated | Sadece 18 yaş üzeri kişilerin seyredebileceği film | Cuma gecesini cumartesiye bağlayan gece, sinema tarihinde ilk kez | R Rated bir film 1 milyar dolar gişe hasılatını geçti.,
s.
ing.
ra | mısır tanrısı | boru sesi ti, kuzu sesi me, mısır tanrısı ra gibi severim, / fazla saçmaladım diyelim,-, | ÇığlıkD, Y 2, S 5, 28
a.
Rabarba | sinema veya televizyonda kalabalık sahnelerin çekimlerinde kalabalığı oluşturan figüranların hep bir ağızdan konuşur gibi yapıp anlamsız sesler çıkararak uğultu şeklinde bir ses efekti oluşturması | Popüler olanın ışıltılı, anlık câzip rabarbası, anlam sınırlarını özenle kendimizin çizebildiği, kendimize mahsus nice keman sesinin çanına ot tıkadı., | Mevlanaİdris, KararG, 18.2.2017
a.
rabia hatun
"Onyedi yaşına geldiğinde de, kendisini isteyenleri geri çeviren Sevim hanım hakkında 'hiç kimseye varmıyor, ne yapmak istiyor, acaba ömrü boyunca evlenmek istemiyor mu, Rabia Hatun gibi hep ibadetle mi geçirecek ömrünü?' söylentileri çıkmış.", İ F Ceylan, Bir Garip Adam, 2002, 13"
radar
a.
"Yazlık sinemalar programlarını peş peşe açıklamaya başladı. Sevdiğiniz film eşliğinde unutulmaz anılar biriktirmek için bu mekanları radarınıza alın." (... ) "Radarımızda neler var? Yazın tadına varmak adına şehirden biraz uzaklaşmak isteyenler için Egeden üç yeni mekan önerisi... ", Senem Bal Ay, Oksijen Şehir, 9-15 haz 2023, 2"
Radarlanmak | Yola radar yerleştirilmiş olmak. | Yolda radar yokken daha hızlı gidiyordum radarlanınca daha yavaş gittim., | 26.08.2024
f.
radarlık | Rikkatengiz nabız tutuşunuz ve radarlık dikkatinizle tefekkürümüze temrinlik sunduğunuz işbu haber ve yazı dolayısı ile mesruriyetimi hararetle arz ederim:)), | Mülteci, 26.6.2013
a.
radikalleşmek | 1. Köktenci olmak 2. kesin durum olmakGTS | Daha da kötüsü öz vatanlarında parya muamelesi gördüklerini hisseden Sünniler özellikle liderleri gördükleri Hariri'nin öldürülmesi ile başlayan süreçte içinde bulundukları öfke hali ile radikalleştiler., | CKenar, T, 23.7.2012
f.
radyal | Radyal bir yol düzenine pek de uygun olmayan, farklı boyutlarda yapı adaları oluşturan ve bazen süreksizleşen bir grid sistemi şehrin neredeyse bütününe yayılıyor. | , | Aİnceoğlu, 2.6.2017, | http://manifold.press/ipucu-ideal, 13.6.2017g
s.
radyatör
a. argo
sidik torbası.
"Radyatör su kaynattı, tuvalete gideyim.", Bağan Gidersoy, 2013+"
radyocu | Yalnız teypte ufak bir arıza varmış, bizim radyocu Kadir'e vermiş. Kadir tamiri bitirince de alacağız teybi., | TAral, SÖ, 24
s.
radyofarmasötik BTS- | Tıpta teşhis ve tedavi amacıyla kullanılan radyoaktif maddeler. İnsanlara tatbik edilecekleri için diğer ilaçlardan beklenen bütün kalite kontrol uygulamaları (pirojenite, sterilite, toksisite* gibi) radyofarmasötikler için de geçerlidir., | MTERCAN, | http://www.turkiyeklinikleri.com/article/en-radyofarmasotikler-52169.html, 1988
a.
tıp
bts-
radyofonik | radyoda seslendirmeye uygun. | Oynanımış radyofonik piyesleri de vardır. Köy Hikayeleri yakında yayınlanacaktır., Varlık Yayınları, EK, 1953, 105
s.
radyofrekans | Guatr radyo frekans ile tedavi ediliyor., | Z, 18.7.2012
radyolu | radyosu olan şey | Radyolu saat tam kurulduğu saate, yediye ayarlı olarak radyoyu çalıştırmış, kendine özgü bir ezgi edinememiş o şarkı da böylece odaya dolmuştu., | BUzuner, 1993, 20
s.
Radyus | [E]n hesapçı bölümündeki benin oluşturduğu açının benim radyus kemiğime olan izdüşümü, gibi bir dizi inceleme gerektiriyor., | AyçaŞen, T, 24.6.2012
tıp
raf ömrü
Raf ömrü
Raf ömrü | ++
b.a.
raf ömrü | Çeşitli katkı maddeleriyle kalıcılığı sağlanmış bir ürünün bozulmadan korunduğu süre. | O çikolatanın raf ömrü ve hayrı ne olabilir? , | EBaşaran, R, 23.8.2011
a.
rafçı
a.
raf yapan veya satan kimse.
13.12.2023
rafinaj
a.
petrol, yağ vb. maddeleri arıtma işi, arıtım.
fr.
rafinasyon | Bunların da çoğnu sözgelişi eski Romada gladyatör dövüşü seyreden arena halkına (onun rafinasyonu olan 'boğa güreşi' seyircisi de olabilir) veya Fransız Devriminde sabahtan gelip giyotinin yanında yer tutan ve akşam mesai bitene kadar yerinden kalkmayan Paris sansculotte'una benzetmek mümkün., | MBelge, T, 3.2.2012
a.
rafineleşmek | Rafine bir hal almak | Pasif bir şeffaflıktan aktif bir şeffaflığa doğru: Rafineleşen bir hareket olarak Hizmet, | YaseminAydın/FCeran, Z, 15.9.2014
f.
rafinelik | Rejimin niteliği de bu uygarlık ve rafinelik gerçeğini değiştirmez., | Uluengin, T, 9.2.2013
a.
raflı | rafı olan | 4 raflı kitaplık 69,95, | 10.2.2019 reklam
s.
Raftingçi | rafting + tr. -cı. rafting sporu yapan kimse. | Tuncelili raftingçiler kupa bekliyor., | CNNTürk, 19.7.2018
a.
ing.
Raftingçi | rafting sporu yapan kimse | Tuncelili raftingçiler kupa bekliyor., | CNNTürk, 19.7.2018
a.
rafya | Gün doğumunda sokaklar hediye paketi cesetleriyle dolacak, yollara saçılmış rafyalar akşama doğru sokaklardaki delilerin kafalarını süsleyecek., | AyçaŞen, T, 15.2.2012
a.
ragbi | spor ing rugby | Avrupada ragbi sporunun patronu Jean-Claude Buque güreş ile ragbinin birbirine çok benzediğini belirterek 'Her iki sporda da güçlü ve tekniğiniz iyiyse kazanan olursunuz' dedi., OğuzAlpTanT, 27.2.2012
a.
ragbol
a.
basketbol+güreş Rusyada doğdu, 31.3.2021
ragtime | Ragtime, New Orleans / Ve Dixieland cazıyla başlıyor / Cazın ve cazı sevenlerin tarihi., | CKoytak, T, 29.8.2011 | Coğrafyasına (Büyük Canyondan Florida kıyılarına), tarihine (Kızılderili soykırımından İç Savaşa, Ragtime yıllarından günümüze), insanların (Tom Amcadan Al Capone'a, Bill Gates'e), gündelik yaşam kesitlerine (polise, taksiye, coca-colaya), müziğine (Jimi Hendrix ya da Barbara Streisand) ve sinemasına (John Wayne ve 'Titanic'), hatta ressamlarına (Andy Warhol) ve yazarlarına (Steinbeck'ten Paul Auster'e) yaygın biçimde sınıraşırılaşmış herkesin odasına girmiş, zaman zaman yerleşmiş bir dünya., | ÇÇevik, HrKitapSanat, 5.5.2017
a.
ing.
rağbetlendirilmek | –iş HacıZihniEfendi, Nimetiİslam, 892 kesişilmek 728, rehinlik 730
f.
rağbetli | üstün değerli | O zaman da radyo yok, televizyon yok, plak yok. Ozanların, âşıkların rağbetli zamanı., | Türkmen/Cemiloğlu, Mİhsanî, 56
s.
rağmına olarak zf. Rağmen | Kürtlerin yaşadığı coğrafyaya yani Kürdistan'a Kürtlerin rağmına olarak başka etiket yapıştırmak da Kürtlere başka etiket yapıştırmak gibi geride kalacaktır., | MBilici, T, 14.12.2013
rah | Gel gidelim Leylam dağlar başına / Beni Mecnun eden kara gözlerin / Rahın gelsin gözden akan yaşıma / Açtı ciğerimde yara gözlerin., | Türkmen/Cemiloğlu, Mİhsanî, 144
a.
Rahatçana | Orada rahatçana uzanmıştı. 85
z.
Rahatçana | Orada rahatçana uzanmıştı., | Arnost Lustig / O Akbal, Stepan ile Anna, ÇHA, 85
z.
rahatlamak | küçük veya büyük abdest ihtiyacını gidermek | İşte ben bu yüzden bizim memleketi severim. Çünkü neden? Nereye gitsen, sıkışınca rahatlayacak bir yangın yeri*, bir tenha arsa, bir yıkıntı, bir çukur, bir çalı dibi, bir uygun yer bulursun., | ANesin, ŞAvrupa, 90
f.
rahatlandırmak | Aksine, kendi ekseni içinde rahatlandırıyor kişiyi..., | S Şengil, 1983, 25
f.
Rahatlanmak | Rahatlık aranıyorsa hepsi diyelim daha da rahatlansın. Latife bir tarafa, akademik dil, kurallı ve soğuk bir dildir., | İ Kara, OkurD, Haz-Ağu 2019, S 10, 41
f.
rahatlanmak | ZGökalp, Kızılelma, 57 Rahatlamak. Burada işemek, tuvalete gitmek | Yeni tanıştığım bayandan hemen müzaade alıp rahatlanmaya gidemezdim., | ANesin, GözüneGözlük, İstanbul1974, 85
f.
Rahatlatıcı s.
rahatlayıvermek
b.f.
birden rahatlamak.
"Şaşkınlıkla döndü o tarafa, tanıdık ses, selam verip aceleyle hatırını sormuştu. Tabi niçin vapura binmediğini de. Birden rahatlayıvermişti İsmail.", İ Kalkan, Onlardan Biri, 2018, 46"
rahatsız edicilik -ği
b.a.
ar. rahat + tr. -sız edicilik
"Babam, elindeki kitabı sık sık bırakıyordu. Peş peşe sigara yakıyordu. Duman kokusu, evin içinde rahatsız ediciliğini çoğaltılyordu.", A Cılga, 1980, 10"
rahim ağzı kanseri
b.a.
tıp.
"Işık, Dr. Özer: Subtotal hysterektomi'den sonra hasıl olan rahim ağzı kanseri bk. 6429", Türkiye makaleler bibliyografyası, 1972, 126"
rahim ağzı kanseri
rahimli
s.
rahmi olan.
ar. rahim + tr. -li
Çift rahimli bir kadın iki günde iki bebek doğurdu ibid
rahmetçe | Selce taşan, rahmetçe yağanlar diyârı hey!, | BKÇağlar, Güzelleme, EGŞA, 279
rahmetçi | Yani Ya kulum Muhammed sen olmasaydın, ya kulum Ali sen de olmasaydın, alemleri, eflakları halk etmezdim. Seni alemlere rahmetçi olarak gönderdim., | | http://www.aleviislamdinhizmetleri.com/inanc_onderler_detay.asp? id=21&id2=54, 30.7.2014g
s.
rahmetlik -ği
a.
1. merhum. 2. merhume.
"Bir keresinde rahmetlik Osman dedem anlatmıştı: 'Bu Sevim teyze, öyle bildiğin insanlardan değil Ömer.'", İ F Ceylan, Bir Garip Adam, 2002, 8"
rahmetsiz | 1. acımasız, amansız. | 2. ilahi merhametten mahrum. | 3. yağmursuz. | Beyaz buluttan dolu, kara buluttan rahmet gelir. Çullu bulut rahmetsiz buluta denir. Bulut yağmaz buyruk yağar (Allah emrederse yağar). Rahmetsiz poyraz ekmeğinde yem var., Türk dili ve tarihi ... , TTK, VII., 1950, 10 ++ | 4. mec. Acımasız, zalim olduğu için ölümünden sonra kendisine rahmet dilenmeyen kimse. ölmüş ama rahmetli olamamış kişilere denir. | Rahmetsiz püsküllü şebek ve onu üstat kabul edenlerin arzu ettiği, millete reva gördüğü zillet bundan ibaret işte., Peyami Karakullukçu @pymk5, 10.04.2025, X
s. mec.
Rai | Rachid Taha, 1958 yılında Cezayir'in Oran şehrinde doğmuş şarkıcı. 10 yaşında ailesi ile birlikte Fransa'ya taşınmıştır. Müziği rock, tekno, rai gibi birçok değişik tarzın etkilerini taşır., | milliyet, 12.9.2018
a.
müz.
raison d'etat | Türkiyede, Osmanlıdan başlayarak raison d'etat böyle çalışır., | MBelge, T, 20.5.2012
a.
fr.
rak | rock | Hayır ben tango yapmam. Ben rak yaparım., | Mİzgü, 86 | Herhangi bir barda herhangi rak şarkıları söyleyen, herhangi bir müzisyendi., | AyçaŞen, T, 4.9.2011
ing.
rakamlandırmak | rakamlarla ifade etmek | Sessiz gemi lütfen soruları rakamlandıralım., | www.cerezforum.com/.../28480-pasif-haydi-bekliyoru...?, 2.5.2009
f.
rakamlaştırmak | rakamlarla ifade edilir hale getirmek | Onun düzenlemesini yapacağız, ama önce bir rakamlaştıralım, ondan sonra düzenlemesine girelim., | ÖmerYasa, www.istanbulbarosu.org.tr/.../calismagrubutoplantituta..., 11.7.2005
f.
rakçı/rockçı | O rockçı Ankara-İstanbul yollarında herkesin aşağıladığı şeyi yapmış, bu yaptığı şeyi de iyi yapmıştı., | LYılmaz, T, 10.8.2011 | Emekli rockçının yolculuğu, | MCumartesi, 14.7.2012
raket
a.
1. Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç | vuraç. 2. teniş oyuncusu.
fr. raquette
"| " İspanyol raket, formunun zirvesindeki Djokovic'i bir grand slam finalinde | üstelik "yenilemez" denilen yerde alt etti.", TRT Spor, 17.7.2023"
rakı gibi | Sabah başlayan sağanak ve ardından rakı gibi bastıran sis, zor olan parkuru daha da zorlaştırdı. AÇelik, T, 14.4.2011
rakılamak | Sonra evlenir gider kız. Üç beş ağlarsın, rakılarsın falan akşamları. NecdetŞen, 2.9.2009
f.
rakılanmak | anason kokar rakılanarak / bekçiler'de sütakı* gömlekler, | YMiraç, 1981, 73
f.
rakılı | ...kapı aralıklarına evlenmiş, mutlu olamamış rakılı gözler asılıyor-., | NGenç, 1995, 11
s.
rakılık | Kulağa fısıldamaktan çok bağırıyor sanki. Şaraptan çok rakılık., | VMilor, HrCmrts, 8.7.2017, 12
a.
rakipsizleşmek | Toplumsal çeşitliliğin eşitlenmesi ve tüm kesimlerin kendilerini ifade edebilmesi koşulları oluşurken, AKP'de giderek koalisyoner yapının bozuluşuna; liderlik otoritesinin rakipsizleşmesine; adım adım monolitik bir yapının inşasına tank olduk., | GÖzaltınlı, KararG, 11.6.2016
f.
raksan | (Ar. ra?? oynamak ve Fars. -an ekiyle ra??an) raks eden, oynayan | Mihribanın hazin, raksan, billuri sesi de, kendisine refakat ediyordu., | ZŞakir, Sadullah Ağa, 67 2. Mûsikîmizde on beş zamanlı, on vuruşlu, donanımdan sonra 15/8 şeklinde yazılıp gösterilen bir küçük usûl.
s.
Rakslı | Kurtlar paskalyası yahud bir zevcin nedameti: şarkılı ve rakslı komedi 3 perde, Eugène Grangé. 1884
s.
rakun | hayvanbil. Bir kürk hayvanı. | Almanyayı rakunlar istila etti., | T, 8.8.2012 | rakun | Gökdelene tırmanan rakun fenomen oldu, | KararG, 14.6.2018
a.
ralli | ralli yapmak | ABD borsaları ralli yaptı New York borsası, ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin hariç diğer ticaret ortakları için ek tarifeleri 90 gün süreyle durdurduğunu duyurmasının ardından günü ralli yaparak tamamladı. Kapanışta Dow Jones endeksi, 3000 puana yakın değer kazandı ve yüzde 7,87 artarak 40.608,45 puana ulaştı. S&P 500 endeksi, yüzde 9,51 artışla 5.456,80 puana ve Nasdaq endeksi yüzde 12,16 kazançla 17.124,97 puana yükseldi. Hr, 10.04.2025
a.b.f.
Ram uykusu | derin uyku | Ram uykusuna geçmeden dinlenme mümkün olmuyor., | Kİstanbullu
a.
Ramazan bayramı | Bu küçük şehirlerin yeknesaklığını değiştiren nadir hadiselerden biri de, bayramlardı. Hele ramazan bayramı, bir aylık bir bekleyiş ve hazırlıktan sonra geldiği için, o nisbette coşkun olurlardı. / Bir ramazan
bayramının birinci günü, sabahleyin namazdan dönüldüğü esnada, Yusuf, yeni yaptırdığı | şeytanbezi elbiseleri giymiş, Şahinde'nin süslediği Muazzez'i seyrediyor ve gülümsüyordu., | Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf, 24/35
a.
ramazan davulu | Serden geçmez imiş sırrın verenler /Daha dönmez hak yoluna girenler/ Ramazan davulu oldum erenler / Vakitli vakitsiz çaldılar beni., | Mahzuni Şerif, Buldular beni, ?
a.
ramazan hapı/tableti bk. oruç hapı rambo i ing | Danıştay cinayetini, İstanbul'un ortasında Cumhuriyet Gazetesi'ne bir haftada üç kez bomba atıp daha sonra bardan topladığı arkadaşlarıyla türban için Danıştay'ı basan şeriatçı rambonun işlemediğini öne dürüp kafa karıştırmak., | Y. Oğur, T, 26.8.2010
ramazanlaşma | Tam Ramazanlaşma Zamanı' başlığını taşıyor Yeni Ümit dergisinin başyazısı., | YeniÜmit/Z, 18.7.2012
a.
ramazanlaşmak | Gelin hepimiz Ramazanlaşalım!, | YeniÜmit/Z, 18.7.2012
f.
rambo | Amerikan filmlerinde bol bol örneğini gördüğümüz, Vietnam'a 'ölüm makinesi rambolar' göndermeden önceki aşağılayıcı uygulamalara benzer şekilde, güya 'insani fiziksel sınırları' sonuna kadar zorlayan ve pisikolojik yıpratma teknikleriyle had safhaya varan işkenceleri öğrendik., | FKentel, 20.8.2011
ramboluk -ğu | Rambo adlı film kahramanı adından Rambo+luk | [M]ahallenin biraz da 'Rambo'luğa meraklı afili gençlerine yeni meslek ihdas üzerine mi inşa edeceğiz, bu profesyonelliği? , | N. Çınar, T, 19.7.2010
a.
ing.
rampa etmek
dey. den.
"Saltanat kayığı görünmüştü. Ağır ağır karaya yaklaştı ve iskeleye rampa etti. Marşlar çalınırken kürekçiler küreklerini önlerine çekip hareketsiz kaldılar.", Kaptan Paşa, 1954, 131"
ran etmek
b.f.
yürütmek, idare etmek.
ing. run + tr. et-
Bunu nasıl ran edeceğimizi düşünmeliyiz. L Şahin, 14.12.2023
randevucu
"Dallas kaldırılmalı diyordu / ünlü randevucu / Neriman Hanım", G Aylan, DCD, 82"
randevulu | Randevusu bulunan. | C.mh.r Y.n.k (randevulu) lütfen giriniz, 23.08.2024 İÜTF Göz
s.
randevusuz | Randevu almayan, randevusu olmayan. | Randevusuz hastalara bakılmayacaktır. 23.08.2024 İÜTF Göz
s.
random
"İlk gördüğümde grafikerin dalgınlığına gelmiş de kitap adını random harflerde bırakmış sandım, İzlanda buzuluymuş.", @mollayane, 5.4.2024, X"
random
random | rastgele Yargılama ve ölçme ehliyetine sahip olmayan kişiler, random hedefleri incitebilirler. (travis, 01.12.2001 EkşiS)
ing.
randomness
a.
gelişigüzellik
Gelişigüzellik: randomness. 19.2.2023, ?
ranoldo vuruşu | Ronaldo shot | Her ne kadar Ronaldo'nun vuruş tekniği 'Ronaldo shot' olarak bazı yerlerde geçse de futbol literatürüne bu isimle geçmesi için gerekirse tescil edilmelidir., | NumanTürer, T, 8.7.2011
ing.
rant I | Alm. emeklilik | Bu sözleşme hükümleri, sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, 1- Alman mevzuatı bakımından, a) Para ve sağlık yardımlarının Alman Hastalık Sigortası Sosyal Sigorta Mercileri tarafından yapılmasının öngörüldüğü hallerde, hastalık sigortası ile çalışan ananın himayesi; b) Kaza Sigortası; c) Rant Sigortası ve madencilerin munzam sigortası; d) Tarım işçilerine yaşlılık yardımı yapılması; e) İşçilere ödenen çocuk parası; 2- Türk mevzuatı bakımından, a) İşçiler hakkında uygulanan sosyal sigortalar (hastalık ve analık, iş kazaları ile meslek hastalıkları, malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları) hakkındaki mevzuat., | Türkiye Cumhuriyeti İle Federal Almanya Cumhuriyeti Arasında Sosyal Güvenlik Konusunda Yapılan Sözleşme, 2. Md, 2.11.1984
a.
alm.
rant II | 1. Kentteki göreli değer kaymaları sonucu doğan artışlardan, gayrımenkulün (toprak veya emlak) bekletilmesi sonucu elde edilen kazanç. 2. her türden menfaat, kazanç, fayda, çıkar | CHP liderinin Afyon felaketi üzerine sabotaj ihtimalini gündeme getirmesine Başbakan | kendine rant devşirmeye çalışıyor! demiş; başlığım yanıltıcı bu kez, ekonomiden bahsedilecek gibi, ama konu aslında: dil yani rantın anlamı., | İhsanBilgin, T, 26.9.2012
rantiye | rantçı | Bir avuç rantiye, toplumsal artığı havuduyla (sic) götürüyor da, kimselerin aldırdığı yok., | NÇınar, T, 26.9.2011
a.
fr.
rantiyeci | Rantçı, rant peşinde koşan | Aksi taktirde telafisi güç sonuçlar ile karşı karşıya kalacağız.Mahaller ve köyler rantiyecinin eline geçecek.Vatandaş uzun yıllardır yaşadığı evini terk etmeyecek ve sosyal sorunlar ortaya çıkacaktır., | İsaDemir, 9.6.2013 eposta
s.
rantlanmak | Bugün ise gazete köşelerinde | rantlanan | sol kırmalar Üstad'a saldırıyor!, | YDüzenli, 8.1.2013 blog
f.
rantsal
s.
"Bütün ortaçağ boyunca, ister coğrafi ister dönemsel farklılıklara damgasını vursun, merkezî ve ademimerkezî, vergisel, rantsal ve köle emeğine dayalı bütün tarzlar, kendi koşullarına bağlı olan nüanslar saklı kalmak kaydıyla 'haraçlı toplum' ti-... ", Kebikeç, 1995, ?, 174 | "Teşvik sistemi, vergi muafiyetleri ve istisnaları içerisinde yapılan özel indirimler sonucu oluşan aracı sistem ve banka kaynakları, çok yanlış bir şekilde, rantsal birikimlere yönlendirilmiştir.", E Çevikçe, Enflasyon: yirmi yılda ne değişti?, 1997, 134 |"Şahintepeli yurttaşlardan 'rantsal dönüşüme' karşı eylem 'Mahkeme kararlarına uyun', Cum, 19.03.2024"
rantsal | Rantsal talan böyle başlar, | MehveşEvin, M, 16.4.2012
s.
Rap | Girince öğretmen / Sıralardan rap diye bir ses çıkıyor., | Dağlarca, okulumuz 1'deki, İstanbul 2007alınabilir | Kapitalizm denince aklımıza Amerika Birleşik Devletleri geliyor ve böyle olunca bir sonraki adımda ABD de her şeyin alınabilir ve satılabilir olduğunu düşünüyoruz., | A Kanca, 6.8.2019, rindan eposta
a.
rap rap kanat vurma sesi | Dumbo [filin adı], büyük kulaklarını rap rap, rap rap, diye kanat gibi sallamaya başladı., | ParmakKız, ÖğünYayınları, ty., 32
rap zf. | Araba tophane rıhtımında durdu. Şoför rap kapıyı açtı., | ANesin, GözüneGözlük, İstanbul1974, 43
rapkanto
a.
rap artı kanto+
"1992 yılında yayımlanan Tut Dedi Tuttu/Rapkanto başlıklı albümü, otobiyografik şarkı Nurhaniye ile açılıyor.", Oksijen Şehir, 9-15 haz 2023, 2"
raporcu | Bir işi, bir konuyu inceleyerek onunla ilgili rapor vermekle görevli kimse 2. Biri, bir konuyu inceleyerek onunla ilgili rapor veren kimse* | Türk dil kurumu takdir ve teşekkürlerini bildirmeği ödev sayar. Başkan Seyhan Savlavı Naci Eldeniz, raporcu Profesör E. Ekrem Talû, Katip profesör Bülen Nuri Esen, | Türk Dili Tetkik Cemiyeti, 1942, 38 | Bu takıma Rize Mebusu Kemalettin Kamu Başkanlık etmektedir. Fazıl Hakkı Sur (Siyasal Bilgilerde Profesör) Raporcu., | TDK, Yıllık, 1943, 198
a.
raporlama | rapport* + türk la+ma rapor haline getirme, rapon şeklinde sunma. | Önceki puanlama ve raporlamalarımızda, | Anayasa Mahkemesi başkan, üye ve raportörleri en temel / kritik meseleleri kamuoyu önünde tartışmaktadır. Durum, | yargı etiği bakımından ihsas-ı reyi zorlayacak seviyeye gelmiştir. bahis ikaz edilmiştir. Sİİ, 26.12.08.
fr.
raporlamak | rapor+ türk -la- raporlama işini yapmak, belli bir konuda rapor hazırlamak; bu raporu üst merciye ve talep edene sunmak 3.9.2011 TRT haberleri
f.
raporlanmadık | rapor edilmemiş | Hiç bir hizmet raporlanmadık kalmasın., | M Ak, 23.11.2019, Abant konuşması
s.
raporlanmak | [G]önderilen kemik parçaları içinde farklı hayvanlara ait çok sayıda kemik ve diş örneği de bulunduğu raporlanarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir., | T, 29.2.2012
f.
raporlaştırmak | rapor haline getirmek | Birbirimizi anlamaya çalışmakla ve gerçekten o tereddütlerde ve itirazlarda üzerinde düşünülmesi gereken noktalar varsa onları raporlaştırıp ilgililere ulaştırmanın yararlı olcağını düşünüyorum., | FehmiKoru, T, 14.4.2013
f.
raporlatmak | Şeftali ağacı ile kayısıyı ayırt edemeyen ziraatçi bilirkişiye ek raporda ağaçtaki yaprak sayısını raporlattım., | Av Ergün Kazanır, 4.9.2018 tivitır
f.
TDK-
raporlatmak | Şeftali ağacı ile kayısıyı ayırt edemeyen ziraatçi bilirkişiye ek raporda ağaçtaki yaprak sayısını raporlattım., | Av Ergün Kazanır, 4.9.2018, Twitter
f.
TDK-
raprakı | tam anlamıyla rakı. | masmavi hafız burhan mı ha o mu hafız / burhan mı iki kadeh rakının puslu sularında / kayıklarımızda şıpır şıpır gezerken herkesten / gizli ud damlaları mı düştüler ha ud / damlaları mı düştüler Mı? Raprakı / gözlerden., S Erözçelik, 1991, 25
s.
rasgelinir | Profesör, eşine az rasgelinir bir açıklık ve kavrayışla, mülkiyet hakkını, mahiyetini, tarihini ve sosyolojik rolünü anlattı., | BKÇağlar, | Fikir Hayatı: Mülkiyet Hakkı, Mahiyeti, Tarihi - Profesör Sadri Maksudî Arsal'ın Halkevi'ndeki Değerli Konferansı, | Ulus, nr. 5558, 17 Ocak 1937, | 2
s.
rasgeliş
Raskolnikovlaştırmak | Perde çizgisi silikleşmiştir artık, sahnenin iki tarafındaki de bizizdir: Okuyucuyu Ruhi Bey'leştiren Edip Cansever, Raskolnikovlaştıran Dostoyevski, Stalker'laştıran Tarkovski., | Ali Bozoğlu, Tarkovski ve şiirsel sinema, EtkiD, S 2, 2016 Eki/Kas, 9
rastalı
s.
rasta biçiminde saçı olan.
rasa + tr. -lı
"Minyatürlerde bez çanta, termos, soğuk kahve, rastalı saç ... vs eksik. Yakıştıramadım. Biraz ciddiyet lütfen Timaş Bey.", @MehmetEIU, 8 tem 2024, X "
rastgeleleştirmek | Richard Overy, The Dictators'ın | The moral universe of dictatorship bölümünde, Nazizm ve Stalinizmin kendilerine özgü bir | manevî evren yaratma çabasında gerçeği ve ahlâkı nasıl görelileştirdikleri, rastgeleleştirdiklerine de dikkat çeker. | , | HBerktay, T, 20.8.2011
f.
rastgelelik | tesadüf | Ve bu rastgelelik silsilesi, kendi tabiriyle 'daha doğmadan' başladı., | T, 26.8.2011
a.
rastlamışlık –ğı | Aynı şekilde çok iyi lanse edilen mekanlarda da gelen demliği kontrol ettiğimde poşet çaya rastlamışlığım vardır, bu konuda şaşkınlığımı asla gizlemem ve kara listeye alırım., | 14.7.2019, tivitır
a.
Rastlanmadık | Cinayetin failinin, suçunu rastlanmadık bir hoyratlıkla işlemiş olduğunun doğrulanması gerekiyordu. 32
s.
Rastlanmadık | Cinayetin failinin, suçunu rastlanmadık bir hoyratlıkla işlemiş olduğunun doğrulanması gerekiyordu., | Y Haşek / E Gürol, Cinayet suçlusu, ÇHA, 32
s.
rastlansallık -ğı | ... rastlansallık, anlamsızlık, usdışılık, çağrışım gibi evrelerden geçen bu şiir akımı, bazılarının söylediği gibi, şiirimizin kolunu kanadını kırmamış, tersine, ona yeni kollar, yeni kanatlar kazandırmıştır düşüncesindeyim ..., Türk dili, 1967, C 17-18, 506
a.
rastlantısal | rastlantıyla ilgili, tesadüfi. | Yücel İldiz'in takımı ileriye doğru akmayı öğrenmeli, ileriye doğru akmayı beceremeyen takım, dün olduğu gibi rastlantısal skorlarla yetinmek durumunda kalır., | AFIşık, T, 23.9.2011
s.
Rastlantısallık –ğı | Olup bitenler alabildiğine rastlantısallığın altında derin bir nedensellik olduğunu sezinler Yusuf., | Sabahattin Ali/Ahmet Oktay, Kuyucaklı Yusuf, 7
a.
rastlatmak -i | Rastlamasını sağlamak, rastlama işini yaptırmak. | ... rastlattım. O gün köylüler köyde bulunurlardı. Öğleden sonra mektepte toplandık. Gördüğüme göre ders sonuçları normaldi., Ş S Aydemir, Toprak Uyanırsa, 1963, 250 | Ne oldu ki bayram mı var ? Kenan kardeşlik teessürü ile yaşlar dökerek: -Kardeşiz, kardeş... Karındaş mıyıh (kardeş miyiz)? Benim babam senin anana nereden rastlattı ki? Anan Kemah'a vardı mıydı? , H R Gürpınar, Acı gülüş (Tebessüm-i elem) , 1967, 250 | ... , Seyyid Gazi'nin yanından gelip geçmek, bir oyun etmek istedi. Fakat bu sefer Battal Gazi, Rusin'e öyle bir mızrak ucu vurdu ki mel'unum 1 göbeğine rastlattı. Bağrından çıkarttı., M F Gürtunca, Seyyid Battal Gazi, 1976, 372 | ... rastlattı ki, taş gibi gönlü ne acıma ne esirgeme tanırdı. «Bu paşa» Her kimde bir zerre değer ışığı görse kıskançlık yüzünden hemen söndürmeye kalkardı. Bense efendimin yumuşak ve iyi bakışlarını üzerime çekmiştim ., Abdurrahman Şeref, Tarih söyleşileri, 1980, 138
f.
rasyo | Bankacılıkta bundan sonra bilançoların sağlamlığını, sermaye yeterlilik rasyosunun yanı sıra faiz riski rasyoları da ortaya koyacak., | M, 23.8.2011
a.
rasyonalite | Entelektüel rasyonalitelerine güvendiğim bir sürü insanın 'Ama Müslümanların komplolarına inanıyorsunuz da solcuların komplolarına neden inanmıyorsunuz' gibi neredeyse bir komplo dilenciliğine ucu varan çocuksu tepkleri karşısısnda ne denebileceğini bilemiyorum artık., | YOğur, T, 10.5.2012
a.
rasyonalize etmek | Modernleşme, hayata bakışımızı rasyonalize etmiş durumda., | YavuzTürkoğlu, Sirayet, Mart2015, 14
raşa | RAŞA (RACHAT): İmtiyaz mukavelesinin devamı esnasında imtiyazın tüm tesisatı yani mütemmim cüzüleri ve teferruatı ile birlikte bedeli mukabilinde satın alınmak suretiyle geri alınmasına ve imtiyaz mukavelesine son verilmesine dair idarenin ittihaz ..., A Şadan Dinçer, Türk petrol hukuku ve petrol sözlüğü: mevzuat, uygulamadan ..., 1977, 196
a.
raşomon hikayesi | jap.* | Tipik bir Raşomon hikâyesi! Japon yönetmen Akira Kurosawa'nın, 1950 yılında çevirdiği 'Raşomon' adlı film, bir cinayetin tanıklarının, olayı, birbirinden tamamen farklı bir biçimde anlatıyor olmalarının hikâyesiydi. 1 Mayıs 1977'ye ilişkin anlatılar da, bizim 1 Mayıs 'Raşomon'umuz!../ 'Raşomon'un hakikati, Halil Berktay'ın iddiasında mıdır? Olabilir mi? Ama olmayabilir de!, | HYavuz, Z, 13.5.2012
a.
rat atmak
b.f.
birinin bilgisayarına, cep telefonuna sızarak bilgi çalmak.
ing. rat: sıçan + tr. at-
Rat' atarak Polatlar'ı yaktı! Eski dostları düşman oldu. Hr, 12.7.2024
raté | Görülüyor; Matrakçı Nasuh, 'Muhteşem Yüzyıl'ın Nigâr Kalfa'sı tarafından aldatılan ve o yüzden de bedbaht olup meyhanelerde yatan sefih ve raté bir ressam değil, 16. yüzyıl Osmanlı'sının tarih, sanat, spor ve matematik alanlarında söz sahibi gerçek bir entelektüeldir-., | Hyavuz, Z, 29.2.2012
fr.
rating | oku: reyting | yüksek oranda seyredilme | Yok eğer zaten yüksek rating alan bir dizi olsaydı, yine yazmayacaklar, yazarlarsa da yerin dibine batırmak için yazacaklardı., | S Dölek, Kirpi, 43
a.
ing.
rating bk. reyting / kredi derecelendirme kuruluşu | Ancak ratingçileri günah keçisi ilan ederken şu gerçeği de gözardı etmemek gerekiyor., | PCengiz, 31.7.2011
ratingçi | rating+ türk çi oku: reytingçi Notçu. Kredi derecelendirmesi yapan kimse/kuruluş. Ancak ratingçileri günah keçisi ilan ederken şu gerçeği de gözardı etmemek gerekiyor., | PCengiz, 31.7.2011
ing.
rattan | Rattan çok amaçlı sepet Ekvator kuşağında/uzakdoğuda* yetişen bir tür ağaç ve bundan yapılan suya dayanıksız, kolay böceklenebilen örmeli mobilya | Bir cins tropik ağaç kullanılarak yapılan hasırı andırır koyu renkli örme iş. Masa, sandalye vs. yapımında kullanılır; fahiş fiyata satılır. 30.5.2002 yul, EkşiS
a.
rayban | oku: reyben | Rekor üstüne rekor kıran, AKP'den MHP'ye tüm neo-milliyetçilerinin şaha kalkarak koştuğu ve kendini sinemanın padişahı sanan Şahan Gökbahar'a sinirinden renkli raybanlerini parçalatan (umuyorum yani) Fetih filminin devamı dizi olarak çekiliyor., | BAltuğ, T, 13..5.2012
a.
rayber | rehber; Alevilerde önde giden adam. | Alişir'in başını kim kesti? Bir rayber!, | MetinKahraman, R, 25.12.2011
a.
râyegân
s.
1. Karşılıksız, bedelsiz, bedâva: 2. bol, mebzul.
Farsça
"Sizi hoşnud etmek için muktedir olduğum kadar gayret edeceğim. Hakkımda râyegân buyurduğunuz eltâfa hüsn-i mukâbeleye çalışacağım.", Hazine-i mekâtib yahud mükemmel münşeât, ?, ?, 14"
Razakizade
a.
"Bu Vişnezade de kimmiş yahu, dedi, mahallesinde oturuyorsun, merak edip de soruşturmadın mı? Razakizade uydurma bir Karagöz perdesi tipidir, senin gibi kadın müptelası bir mirasyedi | hep oyuna gelir, parasını alırlar, atlatırlar. Ama Vişnezade herhalde yaşamış bir adamdır | bak, adına bir de park yaptılar. Demin orada oturdum, senin uyanma saatini bekledim | terimi soğuttum | bugün hana inimştim de... ", R H Karay, Sonuncu kadeh, 36"
Râzdaş | sırdaş, gizdaş | Çocuğun fıtratan olmağıla beraber aldığı terbiye vicdanındakl hissiyata bir kat daha kuvvet verdiğinden ve pederi ise ba'is-i hayatı olduğuçün 'lndinde hayattan mukaddes olduktan başka her hal ü kârda mürebbisi, müsteşarı, razdaşı, yar-ı sadıkı olduğundan gönlünde ne kadar kabiliyât-ı mhabbet var ise hemen cümlesini ona hasretmiş idi., N Kemal, İntibah, 43
a.
readymade | Rampa'nın proje odası ise Çavuşoğlu'nun Robert Bresson'ın 1966 yapımı filmi Rastgele Balthazar ile Duchamp'ın 'readymade'leri arasındaki ilişki üzerinden yaratıcılığı keşfetme, belgelendirme ve anlamlandırma çabasını içeriyor., | MŞÇoban, T, 14.9.2011
a.
reaktif | reactive tepkisel | zira hala reaktif siyaset anlayışının bir adım ötesine geçebilmiş değiller, | AÇetiner, 25.3.2013
s.
realistik | Realistik Silikon Heykeller Hakan TEMUR./ Bünyesinde Orijinal Çanakkale savaş materyalleri, 11 adet realistik silikon heykel, diarama resim, Nusret Mayın Gemisi iç bölüm uygulaması, Gelibolu topoğrafyası, dokunmatik Çanakkale Şehitleri ekranı gibi uygulamaları barındıran müzenin İstanbullularca büyük ilgi görmesi bekleniyor., | AKanca, 26.3.2014, rindana ilettiği haberden
s.
reality/realty show | İng. reality show-dan | Geçen yıl Digiturk'te şahane bir reality vardı-./Ben bu reality'i izler izlemez, ulan bundan Türkiye'de de yapılsa ne şahane olur diye hisleniverdim-. YMEroğlu, T, 7.2.2012 | [P]ek da yakışıklı olmayan realty show kahramanlarına ve diğer tüm sıradan eğlence severlere müjdem var., | B Altuğ, T, 12.2.2012
kıs.a.
ing.
realizasyon
a.
gerçekleştirme
Denis Bablet kitabında bu gelişmenin nedenlerini, sonuçlarını, etkilerini inceliyior. Teorileri ve realizasyonları karşılaştırarak sosyal, kültürel dramatürrjik ve teknik
realizatör
a.
1. gerçekleştirici. 2. tiy. ?
ing. realizator
"BİYOGRAFİ: 1341 Bitlis doğumlu Sabri Seyidanlı Devlet Tiyatrosu Kostüm Atölyesi Şefi Baş Realizatör", S Seyidanlı, Beşgenden yankılar, Şiirler, Ankara ? (Arka kapak)"
realize edilmek | Cümhuriyet devrinde reaize edilen sınaileşmek davasına kalemi ile herkesten önce işaret eden tek mütefekkirimizdir diyebiliriz., | [SabihAlaçam], MAAyni Hatıraları, 86
f.
realpolitik | Üçüncüsü, baştaki Komintern geleneğini, yani aslında Stalini'n dayattığı realpolitik ahlaksızlığı sahiplenerek-., | Uluengin, 17.10.2014
s.a.
GTS-
reassurance | İng. Reasürans | Dışarıya reassurance adı altında dağıtılan hisseler onun vasıtası ile gönderilmiş oluyordu., | Taray, 152
a.
ing.
reassurance | İng. Reasürans. | Dışarıya reassurance adı altında dağıtılan hisseler onun vasıtası ile gönderilmiş oluyordu., | Taray, 152
a.
ing.
rebapçı | rebab çalan | Kürt rebapçılar Unesco yolcusu, | T, 10.12.2013
a.
reber | Kürtçe | Uyguladığı akıllı politika ile Abdullah Öcalan özellikle 1999'dan sonra, yani hapsedildikten sonra, PKK liderliğinden | Kürt halk önderi | Reber, Serok mertebesine çıkmayı başarmıştı., | EUslu, T, 20.8.2011
a.
rebet müziği | Anadolu Rumlarının mübadele ile gittiği Yunanistan'da yaptığı müzik. | Rebet müziği, can yakan bir tarihin kederli sesini o küçücük salona taşır., | GÖzaltınlı, T, 27.12.2011
a.
recharge | İng. Oku riçarc mec. Dinlenmiş ve güçlenmiş | Yatcaz kalkcaz recharge olucaz, | İstikbalreklamı, T, 19.4.2014
s. mec.
ing.
recoş | Gezen, ödülü aldıktan sonra, | Ödülümü Sayın Başbakan'a ithaf etmek istiyorum, Recoş sana sonsuz teşekkürler. dedi., | MüjdatGezen, M, 3.2.2014
reçellik
s.
reçel yapımına uygun.
"70'lerde çocukluğumun geçtiği Acıbadem'deki iki katlı evin bahçesinde incir, erik, dut, malta eriği ağaçları, reçellik güller, hanımelleri, çeşitli otlar ve asmalar vardı. Özellikle yaz meyvelerini artık çarşıdan almak gerektiğinde garipsemiştim. Hala da incir ve erik tuhaf gelir.", @umitsahin , 21.04.2024, X"
Reçete | Her yemek için bir reçete hazırlanıyor. Bu reçetelerin hazırlanma aşamaları için önce şube şefine eğitim veriliyor., | F Makasçı, Raillife, ekim 2019, S 133, 42
a.
Reçete | Tabip iktiza eden reçeteleri yazarak işine gittiği sırada çağırılan esirci de gelmiş idi., | N Kemal, İntibah, 184
a.
reçetelendirmek | Bir yandan, Marksist Sosyalizm devrimi fazla planladı, reçetelendirdi, bir yığın şarta bağladı., | HBerktay, T, 16.3.2013
f.
reçineli | Özünde reçine bulunduran. | Soğuk bir suyun çeşme taşlarını yalayarak reçineli tekneye dökülmesinden çıkan billûr ses tabiatın sessizliğini musikileştiren yegâne hareketti!, T Toros, | Şair Ziya Paşanın Adana valiliği, Türk Sözü, 22.05.1936, 3
s.
Reçineli çam | Çamurlu yolda insanın burnuna rutubetli ve ekşi bir gübre kokusu vuruyor ve oralardaki birkaç basık evin bacasından etrafa reçineli çam odunlarının dumanı yayılıyordu., | Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf, 108
s.
red-brick universities | Böylece, 'red-brick universites' (tuğlayla inşa edilmiş yeni binalarda çalışan yeni üniversiteler) dönemi açıldı., | MBelge, T, 24.3.2012
reddede Elyazması eserlerde bir varakın b yüzünden diğerinin a yüzüne geçerken a yüzündeki ilk kelimenin b yüzünün son satırının altında sol tarafa yazılan kelime.fgg
reddediş | reddetme işi | Bazen böyle konuştuğunuz zaman 'Gerçemke olanı redediş' olarak algılanıyor ama değil, | MKarakartal, HKelebek, 22.7.2016
a.
BTS++
reddit | Bir reddit kullanıcısı dedesinin evindeki tavan arasında inanılmaz bir şey buldu., | 29.1.2014, M
Rediflemek | o anlamda bir rediflemenin olmadığından bahsettim (değişik redifleme) yorumun tamamını okusaydınız 'renk/ahenk çok güzel kafiyeli ancak' bu cümlem dikkatinizden kaçmazdı kafiyelere yapılan her ulak (ayrı veya bitişik) ..., | A İnce Kırat, Dudakların şiiri, 1.1.2012, | https://www.edebiyatdefteri.com/siir/552005/dudaklarin.html, | 24.3.2020
f.
Rediflenmek | Bu kasidenin bütün beyitleri su sözcüğüyle rediflendiği için adına Su Kasidesi denmiştir., | K Gariboğlu, Edebiyat Bilgileri Edebi Akımlar, 6. Bs., İstanbul 1976, 29 (ilk bs. Ankara 1964)
f.
reeksport yeniden ihraç etme hakkı | Bu gazı üçüncü ülkelere de ihraç hakkımız (reexport) var., | TanerYıldız, M, 29.10.2011
Refahiyeli | Çemberlitaş'ta çiğnemeye başlasam şimdi postallarımı / Saat kaçta varabilirim refahiyeli sevgiliye, | AlperÖzbek, 57
refakatli
s.
maiyeti olan.
"57 erkek, 9 kadın plağa ses vermiş, 53ü enstrümantal, 93ü refakatsiz vokal, 94ü refakatlı vokal olmak üzere kaydedilen ezgilerin 84ü Çorum içinde, 156sı kazalarında tesbit edilmiştir.", XVIII inci Beynelmilel Antropoloji ve Prehistorik Arkeoloji Kongresi, İstanbul-Ankara, 18-25 Eylûl 1939, 1939, 304"
refakatsiz
s.
maiyetsiz, yalnız başına.
"57 erkek, 9 kadın plağa ses vermiş, 53ü enstrümantal, 93ü refakatsiz vokal, 94ü refakatlı vokal olmak üzere kaydedilen ezgilerin 84ü Çorum içinde, 156sı kazalarında tesbit edilmiştir.", XVIII inci Beynelmilel Antropoloji ve Prehistorik Arkeoloji Kongresi, İstanbul-Ankara, 18-25 Eylûl 1939, 1939, 304 "
referans |
a.
referansızlık -ğı | ... zıt kutuptan, yani baba'nın makamından kaçma (babakaçlık=patrifugalite) ile birlikte olabilir ya da aradalığın bilinmezliğinden, mutlak kaybolmuşluktan, kendi başına kalmışlıktan / referanssızlıktan kaçma ile olabilir., | M Bilgin Saydam, Deli Dumrulun Bilinci, 1997, 82
a.
referanslama | 5 Mayısa kadar ArtSümer'in Karaköy'deki mekanında izlenebilecek sergide işlerin temelini, belirgin bir tarih araştırması ya da siyasi referanslamanın dışında kalan, ikonik imge ve nesnelere duyulan arzu oluşturuyor., | TSerttaş, T, 13.4.2012
a.
referanslandırma | Uydu görüntülerinin geo-referanslandırılması ve Arc/Info Grid modülüne aktarılması, | MDAkça, ylt, 2000, KTÜ. | Tüm istatistik prosedürün anlatımı ve referanslandırılması. | -kanunlar,projeler inançla referanslandırılma ihtiyacı duyulmamalı..MülteciTB, 23.6.2013
a.
referanslandırmak | Ortada bir erotizm göndermesi varsa da şayet, sanatçının şahsından dolayı değil, kendi varoluşunu sorunsallaştırarak referanslandırdığı (bence üzerine yürüdüğü) o çok derin kırılma noktalarını çıplak bırakmasında aranmalıdır., | TSerttaş, T, 25.5.2012
f.
referanslı | Halep'in düşmesi ile yolu açılan 'yeni Suriye' içinde PKK referanslı bir özerk Kürt oluşumunun yeri yoktu., | EMahçupyan, KararG, 18.12.2016, 8
s.
referat | referans niteliğindeki. | Eksekütif komite konseyin bu teklifi prensip olarak kabul etmesini tavsiye etmiş ve Almanya'da , Belçika'da eskiden neşrolunmakta olan bu gibi referat mecmualarının tekrar intişarı meselesini ve bu hususta teşebbüsatta bulunulmasını ..., Türkiye Jeoloji Kurumu Bülteni, 1947, C 1-2, 57
s.
Refik Halit Karay, Bir ömür boyunca, 1990, 59
refiklik -ği | yoldaşlık. | Çocukluk hissiyâtı belki hâlâ unutulmamıştır. Hiç olmazsa mektep refikliği nâmına olsun hürmet etse!... Belki, belki..., Nabizade Nazım, Hikâyeler, 1961, 216 | Tahsil-i umumiye ettikleri hizmeti söyledim. Bu türk ile arabın refikliği , yoldaşlığı daha devam ediyor . Yayan yürüyerek dünyanın bir cihetinden diğer cihetine giden ilim neşreden Araplar idi . O Arapların getirdiği ilimleri okumak için medreseler inşa edenler Türklerdir . Araplar Çin'den kâğıd getirdiler, Avrupaya verdiler. Onlara rahleler yapan yine Türklerdir. [Yaşasın Araplar ve Türkler... alkışlar], Kardaş edebiyatlar: üç aylık edebı^ dergi, 1995, S 33, 17 | kaymakam refikliği, başkatip refikliği, malmüdürü refikliği vb. | ... refikliği açıkmış , 200 kuruş maaşı olan o memuriyete tayin ettiler . Annemi , ablamı ve çocuğunu aldım Boyabat'a gittim . Büyük ağabeyim ceza süresini tamamlayıp dönünceye kadar malmüdürü refikliği , iki defa da vekâletin sandık ..., Y K Tengirşenk, Vatan hizmetinde, 1981, 61 | kaymakam refikliği | kaymakam adayının, stajı çerçevesinde, bir kaymakamın yanında sürekli bulunarak mesleğin pratiğini öğrenmesini sağlayan etkinlik. |Eşme ilçesine, iki aylığına kaymakam refikliğine gönderilmiştim. Kaymakam Yaşar Tok , küçük Hükümet binasının ikinci katında bir odaya somya koydurup soba kurdurarak kalacağım yeri ayarlattı. Geceleri bu odada okuyor ..., E Taylan, Sıradaki kaymakam, 1997, 11
b.a.a.
huk.
Refinansman | yeniden-maliyeleştirme | Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türk bankalarının Ağustos 2018'de TL'deki değer kaybından bu yana döviz mevduat akışlarının desteğiyle döviz likidite zorluklarını aştığını ancak refinansman riskinin devam ettiğini belirtti., | Cum, 17.7.2019
a.
refleksif | Refleksif bir tavır aslında, ölmelerinin ve öldürmelerinin yaşamın tek gerçeği, en yüksek ideali olduğunu teorize eden savaşçıların, radikalliğine halel getirmeyen katı düşmanlarını, içlerindeki oyunbozan | İrlandalılardan makul saymaları. | , | MAltınok, T, 2.9.2011
s.
refleksoloji | refkleskbilimi | Britanyada yapılan yeni bir araştırma refleksolojinin, ağrı kesiciler kadar etkili olabileceğini ortaya koydu., | T, 10.4.2013
a.
Reflektörlü
reflü | reflux'dan geri akış | 1. Midede yemek borusuna doğru yenilenlerin geri dönmesiyle sert ağrı ve ağızda acı ve ekşi şeklinde kendini beli eden mide hastalığı 2. Sağlıklı bacak toplardamarlarının (ven) içindeki tek yönlü çalışan kapakçıklar açılıp kapanarak, kirli kanın ayaklardan kalbe geri taşınmasını sağlarlar. Ven kapakçıkları bozulduklarında, aşağıdan-yukarıya doğru olması gereken bu yolculuk yön değiştirir ve yukardan-aşağıya, ayaklara doğru bir geri-kaçırma başlar. Buna venöz reflü denir. Bacakta yorgunluk, ağrı ve şişme biçiminde görülen bir hastalık. Bacak reflüsü, venöz reflüsü | Şimdi de bacak reflüsü Kadınların en büyük sorularından biri olan venöz reflü, tedavi edilmezse ciddi rahatsızlıklara yol açabilir., | M, 26.1.2011 mide reflüsü bacak reflüsü, ocak 2012
a.
ing.
reformcu
"Adolphe Appia'nın ve Gordon Craig'in getidikleri: Denis Bablet bu iki reformcunun sahne estetiğini ve çağdaş tiyatro sanatı üzerindeki muazzam etkilerini ilk defa derinden derine inceliyor.", Oyun Aylık Tiyatro D, 1965, S 26, 30 Eyl 1965, 22"
reformer ++
reformist | reform+ist reformcu | Çünkü başkentte ve sahada kendilerini yakından izleyen bir gazeteci olarak, AK Parti yönetiminin, 2002 seçimlerinden bu yana giderek artan sayıda seçmenin teveccühünün, yeni bin yılın diline uygun reformist bir perspektifinden kaynaklandığını gayet iyi okuduklarını görüyorum., | MAltınok, T, 14.6.2011
s.
reformizm | Ve işte bu yüzden AK Parti'nin kendi demokrasi idealinin çıtasını yükseltmesi, ilk döneminde gösterdiği reformizmin yeni ve güncellenmiş bir versiyonunu göstermesi lazım ki, son sekiz yıldır taşıdığı özgürleştirici misyonunu devam ettirebilsin., | MAkyol, Star, 13.6.2011
a.
ing.
refresh etmek yeniden tazelemek | Refresh etmek olabilir... Kısaca f5'ledi de olur, | | https://twitter.com/eccecece/status/847566562219438081, 20.7.2017g
refüj çizgisi | Söyle bana; kesif bir sis içinde yol almaya çalışırken sis lambalarını yakmayı unutmanın ölümcül kazalara yol açtığını, refüj çizgisinde unutulmuş bir zaman üzerinde durmanın sanıldığı kadar emniyetli olmadığını bilmiyor muydun? , | NBekiroğlu, Z, 15.1.2012
a.
regestre olmak sicile kayd olunmak. | Belarus ve Kazakistan'da yatırım imkanları ve iş atmosferinin daha iyi olması durumunda bir kısım şirketlerin buralarda registre olacağı ile ilgili değerlendirmelere yanıt veren Rusya Başbakanı, 'Bu konuda gerçek bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz'., | YeniÇağ, 13.7.2011
regolitin | 2010 yılında Washington Üniversitesi'nden bir grup araştırmacı, silikon, alüminyum, kalsiyum, demir ve magnezyum oksit içeren yapay regolitin üçboyutlu printer'lar aracılığıyla katı objelere dönüştürülebileceğini keşfetmişti., | T, 3.2.2013
a.
regorjman | overflow karşılığı olarak Zargan Sözlüğünde gördüm. 20.9.2011
a.
ing.
Regresyon | Çoklu regresyon analizi, en önemli yordayıcı değerlerin evrensellik, uyarım, gelenek ve güç olduğunu göstermektedir., | V Bozkurt/ H Gülerce, Values and violence endorsement among college students in Turkey, İnsan ve toplum D, 2019, 23.8.2019g rindan epostası
a.
regülasyon
a.
düzenleme | tüzük.
Ömer Faruk Erol, Algoritmik Regülasyon: Yapay Zeka ve İdarenin Regülasyon Faaliyeti, İstanbul, On İki Levha Yayıncılık, 2023,
regülasyon | ayarlama, düzenleme | Örneğin 20 yıldır Amerikan Merkez Bankası (FED)in başkanlığını yapmış, 'liberal iktisat' çevrelerinin ünlü 'maestro'su, finansal piyasalardaki regülasyonların gevşetilmesinden sorumlu Alan Greenspan'in-, EKatırcıoğlu, T, 17.12.2001
a.
regülatif | tanzim edici, düzenleyici. yol gösterici. | ...Mutlak'ın dayandığı sübjektif ve objektif idrakin terkibinden bilgi'yi, marifet'i meydana getirmek, regülatif olmaktan ileri götürdüğü, fikir'i, şe'niyetin ve sübjektif ruhun gayesi yapmak, bu gayeye eriştiren hareketi | t e k â m ü l mefhumu ile ifade etmek, muayyen bir gayeye müteveccih tek ve mânalı oluş diye tarif ettiği ..., Türk Hukuk Tarihi D, 1944, 136
s.
regülatör
a.
düzenleyici.
"Ve işte kadın denilen o "kendinden hoşlandırma, kendini beğendirme, kendi üzerine dikkati çekme" cihazının regülatörü de hiç şüphesiz aynadır.", R H Karay, Sonuncu kadeh, 1965, 80-81"
Regülatör | Bankanın | işlemlerin yüzde 99'u kurallara uygundur itirazına rağmen New York finansal hizmetler regülatörü, 2001-2010 arasında Standard Chartered'in İran'la gerçekleştirdiği 60 bin işlemi regülatörden sakladığını, kayıtları manipüle ettiğini açığa çıkardı., | SüleymanYaşar, Sabah, 8.8.2012
a.
regüle etmek | Aralarında interaktif münasebet vardır ve bunu regüle edebilmek için her şeyden önce muhafazakârlık algısını bilmek ve saygı göstermek lazımdır., | İKüçükkılınç, 2.10.2011
f.
reh-i aşk | aşk yolu
a.
reha | Ceviz kavağa karışmış / Susam sümbülleri açmış / Gülü bülbüle yakışmış / Reha gelir Develiden. // Çayır çimen rehâ kokar otlağın., | Develili, 15//24
a.
Rehabilitelik -ği
s.
rehabilite edilme, esenlendirilme ihtiyacı gösteren.
ing. rehabilite + tr. -lik
"Sen öyle sanda (sic) mutlu ol rehabilitelik :D.", Edebiyat kulübü, 17.12.2011, facebook"
rehinelik | 19 Eylül Çarşamba günü, 83 günlük 'rehineliğimin' sonunda İLK KEZ hakim karşısına çıkacak, belgelerle bu kumpası tamamen çökertecektik!, | | http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/1085833/Eren_Erdem_den_durusmanin_ertelenmesine_tepki.html
a.
Rehnüma | yol gösteren, kılavuz | Rehnümâ oluruz yol gösterriz / Çeşmi a'mâ olup görmeyenlere., | Hengamî, 21
a.
reinserción | isp. örgüt militan ve mahkumlarının topluma kazandırılması | Bu tutum, somut olarak, örgüt militan ve mahkumlarının topluma kazandırılmasına (reinserción) yönelik yakın cezaevlerine nakil, hasta mahkumlar için af ve Parot doktrininden vazgeçilmesi gibi toplu taleplerin reddi anlamına geliyor., | AÖzçer, T, 30.12.2012
a.
reishi mantarı | Reishi mantarının 2-3 bin yıl öncesinden geldiğini ve Çin İmparatorları tarafından tüketilerek birçok hastalığa iyi gelmesi nedeniyle ölümsüzlük mantarı olarak da anıldığını dile getiren Mat, | Bu mantar 2-3 bin yıl önce Çin İmparatorları tarafından ölümsüzlük mantarı diye tabir ediliyor. Uzak Doğu tarafından ölümsüzlük mantarı diye tabir edilir. Kahve, çay olarak tüketilen bir ürün. Bu yenen bir mantar türü değil, ağacımsı bir mantardır. Bu mantarı havanda ya da bir mikserde öğütürsünüz. Toz haline getirilip demlenme usulü kullanılan bir mantar. Şifa mantarıdır, kansere birebir faydalıdır diye konuştu., | M, 10.11.2016g
a.
reji | reji asistanı | sin./tiy. | Sonra, reji asistanı arkaya doğru seslendi., | TAral, SÖ, 58
a.
Rekabet edebilir | yarışabilir
s.
Rekabet edilebilirlik –ği | Endüstriyel rekabet edilebilirliği güçlendirmek ve döngüsel ekonomiye geçmek için Avrupa'da 'ham maddelerle' ilgili Ar-Ge ve innovasyon faaliyetlerinin koordinasyonunu sağlayıp yürütmek amacıyla oluşturulan ERA-MIN-2 ERA-NET projesi Ufuk 2020 alt alanlarından 'İklim Değişikliği, Çevre, Kaynak Verimliliği ve Ham Maddeler (Climate Action, Environment, Resource Efficiency and Raw Materials)' altında desteklenmektedir., | Tübitak, 18.12.2019
a.
rekabet ortamı eklenince | hakimiyet teorileri gelişmeye başlamıştır., | HÖksüz, | http://www.aku.edu.tr/aku/dosyayonetimi/sosyalbilens/dergi/VIII3/oksuz.pdf, 2008?
Rekabetsiz | Rekabetsiz kalmış, istedikleri fiyata içerinin talebini karşılayan sanayiciler elbette yenilik getirmeyi, daha ucuza ve daha kaliteli maddeler imal etmeyi düşünmezler., | Taray, 88
s.
rekabetsizlik | Dolayısıyla, bürokrasinin, iş dünyasının ve üniversitelerin kapısı dindarlara kapatıldığında, insan kaynağı da | laiklerden yana seçkinleşiyor, rekabetsizlik ile | laikler seçtikleri kimlik yüzünden ödüllendiriliyordu., | MEsayan, | http://serbestiyet.com/laikleri-anlamak/, 28.8.2014
a.
reklam viral reklam | yeni Kendi kendine yayılan reklam türleri. İnternet'te ise en etkili reklam yöntemlerinden biridir. Olağandışı bir durum videosu çekilir, internete konulur. Mutlaka içerisinde bir firmanın ismi geçer bu reklamlarda | Özellikle benim en sevdiğim reklam türlerinden biri olan Viral Reklamlar hayatımıza bir şekilde giriyor ve aslında biz farketmeden birçok markanın reklam aracı olmamızı sağlıyor... ResulKorkmaz, | http://www.resulkorkmaz.com/viral-reklam-nedir-ne-degildir/, 13.4.2011,
a.
reklamasyon
a.
Satılan mal veya hizmetin niteliğine uygun olmaması veya kusurlu görülmesi durumunda yapılan fiyat indirimi, ürün iadesi, ödenen tazminat veya ceza.
"Posta Makbuzu. PTT'nin Ricaları (... ) 6. Reklamasyon için bu makbuzun getirilmesi gerekir.", 1960?"
reklamcılık –ğı | Yaqtığıma gerçek anlamda emlakçılık denemezdi aslında., | S Dölek, Kirpi, 47
a.
reklamlı
"Türk Halkbilgisi Derneği, bir çalışma yılını daha doldurmuş bulunuyor. Derneğimizbol ilanlı, bol reklamlı, şatafatlı bir çalışma sistemi takip etmiş değildir. El altından, için için tesir etmeyi ve fikrini bir çok cemiyet faaliyetleri içine sindirmeyi daha elverişli, dâva için daha faydalı bulmuştur.", Türk folklor araştırmaları, 1951, C 2, 689"
reklamsız | Halbuki kitap ta diş macunu, jilet bıçağı, gramofon plakları gibi bir maldır. Bu gün reklamsız hiç bir malın satılmasına imkân yoktur. Biz, kitaplarımızın bu kadar bile satıldığına şaşıyoruz! O halde diğer memleketlerdeki meslekdaşlarımız gibi biz de kendi kitaplarımızı caddelerde, meydanlarda bizzat satabilmek ..., Kadro: aylık fikir mecmuası, 1932, S 1-12, 41
s.
rekortmen | rekor kıran kimse. | Cihat Baban'la Nihat Erim, yukarıda mühim mühim talebe kongresi toplarlar, Bahadır Dülger, Munis Faik v.s. başbaşa verip Galatasary dergisinin | mise en pageı ile uğraşırlarken, biz de başta rekortmen Semih Türkdoğan ve muallim muavini Mehmet Ali Aybar olduğu halde, arka bahçeyi çivililerimizle delik deşik ederdik., Haldun Taner, EK, 1953, 129
a.
fr.
rekreasyon
a.
iş ve ihtiyaçlarından arta kalan zamanda gönüllü olarak yapılanı etkin veya edilgin faaliyetlerin tümü. Yapay kurallar olmaksızın yapılan, fiziksel etkinliğe dayalı bir eğlence.
"Rekreasyon nedir? (... ) Rekreasyon, zevk duyulan konular üzerinde çalışarak, yeteneklerin ve yaratıcı kudretlerin geliştirilmesi, bir değer haline getirilmesidir.",Dünya G, 11.05.1967, Türk Rekreasyon Derneği 1967 Sergisini açtı"
rektifikasyon | Özür dilediysek de, biraz, Sovyet ve Çin KP'lerinin on milyonlarca insanın canına okuduktan sonra | rektifikasyon ve rehabilitasyon kararları alıp listeler halinde özür dilemeleri, veya bir fonksiyonerin kapınızı çalıp Merkez Komitesi Propaganda Bürosu adına özür dilemesi gibi, ya da şimdi PKK'nın | kazara öldürdüklerinin ailelerinden özür dilemesi gibi özür diledik, soyut bir tarih ve soyut bir insanlıktan (bunun altını çiziyorum, çünkü o kalpsiz ve merhame,tsizlere asla kabul etmek istemediğimiz kadar akraba ve âşinâyız ve problemin büyük kısmı da burada yatıyor)., | HBerktay, T, 26.11.2011
a.
ing.
rektör
a.
1. yüksekokul müdürü. tekîb eşcar ve meşacirin tekibi ve tecüssumatı ile hülasat cedvellerinin suret-i tanziminden bahs eder, Orman Mektebi âlîsi rektörü müdderris Neş'et, İstanbul Necm-i istikbal matbaası 1925-1341 2. Üniversitenin en üst yöneticisi.
rektörlü | rektörü olan. Bu deneyim, yine aynı dönemde, sadece bazısı üstün biliminsanları olarak tanınan ve ikisi akademi dışından gelme kıdemli devlet memuru olan 10 rektörlü MÜ ile çelişir. Bazıları üç yıllık gö- rev süresinin bir yılı görevde kaldı ve en az ikisi ilk bir yılı tamamlamadı. Az bir kısmının , bir hayli siyasi ortam üzerinden büyük 114 P Altbach, Akademik Mükemmeliyete Giden Yol, 2012, 114 | ... ikiye bölersin iki rektörlü bir idari yapı kurarsın bu şekilde daha işler bir hale getirirsin. Bunun örneği var dünyada. Sorbonne Üniversitesi var mesela. İşi kolaylaştırmak için tematik üniversiteler kurdular. ... rektörlü yapı | Bizim butik veya küçük üniversiteye bir itirazımız yok | diyen İrgil şöyle konuştu:, Orhan Sevgi, Üniversitelerin Son Bir Ayı, 2020, ?
s.
rektörsüz | Rektörsüz kalan üniversite yalnız İzmir 9 Eylül Üniversitesi ile mi olacak , iki veya üçe mi çıkacak ; bu tahmin edilemiyor. Yasa, bu durumdaki üniversitelerin 6 ay süreyle eski rektörün vekâleti ile yönetilmesini öngörüyor ..., Haftaya bakış, 2000, C 9, S 2-10, 36
s.
rekürran/rekürren | recurrent | tekerrür eden, geçip yeniden başlayan, nükseden sayrılık | KRONIK REKÜRREN TONSILLIT : Kronik tonsillit tekrarlayan akut veya subklinik enfeksiyonlardan sonra tonsillerin kronik enflamasyon göstermesidir., | | https://www.sagliklidunya.com/makaleler/kulak-burun-bogaz-hastaliklari-kbb/kbb/kronik-rekurren-tonsillit, 1.5.2016g
s.a.
ing.
rekürrens
a. tıp
ing.
"... rekürrens paralizisi , 9 Karinaya iki cm . den yakın olan tümörler , 10 - Karinanın fikse ve genişlemiş olduğu vak'alar c ) Bu gurupta 20 vak'a olup , bunlar teklif edilen ameliyatı kabul etmemişlerdir.","
İÜTFM, 1958, 241
rem
a.
korkma, ürkme.
"Bin dokuz yüz otuz tarihi sene / Açıldı başımda bağ birer birer / Rem ile birleşti mızrağ-ı sevda / Bastı vücuduma dağ birer birer.", San, Hicranî, 94"
remake İng. Yeniden yapım. | Aslında Türk sinemasının remake dönemine girmesi, geçmişte başarılı olmuş işlerin tekrar yapılması gerekiyor., | MDemirhan, StarPazar, 16.5.2010
ing.
remiks | remix bkz. Bindirim Melodiye sadık kalınarak bir parçanın yeniden değişik ritimlerde çalınması GTS | Müzik dünyasında son yımllarda bir remiks albüm rüzgarı esiyor., | ZCumartesi, 18.8.2012
a.
ing.
remikslemek
f.
remiks yapmak.
ing. remix + tr. -le-
"Bu videoyu remiksleyen kısa videolar", Hr, 11.07.2024"
Remikslemek | Şarkımı izinsiz kullandın' davası / Deniz Seki, habersiz şekilde şarkısını remiksleyip yayınlayan DJ'yi affetmedi., | Hr Klbk, 3.4.2019
f.
remont taburu ve prevansiyonnu
renal denervasyon | direnkli yüksek tansiyonu denetlemek için böbrek damarlarının çevresinde bulunan ve yüksek tansiyonun oluşmasında etkisi olan sempatik sinir sisteminin, anjiyoya benzer bir yöntemle, hastayı uyutmadan özel bir malzemeyle yakılarak ortadan kaldırılması. | Renal denervasyon: Yüksek tansiyonda etkin yöntem., | CErenoğlu, HT, 10.6.2012
a.
tıp
Renaultlu oku: renolu | ... sonra beyaz Renaultlu birileri ona tuhaf bir şaka yapınca bunu benden bilip bana Gebze oyununu oynamasını... Hepsini gülerek dinlerdi Ömer., | S Dölek, Kirpi, 117
rençberlik/rençperlik | çiftçilik | Rençperlik çetin bir iştir. Uyanık davranmak bu mesleğin amentüsüdür., | MYağmur, 73
a.
rendelenmiş | Ayrıca rendelenmiş limonun dinçleştirici ve vücuttaki toksinleri giderici etkisinden yararlanacaksınız./ Rendelenmişini yemeklerinizin üzerine serpebilir-., | İsaDemir'den ep, 3.11.2012
s.a.
renk -gi
a.
boya.
Farsça
"Cahildim dünyanın (tozpembe) rengine kandım.", Neşet Ertaş, Evvelim sen oldun, 12.03.2024"
Renk vermemek...sofada Dilaşub'a renk verilmememisyçin esirciye iktiza eden sözleri telkin ettikten sonra biçarenin yanına gitti..., | N Kemal, İntibah, 185
dey.
renkçi | [Ahmet yakupoğlu] Bu yüzden sanatta yeni eğilimleri, yeni arayışları bir çeşit lüks sayarak modem resim akımlarından hiçbirine iltifat etmedi, bıkıp usanmadan sevgili Kütahya'sını resmetti; hocası Süheyl Ünver'in ve onun hocası Üsküdarlı Hoca Ali Rıza'nın İstanbul'da yaptıklarını yapıyordu; bir fotoğraf makinesi sadakatiyle, fakat bütün sevgisini, heyecanını ve samimiyetini renkçi paletinde yoğurarak elde ettiği eşsiz lirizmi tuvallerine aktararak, tam kırk yıl..., | BAyvazoğlu, KararG, 6.10.2016
s.
renkdaş | renktaş aynı renkte olanların her biri | Bizim şampiyonluk rakibimiz fb değil, gsdir renkdaşlar. siyahbeyaz, Milliyet, 23.3.2915
a.
GTS+
renkleşmek | Ayaklanır mazi zaman zaman,/ Solgun hayaller canlanıp tazelenir, / Hatıralar uyanır, renkleşir orada..., | ZMısırlı, (BBD), 33
f.
renkli Doppler
"Kalp hastalıklarını erken teşhis eden tüm işlemleri: EKG, eforlu EKG, renkli Doppler, ekokardiyografi, lipid paneli, total kolestrol, total lipid, trigliserid, HDL, LDL, VLDL ücretsiz sunmayı kararlaştırmıştır.", Özel İstanbul Kardiyoloji Hastanesi, .", Sbhİstanbul, 7.8.2000, 3"
renkli dopplerli
b.s.
renkli doppler cihazı ile yapılmış/çekilmiş.
Farsça reng + tr. -li alm. doppler + tr. -li
"Onkoloji Enstitüsü Müdürlüğü tarafından alınması bildirilen "Renkli Dopplerli Ultrasonografi Cihazı Alımı İşi" maliyetinin 2,2 milyon TL olabileceği öngörülmekte olup söz konusu alımın ve ödemesinin Döner Sermaye İşletme Müdürlügünce karşılanmasına dair teklif", İÜYK gündemi, 4.4.2024"
Renkli hayat | Cemil Molla, sürgünden döndükten sonra köşkteki renkli hayat yniden başlar., | tarih, eyl 2014, 90 | Renkli kişilik –ği | Adliye Nazırı Üryanizade Cemil Molla (1864-1941) renkli kişliği, köşkünde kurduğu debdebeli ve sofistike hayatla osmanlı tarihinde iz bırakmış bir devlet adamıydı., | tarih, eyl 2014, ?
b.a.
renkser | kromatik. (Bulmaca), 19.01.2025g
s.
renovasyon | yenilenme. Yenileme. kırık, hasarlı veya eskimiş yapıların iyileştirilmesi işlemi; yenileme ve onarım. | renovasyon tarihi eser niteliği taşımayan yapıların onarım, tadilat, tamirat vs işlerine bir takım mimarlarca verilen isim., cakil carlos 08.05.2010 19:29, EkşiS EkşiS'de renovasyon olarak tsan chan 17.05.2003 10:48
a.
fr.
renove edilmek | Üst katlardaki Boğaz manzaralı geniş odalar, sade, abartısız bir tarzda renove edilmiş., | AAydıntaşbaş, M, 23.7.2011
a.
REP | Randevulu etüt programı Biraz sonra onu açımlı anlatacağım., | Vahide Arseven, 2018
kıs.a.
REP | randevulu etüt programı. | Randevulu etüt programı Biraz sonra onu açımlı anlatacağım., | Vahide Arseven, 2018
kıs.a.
replante etmek
b.f.
tıp. dikmek.
"Bu gönderiyi okuyacaklara bilgilendirme amacıyla yazıyorum: 1- Biçerdöver yaralanması vb. kazalarda ampute olan parmakların genellikle replante edilmesi çok zordur. Yaralanmanın şekli nedeniyle hem ezilme hem kesilme hem de traksiyon (çekilme-gerilme) söz konusudur. Böyle bir yaralanmada parmakların replante edilmesi genelde mümkün olmaz. 2- Hastanelerin çok değil, "AŞIRI" yoğun olduğu bir gerçek! Hekimlerimizi yurtdışına "giderlerse gitsinler" diye gönderdiğimiz, aşırı derecede mülteci kabul ettiğimiz, yaz sezonunun başlangıcında bölgede artan nüfusla birlikte hastanelerin travma alanları tam bir cehenneme döner! 3- Muhtemelen hastanın geldiği saat çok yoğun bir aralığa denk gelmiştir. Zaten şans eseri o gün 3-4 kaza olmuş olsa ve ekipler ameliyatta olsa kimse zamanında müdahale edemez. 4- Ayrıca aciliyet/müdahale önceliği sıralamasında sınıflama da yapılır. O nedenle parmakların yaralanma şekli de çok önemlidir. Muhtemelen hekim arkadaşlar gelip hastayı muayene etmiş, beklemesi gerektiğini söylemiş, gerekli bilgileri vermiştir. 5- Maalesef bu tarz durumlarda hasta ve yakınları çok sinirli, telaşlı, anlayışsız, tartışmaya eğilimli ve gergin olurlar. İnsanımızı yönetmek çok zor, duygusal açıdan eğitimsiz bir milletiz... 6- Bu şekilde, zaten replantasyon başarı ihtimali %1 olan bir durum için (kirli yaralanma, çekilme/gerilme/ezilme/birkaç seviyeden kesi) maalesef ekip müsait olana kadar beklemekten başka bir şey yapılamamaktadır.", @mustafaaydinol, 11.06.2024, X"
replasman
a.
"Bir tür antoloji özelliği taşıyan 'Kadın Sağlığı Hareketinden Sesler'in editörlerinden Barbara Seaman, doğum kontrol haplarının ve hormon replasman tedavisinin ipliğini pazara çıkaran kadın olarak tanınıyor. Banu Tuna, Kadın sağlığına feminist bir bakış, Hr, 21.6.2018 "
replika | İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise yıkılan kışlanın bir replikasını inşa etmek için ihale açtı., | ErtanAltan, T, 16.1.2012
a.
repütasyon | reputation itibar, saygınlık | Ben repütasyon firmalarının da kesin çözüm bulabildiğini düşünmüyorum., | YAkdeniz, T, 15.4.2012
a.
ing.
RES | Rüzgar Enerji Santrali | Bakanlar Kurulu, Balıkesir, Muğla, Manisa illerinde yapılacak Rüzgar Enerji Santrali (RES) ile Siirt'te yapılacak bir Hidro Elektrik Santrali (HES) için acele kamuşatırma kararı verdi., | T, 8.8.2014
a.
resâilü'l-imtihan | soru bankası | Osmanlı medrese neşriyatında, günümüz soru bankası türü kitapları andıran imtihan kitapları var. Genelde Resâilü'l-imtihan diye neşredilen bu kitaplarda gramer, belağat, mantık, felsefe gibi çeşitli disiplinlere ilişkin temel metin-şerh-haşiyeler üzerine soru-cevaplar yer alıyor., | Talha Hakan Alp, twitter,13.2.2020
a.
resepsiyonist | resepsiyoncu, otelde resepsiyonda çalışan kimse. Kabulcü. | Antalya'nın Manavgat ilçesinde 5 yıldızlı bir otelin duvarından içeriye girmeye çalıştıkları öne sürülen Tunus uyruklu 2 kişiyi yakalamaya çalışan yan otelin resepsiyonisti Hilmi Çelik (67), aldığı yumrukla ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Çelik hayatını kaybetti, yumruk atan Wassim Tounsi (30) tutuklandı., Hr, 01.10.2024
a.
reset | Sık sık göz kırpmak beyni reset durumuna getiriyor., | Star, 13.1.2013
reset etmek | Yeniden kurmak. | Baykal: AB ile ilişkileri reset etmeliyiz, | 24.09.09, Radikal
f.
resetlenmek | Yeniden başlamak? | Arada bir kitabı kültürü hakikaten seven biri belirleyici bir mevkiye gelir ve işler iyi gider. Ama o gidince mevzu resetlenir., | MUyurkulak, T, 21.06.2010
f.
Resîd eylemek | 1. Silmek 2. Hesabı kapatmak | Felek bir gün resîd eyler nişânı nâm-ı defterden., | Hengamî, 36 3. Resmi belgeye doğrudur anlamında bir söz yazmak
residence | bkz. Rezidans | Taksimde AVM-residence istemeyen vatandaşına 5 gün durmaksızın gaz sıkan AKP hükümeti,-, OğuzKaramuk, T, 3.6.2013
a.
ing.
residency | Platform'a yurt dışından gelip orada bir müddet staj ya da residency yapan tüm genç sanatçı ve küratör adayları gibi, bir gün gelecek, Kristina da gidecek sanıyorduk./Hayatı boyunca İstanbulu görmemiş sayısız genç Avrupalı sanatçıya residency hizmeti vererek burada üretme ve sergi yapma imkanı sağlamanın yanı sıra-., | TSerttaş, T, 1.6.2012
a.
ing.
residisivizm
resif | jeoloji Fr. récif Su düzeyindeki sıra kayalar | Habere göre ABD'nin sörf yapmaya uygun bölgelerinden Porto Riko sahillerine yapılan ev inşaatları resifleri yok ettiğinden dalgaların da azalması söz konusu imiş., | GKarabulut,T, 27.8.2012 | Aydın'ın Kuşadası ilçesinde, Büyükşehir Belediyesi tarafından dalış turizmini cazip hale getirmek ve resif olarak kullanılmak üzere Airbus A300 yolcu uçağı denize batırılacak., | M, 3.4.2016 mercan resifi | denizcilik Yıllık ortalama deniz suyu sıcaklığı 20 °C'nin üzerinde bulunan bölgelerde, kıtasal kenardaki adaların sığ sahillerinde, kalkerli bitkisel ve hayvansal organizmaların yığılımı
a.
fr.
resim göstericisi | Hangisi? Şu mu? O pille çalışan bir resim göstericisidir./Dükkancı eğildi, vitrindeki göstericiyi aldı. Ali'ye tanıtmaya başladı., | VSevim, 58
a.
Resimcilik –ği | resimci olma hali | Tuna memleketleri resimciliği, mahallî inkişaflara bir çok şey borçlu olmakla beraber, bu nokta bütün Tuna memleketleri resimciliğinin ve onun dinî 'fond'unun menşeinin şarklı olmasını muhtemel gösterir., | İkinci Türk Tarih Kongresi, İstanbul 20-26 Eylül 1937, 1943, 347
a.
resimlenmek
f.
resimli hale getirmek, resimle bezemek.
ar. resm + tr. -len-
"... resimlenmiş olan diğer gazeteler de bize Abdülâziz'in Pariste İmparator Üçüncü Napolyon ile İmparatoriçe Öjeni tarafından kabulünü göstermektedirler. Diğer gazete ve mecmualar seriyi tamamlıyor.", Ayın tarihi, 1937, S 39-40, 471 | "... resimlenen şeyler, seyircinin gözleri önünde, birer gerçek gibi tecessüm etmişlerdir. Hadislerin empoze ettiği kayıtlar neticesi olarak İslâmlıkta resim, bir tek yol tutmuştur. Bu yol, ornömantal ve dekoratiftir.", AÜİFD, 1953, C 2, S 2-3, 156 "
Resimlenmek | görünmek, resim halini almak | Sırlar var / gözlerinde gölgelenmiş yüzlerde resimlenen / İnsana acaba nedir düşündüğü dedirten., | N Ö Arpacı, 2006, 79
f.
resimsel | resimle ilgili. | Resimlerinde aynı biçimleri yan yana, üst üste ve tek tek tekrarlayıp yağlı boya işleminden geçirerek şaşırtıcı ve etkileyici bir resimsel eyleme dönüştürüyor., | Vicdan Nalbur, sergi tanıtımı, 1.9.2018 afiş
s.
resimsel | Resimlerinde aynı biçimleri yan yana, üst üste ve tek tek tekrarlayıp yağlı boya işleminden geçirerek şaşırtıcı ve etkileyici bir resimsel eyleme dönüştürüyor., | Vicdan Nalbur, sergi tanıtımı
s.
Resimsizlik | Milliyetimizi kendime göre idrak ettiğimden beri dilimden düşmeyen bir cümle budur: 'Resimsizlik ve nesirsizlik... (Bu) iki fecî noksanımız olmasaydı bizim milliyetimiz bugün olduğundan yüz kat daha kuvvetli olurdu...' Yahya Kemal Beyatlı, | Resimsizlik ve Nesirsizlik, | Edebiyata Dair, İstanbul 1997, | 69.
s.a.
resmî/resmileşmek | Webb, Irak parlamentosunun Kürt Bölgesel Yönetimi ile imzalanan anlaşmaların resmileşmesine yönelik bir kanunu kabul etmeye çok yakın olmasının şirketleri umutlandırdığını da ekliyor., | T, 30.8.2011
f.
resmîlik –ği | Üniversitemizin biraz otoriter ve totaliter zihniyet ile idare edildiği bir devrede doğrusu gerek doçentlik gerek profesörlük zamanlarında kendisinden bir çok arkadaşlar gibi ben de çekinirdim. Pey heybetli bir resmîliği vardı., | Fındıkoğlu, Ordinaryüs profesör dr. Cemil Bilsel merhumu anma merasimi, 19-20
a.
resmîlik | Üniversitemizin biraz otoriter ve totaliter zihniyet ile idare edildiği bir devrede doğrusu gerek doçentlik gerek profesörlük zamanlarında kendisinden bir çok arkadaşlar gibi ben de çekinirdim. Pey heybetli bir resmîliği vardı., | Fındıkoğlu, Ordinaryüs profesör dr. Cemil Bilsel merhumu anma merasimi, 19-20
a.
resort | Orta sayfada yürek ezintisi bir reklâm; reklâm ama bir tür reklâmla dalga geçen bir reklâm: Naz Otel. Otel logosunun yanıbaşında, | Hayırda yarıştık, biz kazandık vecizesi var, öteki slogan şöyle: | Naz makamındasız-Thermal resort, spa, palace, hotel, suite., | ATA, 17.3.2013
a.
rest-kafe | restaurant cafe-den Türkçede uydurulmuş. restoran ve kafe hizmeti veren yer. Ocak 2011 Süleymaniye tanıtım ilanından
ing.
restart etmek: | Geçen hafta restart eden Fenerbahçe hemen yine arızalandı., | T. Bora, Radikal, 4.11.08.
Restorancı | restoran işletmecisi | Orayı hiçbir zaman yerleşik bir restoran gibi konumlandırmamıştım çünkü restorancı değilim., | Müge Boz, Hr, 19.8.2018
a.
restorancılık -ğı | Restorancılık sektöründe öne çıkanlar, EkoTürk TV, 20.02.2025, 13.22
a.
restorasyonculuk -ğu | Terör soruşturmasından tutuklanan İBB eski Genel Sekreteri Mahir Polat hakkındaki iddiaları bilmeyen, bilmeye de gerek duymayan cühela tayfa, adamın sanatseverliğinden, restorasyonculuk yeteneğinden, | naifliğinden vs. söz ediyorlar., Ahmet Arslan, 06.04.2025, Facebook
a.
restoratif | onarıcı. | Özetle, tubar gebelik vakalarında, post-operatif fertilite arzu edildiği takdirde korservatif ve restoratif bir operasyonun uygulanması tercih edilen cerrahî prosedür olmalıdır. Tubada (sic) konservatif ve restoratif operasyon tiplerine gelince ; bunlar 5 türlüdür ( 7 , 11 , 16 , 35 ) : - Ovumun enükleasyonu , Salpingotomi ..., AÜTFM, 1969, 333
s.
resüsitasyon | Lutfen kapıyı çalmadan girmeyeniz. Kırmızı alan resüsitasyon kpr, | 24.08.2024
a.
tıp
resveratrol | çeşitli kanser türleri ve özellikle kalınbağırsak kanseri üzerinde etkili olabileceği düşünülen madde | Daha sonra yürütülen çalışmalar bu etkinin önemli ölçüde kırmızı şarabın içerisindeki resveratrolden kaynaklandığını ortaya koymuştu., | EYeşilada, StarPazar, 17.3.2013
a.
reşha | 1. sızıntı, sıçrantı, damla 2. tas. ilham yoluyla ermişlere gelen ilahi hakikat, hikmet
ar.
retçi
Noktalara tanıklık düşmesin diye tek tek kaçırıldılar. İşlev retçileri. Şu'na ait tümüyle 23
retelemek | retweet'in Türkçede aldığı şekil. twitterda bir başkasının twitini yeniden twitlemek | Ajdar reteledi beni aq sizi eminem takip etse ne yazar!, | 26.9.2013, www.starmetre.com
f.
ing.
retina | Gözlerini ufka çevirdiğinde retinasına boş, gölgesiz bir düzlük yansıyordu yalnızca., | TKiremitçi, 2005, 166
a.
retinol
a. tıp.
retinol, Vasıf Okçugil, İngilizce-türkçe büyük lûgat, 1943, 2. cilt, 1200 s.
retivit etmek | Şimdi yazsam acaip retivit eden olurdu., | Cafcaf, Bahar2013/54, 9
retoriksel | Arkasından Fransa'yla soykırım meselesiyle ortaya çıkan ve bir jeopolitik rekabete dönüşen retoriksel kavga yaşandı., | MAkgün, T, 2.1.2012
s.
retro | En çok etkilenecek 4 burç Merkür retrosu bangır bangır geliyor., | Mil, 01.08.2024
a.
retro | Retro... | Ya da burçlardan mı konuşuluyor, bir iki yükselen etkisi, Merkür Venüs retrosu öğren, morali bozuk arkadaşlarını arada bir rahatlat | Merkür geri gidiyor ondandır ama bu sene yengeçlerin senesiymiş, Satürn uzaklaşıyormuş filan de. İncilerin mi dökülür? , | AyçaŞen, T, 4.11.2012
kıs.a.
retro olmak | Mütevazılık, kibarlık, ağırbaşlılık neredeyse klişe ve retro olmuş., | ZÇavuşoğlu, HT, 20.5.2012
retro-projeksiyon | Hadi gelin 'Kurtuluş Savaşı olmasa şimdi Ramazan Bayramı diye bir şey olmazdı' üzerine ise azıcık retro-projeksiyon yapalım. | , | RamazanRasim, T, 1.9.2011
a.
retweet etmek | retweet+etmek yeni bir tviti alıntılayıp göndermek | Ya retweet et ya terk et, | T, 12.11.2010 | Sivilay Abla'nın şu mesajını ise Yıldıray Oğur da retweet etti: 'Dünya Bıçaklandıktan sonra ayakta kalma rekoru Bedri Baykam'ın oldu.' | , | | http://kacakhaber.com/? p=4168'den 21.5.2011-den önce | Birkaç retweet ile sokakta istenilen noktaya mobilize olabiliyorlar., | ABudka, T, 24.5.2011
ing.
reunion adası | Hint okyanusunun batısındaki Reunion adasında, üzerinde Çince yazılar olan bir su pet şişesi bulundu., | HaberTürk, 1.8.2015, 18
a.
Revaçlı | Hafiyeliğin en revaçlı bir devrinde bu vaziyet karşısında Emin Efendi gibi meslek sahibi, büyük küçük herkesi kanuna, nizama ve usule davet ve icabet ettirmiş ve bu yüzden az çok hepsini kırmış olan bir zatın o makamda Abdülhamit II devrinde bırakılacağına ihtimal verilebilir mi? tarzındaki yorumları hadisenin tamamını göstermek bakımından problemlidir. O N Ergin/A A Yörük, tez (a.g.e., III, 1101-03).
s.
revak -ğı
a.
ayn. m. arkad, portik. Yarı açık, arkası yapı olan yürüme yolu.
ar.
"Revak Arapça olmalı, arkad ve portik/portico Latince olabilir. Yarı açık, arkası yapı olan yürüme yolu. Bizde genellikle içe dönük yapılarda kullanılmıştır. Çarşı ve ticaret merkezi konfor gerektirdiğinden Semerkant, Buhara, İran, Halep, İstanbul gibi merkezlerde kilometrelerce uzanan kapalı sokak çarşıları vardır. Medeniyetlerin kültürü farklı olsa da birbirinden etkilenmişlerdir. Endülüs, İtalya, Fas gibi Akdeniz çanağında revak/portik/arkad farklı işlevlerde kullanılmıştır. Modern dönemde de kullanımı yaygın mimari çözümdür. Maalesef bizim modern şehirciliğimizde kullanımı azdır. Konforlu şehirciliğin ana unsuru yarı açık mekanların bolluğu ile ölçülebilir.", Ahmet Yılmaz, 12.04.2024, Rindan Kültür sanat whatsappı"
Revak | 1. Revak, sırtı bağlı bulunduğu binaya dayalı, ön cephesi açık, üstü örtülü ve örtüsü sütunlarla ya da payelerle taşınan mekan. 2. Güneşten ya da yağmurdan korunma amaçlı yapılan sundurma. Vikipedi, 6.8.2019g tdk'da tam olarak şöyle geçiyor; | önyüzü kemerlemeli, arkası körduvarlı, üstü tonoz, kubbe ya da damla örtülü geçit. | bk. kemerleme, kapı revakı, revaklı avlu, ..., EkşiS, 6.8.2019g
a.
Revak | yığın, küme ++
a.
Revak | yığın, küme | Tarladaki revaklardan (yığın-küme) kaç timin buğday çıkar? , | B Bozgeyik, İşte Zulmün Belgesi kitabından, | https://www.ahaber.com.tr/analiz/2016/07/11/chpnin-zulum-vergisi-sahna
a.
revâni
"Halbuki Cemşit'in gençliğinde beğenilen tipler bambaşka idi: İnce hastalığın yani veremin moda olduğu devirdi bu! Hastalıklı olmayan genç kız veya erkek de -hele orta ve yüksek sınıf ailelerle- hasta imişçesine bir hal almağa çalışır, beti benzi uçmuş, süzme revâni, sarı ve solgun, mecalsiz ve neş'esiz görünmeyi süs sayardı.", R H Karay Sonuncu kadeh, 1965, 102"
reviş far. | 1. gidiş, yürüyüş. 2. | tarz, uslup: bu revişle 3. | hareket, cereyan: reviş-i ahval = ahvalin suret-i cereyanı | Zira: -Mücadelât-ı sâirenin kâffesinde mahiyet-i mes'ele bârizdir, en mahdut zekâlarıyla anlar ki, mücadelât-ı sâirede mevzuubahs olan servetler büyük fedakârlıkları müstelzimdir ve hiç kimse ahvâl-i mümasilede sormaz ki niçin mücadele etmeli, niçin teslimiyyet göstermemeli? Hâlbuki hakk-ı şahsî mücadelesinde mes'elenin revişi değişir., Jhering, Kuntay, 25
a.
revizyon | değişme 22.8.2011
tıp
revnakdar | Türk musikisinin o (altın devri), bu revnakdar mehtap altında, bütün hassasiyetini gösteriyordu., | ZŞakir, SadullahAğa, 7
s.
revnaklanmak | göz alıcı hale gelmek, güzelleşmek, latifleşmek, parlaklık kazanmak, donanmak | Yaz baharda türlü türlü kuş gelir / Revnaklanmış ova yazı bir yanda., | Türkmen/Cemiloğlu, Mİhsanî, 95
f.
revnaklı | Göz alıcı güzellikte, güzel, parlak. Nice revnaklı şehirler görülür dünyâda / Lâkin efsunlu güzellikleri sensin yaratan., Yahyâ Kemal
s.
revolüsyoner | devrimci | Ne bir 'revolüsyoner'di Aysel Gürel; ne de herhangi bir hareket (kadın hakları? ) için mühim., | PMağden, T, 27.11.2011
s.
revolüsyonizm | devrimcilik | 1789'un revolüsyonizm mirasını sürdüren Marks, henüz oldukça gençken ve 1848-52 arasındaki topu topu dört yılda, mevcut demokrasinin burjuva demokrasisi olduğuna (...) acele karar verdi., | HBerktay,T,28.4.2011
a.
revzen
a.
pencere?
Farsça pencere
"Alt kat pencereler, dikdörtgen biçimli olup kesme taş sövelerle çevrelenmiş, demir parmaklıdır. Üst pencereler ise sivri kemerli olup alçı revzenlerle kapatılmıştır.", TÜRÇEK, 8.3.2024+"
reybî şüpheci | Hayat beni biraz reybî yaptı., | Bu türbe projesini mektep bahçesinde bir preoya tahvil ettirdi., | RNG, Acımak, 6
reyha
a.
rayiha, güzel koku, koku.
ar.
"Şu karşıki dağda bir çiçek bitmiş / Reyhasın âleme bütün dağıtmış / Bu nasıl bahçedir bağbaın gitmiş / Dalı yaprağını budar gezerim.", San, Hicranî, 158"
reyhan
a.
Konduğu çiçeklerinarısı O, sevdalısı Odur. çiçek ve arı birleşmiştir vefanın renk ve reyhanında... Billur bir avize gibi kalplerde yanan vefadan yana ol 28
reyhanlı
s.
içinde reyhan otu olan.
"Buğday hamuruna yumurta koydum / Reyhanlı targanla kumaşa sardım / Aşkın fırınında piştim kızardım / Görün ne yenecek börek olmuşam.", San, Hicranî, 81"
reyiz | reis
a.
reyonlaşmak | Satış için reyonlaşmış algoritmayı bize öğreten karatahta sarsaklığına soktun PES YANİ, | İlhan Efe, 22.10.2018, vatsap
f.
reyting bk. rating / kredi derecelendirme kuruluşu | Genelkurmay'da bu siteleri yapan birimler arasında reyting rekabeti yaşandığını anlatıyor Kurşun., | YOğur, T, 2.8.2011
reyting rekabeti | Genelkurmay'da bu siteleri yapan birimler arasında reyting rekabeti yaşandığını anlatıyor Kurşun., | YOğur, T, 2.8.2011**
a.
reytingli | Sanki hepimiz anamızın karnından reytingli doğduk. ., | OHakalmaz, ZCumartesi, 18.8.2012
s.
reyyan | Temiz, pâk nefsin, âbıhayâtı bu çölün; / Onu dûr etme ki, her ferd ona reyyan olacak, | HasanFeyzi, EGŞA, 303
ar.
rezarvasyon numarası | Pi-eN-aR numarası. Rezervasyon numarası; biletiniz üzerindeki | Rezervasyon No hanesinde yazan toplam 6 harf ve rakamdan oluşan ibaredir.
a.
rezeda
"Elbet ki neslimin aşka vakti yoktu / ve rezedalar kalbimizi çoktan çalıp gitmişti / Ne ki yarbaşlarında da insan çığlıkları vardı", Haydar Oğur, 1994, 119"
rezeneli | Bu adada yapılan rezeneli zeytinyağlı kuru börülce hem bizim damak tadımıza uygundur hem de alışılmışın dışında aroması ile farklı bir lezzet olarak dikkat çeker. | , | Engin Akın, VatanG, 29.4.2007
s.
rezervasyonlu | Sizi o kadar seviyorum ki bir tane rezervasyonlu odamı size vereyim, orada kalın., | Perran Kutman, Kelebek, 21.9.2014, 7
s.
rezervasyonsuz | Fly-Inne girerken iki kapı görünce şaşırmayın. Çünkü Bej'in girişi ayrı. Üstelik rezervasyonsuz buraya giremiyorsunuz., | NBayraktar, SabahCmrts, 20.8.2016
s.
rezidans
a.
lüks konut.
Rezidans lüks konut
rezidans | residence | Ama içine düştüğü neo liberal İslam anlayışıyla ateşlenen AVM ve rezidans ısrarı, kendi için de Türkiye için de hayırlı olmadı., | OğuzKaramuk, T, 3.6.2013
a.
ing.
rezile | kadın rezil | O rezilenin pençesinden kurtulmak kabil mi? , | AliEnver, 44
a.
rezillendirmek: | 70 yaşındaki bir din adamını başına kadın musallat edip rezillendirmeleri intihara yol açmıştı; şimdi de yapmak istedikleri bundan farklı değil. Hedef seçtikleri bir-iki kişiyi her gün manşetlerinden düşürmeyerek ele güne rezil etme gayretindeler., | TKıvanç, YeniŞafak, 29.9.2008
rezüme | İnsan beyni yaratcı fikirlere büyük transandantal heyecanların rezümesi sonucunda ulaşır., | MFilinte, rindan, 28.7.2016
a.
rfissa
a.
tunus eriştesi.
ar.
"Kuzey Afrika mutfağında, özellikle Tunus'ta bir çeşit erişte olan rfissa, bir mercimek yemeği ile sunulur.", Oğul Türkkan, Oksijen, 31.05.2024"
Rıhdan | far. Rigdan. Yazı kurutmak için kullanılan özel kumun konduğu üzeri delikli kap. | Senelerden beri silinmemiş, rendelenmemiş ve yer yer mürekkep lekelerine bulanmış olan masanın üzerinde beyaz ve yuvarlak bir hokka,
tuzluğa benzeyen bir rıhdan ve uçları kırılmış iki kamış kalem duruyordu., | Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf, 156
a.
RIP | Huzur içinde yatsın. | Ricky Martin'den Gerard Pique'ye ünlüler | RIP (huzur içinde yatsın) mesajlarıyla aydaki adama selamlarını gönderdi., | T, 27.8.2012
kıs.
ing.
Rızalaşma | 19. yüzyılda evleneceklerin karşılıklı rızalaşması formalite bir karakter taşıyordu. Asıl kararı aileler veriyordu., | E Altınkaynak, Tozlu zaman perdesinde Kırım Karayları, 2006, 59
a.
rızalı | razı olmuş | Sessiz gemi giderken sâhilde kalanlar her zaman elemli değil! İşte böyle rızâlı, zevkli de..., | Nazik Erik, 21
s.
rızaullah
a.
Allah rızası.
"Sonra deme kaderimdir yazgımdır / Rızaullah matlubatım arzumdur.", San, Hicranî, 115"
Riayetli | saygılı | İsviçre gibi liberal tanınmış ve ve fakat işçi haklarına çok riayetli devlet, bankaların bilanço hesaplarını daha yakından kontrol edebilmek üzere bir kanun hazırlamaktadır., | Taray, 90
s.
Riayetli | saygılı. | İsviçre gibi liberal tanınmış ve fakat işçi haklarına çok riayetli devlet, bankaların bilanço hesaplarını daha yakından kontrol edebilmek üzere bir kanun hazırlamaktadır., | Taray, 90
s.
ribana | bir tür kumaş. Lastik örgü. Ribana kumaşlar çift plakalı yuvarlak örme makinelerinde, silindir ve kapak iğnelerinin birbirlerine göre çapraz bir şekilde yerleştirilmeleri ile elde edilen çift katlı esnek örme kumaşlardır., | http://www.sarteksorme.com.tr/urun.asp? id=27, 15.6.2014g
a.
ribanacı | 3.8.2012
s.
ribaunt/ribaund | rebound spor geri sıçrama YÇ | Sonra bu nasıl bir takımdır ki top auta gidinceye değin tek ribaunt toplayamıyor., | FUraz, T, 8.11.2011 ribaunt toplamak
a.
ing.
ribon | Termal transfer ribon üç katmandan oluşur. Ribonun orta kısmında film tabakası, bu tabakanın bir tarafında ısıyla sıvılaşan mürekkep, diğer tarafında da koruyucu tabaka bulunur., | | http://www.metrobilgiislem.com.tr/urunler/barkod/tuketim/ribbon.htm, 29.6.2013de girildi
a.
matb.
Richard falk sistemik deprem
rifaî
s.
"Fotoğraf, Kandilli'den çocukluk arkadaşım Faruk Bil'in kızkardeşi Filiz Bil'in koleksiyonundan çıktı. (... ) Fotoğrafın tam olarak ne zaman ve kim tarafından çekildiği bilinmiyor. Bahsettiğiniz Rifaî 'şiş'i emin değilim ama hocaya dedesinden kalmış olabilir. (... ) Zühtü Paşa[dan]. Sohbetlerimizden birinde Rifaîlik konusunun açıldığını, hocanın Abdülbaki Gölpınarlı'nın bu konuyla ilgili bir yorumuna değindiğini ve bazı itirazları olduğunu hayal meyal hatırlıyorum.", İ Kara, Divitçioğlu'nun tarihe dahil oluş tarzı, Derin Tarih, Haz 2022, S 123, 5"
rijit | rigidité sert, katı (tavır) GTS | Afaki bilgiler ve rijit birtakım örneklerle Avrupada kurumsallaşmış bir mevzu yazılı ve görsel basına taşınıyor., | EKAslaner, R, 2.4.2013
s.
fr.
rimel | Mesela ilkbaharda zarif bir kadın nasıl bir kürk giymelidir, hangi rimelden kullanmalıdır, ..., | GugukG, 10.5.1947, 3
a.
rimelli
s.
rimel çekilmiş.
"Saçlar oksijenli, gözler rimelli.", Ş Belli, 1962, 42"
rindaş ++
rindlik bkz. Rintlik | Rindlik, bohemlik, zahitler ve günümüzdeki karanlık boşluk, | T, 22.3.2013
ring
a.
tiren, otobüs gibi toplu taşıma araçlarında dönen sefer.
ringa balığı | Oturuma ara verildiğinde tuzlu ringa balığı yemişti., | Y Haşek / E Gürol, Cinayet suçlusu, ÇHA, 35
a.
ringo | 1. senaryosunu Safa Önal'ın yazdığı, T İnanoğlu'nun çektiği Türk filmindeki kahramanın lakabı. | Ringo Kazım, 1967 (film adı) | 2. | Japoncada Elma. The Beatles'ın davulcusu Ringo Starr ile yayılmış olabilir.
a.
rinosinüzit | Rinosinüzit, astımı tetikleyebiliyor, | Z, 4.3.2012
a.
tıp
riolu | Rio de Janeiro'da yaşayan veya orada doğan kimse | Riolu Garfield, | Hür, 21.6.2016
s.
risksiz | Şanlıurfada geçen yıl 2 polis memurunun evlerinde şehit edilmesinin ardından hükümetin PKK'ya karşı tutumunu değiştirmesiyle birlikte risksiz eylemleri gerçekleştirerek alan hakimiyetini elinde tutmaya çalışan PKK'nın bu planı Çukurca süreciyle birlikte yavaş yavaş etkisiz kalmaya başlayacak., | TolgaŞardan, M, 12.9.2016
s.
risotto | ital.* | Son olarak Kanyon'daki İtalyan lokantası Obika'da pembe pantolonu ile kuşkonmazlı risotto yiyip roze şarap içerken-., | BAltuğ, T, 2.10.2011
a.
risturne | Ortakların kooperatiflerle yaptıkları işlemler sonucunda ortaklardan alınan veya onlar lehine doğan fazlaların yine ortaklara yaptıkları işlemler esas alınarak iade edilmesi. | Ziraat Bankasından alınan borç paralara verilen faizler netice hesaplarına sokulmakta ve bu da binnetice kooperatifler nam ve hesabına risturne edilen müsbet veya menfi fiat farkına tesir etmektedir., | A K Gülcur, Türkiye Ekonomisinde Kooperatiflerin Rolü, 1947, 102 | Ecnebi şirketler de buna mukabil kendilerine risturne adı altında aralarında kararlaştırılan bir %yi komisyon diye geriye verir, onlar da bunu kâr hesaplarına geçirirlerdi., | Taray, 151 | 60 parası da risturne yapar. Fakat bu kazanç değildir, ancak fiat farkıdır. Çünkü kooperatiflerin bünyesinde kazanç mevzubahs değildir., | TBMM Zabıt Ceridesi, ? , C 5, S 5-6, 35
a.
rit | Bu sistemin ihtilâfsız olarak işlemesinin sebebi, herkesin emredilen ritlere göre hareket etmesidir., | W Eberhard, Çin tarihi, 1947, 47
a.
Ritmsel | ++
s.
ritüalistik | [K]adınların toplumsal içerikli roller üstlendikleri, ritüalistik organizasyonlara katıldıkları ve yönelttikleri itirazlar da dahil olmak üzere, aktif bir özne olarak katılımlarını gerçekleştirebildikleri bilinmektedir., | AÖzer, T, 10.8.2012
s.
Riv riv etmekaşağılamak için konuşma, saçmalama manasında bir deyim. Kafa ütülemek, boş konuşmak anlamına gelen riv riv etmek sözü kemençenin sesinden türemiştir. | Karadeniz yöresine ait 'riv riv etmek' sözü Sen Anlat Karadeniz ile bir anda popüler oldu., | 14.3.2018, | https://www.haber61.net, 7.6.2019g
dey.
rivet | Aksesuar departmanımızda; çok çeşitli çakma düğme, çıtçıt ve rivet modelleri, ABS ve metal kemer tokaları, stoper, bağucu, agraf ve yüzlerce değişik model aksesuarlar siz müşterilerimizin beğenisine sunulmuştur. | http://www.orgtekstil.com.tr/aksesuar/, 31.10.2015g
a.
rivyera / riviera | ita. Riviera ( Türkçe : [ri'vj??ra] olarak telaffuz edilir ) ' sahil şeridi ' anlamına gelen bir İtalyanca kelimedir, | (bir yeri) rivyera yapmak| Gazze'yi Riviera yapma fikri daha önce dile getirilmişti sanki (!). Sonunda Grozny'den beter oldu. Bakalım şimdi nasıl olacak..., Ünal Çeviköz @UnalCevikoz, 05.02.2025, X
dey.a.
riyalı | içinde riya, iki yüzlülük bulunan, iki yüzlü | Bu riyalı nezaket yarışı ne kadar zaman devam edecekti? Bunu bilmiyoruz., | SMArsal, | Dünyada İki Türlü Hayat Telâkkisi Karşı Karşıya, | Tasvir, sy. 201, 21 Ekim 1945, | 3, 7
s.
riyasız | İşte bu nankörlükler dünyasında, Ağaoğlu Ahmet'in tabutunu, o kadar nezih, o kadar riyasız, o kadar saygılı ve o kadar büyük bir kalabalığın takip edişi, çok az kavuşabileceği bir mazhariyet, çok az insanın kazanabileceği bir zaferdir!, Naci Sadullah, Tan, Yıl 5, S 1366, 21.05. 1939
s.
Rizan | Cânân gide rindân dağıla mey ola rizân / Böyle gecenin hayr umulur mu seherinde? , | (Sevgili gidecek, sarhoşlar dağılacak, şarap yere akacak... Böyle gecenin seherinden hayr umulur mu? ), Ziya Paşa, ? ?
s.
rizom | Yaylalara (veya Bin Yayla'da ağaçsal yapılara karşıt olarak | açık bir sistem, bir düşünce sistemi olarak tanımlanan rizomlara) özgü parçalılık, katmanlık, arada var olan kaçış çizgileri, heterojenlik..., | CAktaş, T, 20.9.2010
a.
hıyar
roaming | Dolaşım, dolaşma roam-lama
a.
ing.
Robin Hood özel ad'dan İng. Halk kahramından. Köroğlu. | Hırsız Robin Hood, hesabı kapattı., | T, 27.2.10 | Seçim yatırımı Robin Hood vergisi, | T, 31.1.2012
ing.
robokop | Birçok cezaevinde robokop denilen 'A takımı' var, kamerasız odalarda işkence yapılıyor., | Cumhuriyet, 25.12.2012
a.
roboski yer adı Şırnak, Uludereye bağlı Ortasu köy ünün eski adı | Robosti [Roboski] katliamı, Kürt sorununda güvenlik algısıyla hareket etmenin ve bu algıdan demokratik zemine geçişi mümkün kılacak hemen hiçbir adım atmamanın sonucudur., | OMiroğlu, T, 31.12.2011
robot | Hatta robot kelimesinin dahi ilk olarak, Çek yazar Karel Capek'in 1920 tarihli 'R.U.R. / Rossum's Universal Robots' isimli bir eserinde ele alındığını söyleyebiliriz. ., S Yünlü, Robotlar ve Yapay Zeka: Etik ve Hukuki Açıdan Güncel ve Muhtemel Sorular, LEXPERA Blog, 16.1.2019
a.
Robotbilim | ERA.Net RUS PLUS Projesi kapsamında Nanoteknolojiler, Sağlık Bilimleri ve Robotbilim alanlarındaki ortak çağrı 31 Ekim 2019 tarihinde açılmıştır., | TÜBİTAK - Uluslararası İşbirliği Daire Başkanlığı
a.
robotik | (Fr. Robotique, | robotics ) İnsanın yerine geçebilecek birtakım düzeneklerin yapılmasına dayanan disiplinler arası ortak çalışma ve tekniklerin tamamı. | Kurt Kanunu'nda bu dilin ağırlığı, nutuksal iradesi, şablonik, yapay bir hayat sunumu, otoriteryen bir eda ve bir tepeden bakış hakim., | Telesiyej, T, 9.2.2012
s.
ing.
Robotik bilimi | Bu süje; felsefe, sosyoloji, antropoloji, robotik bilimi, nörobilim ve hukuk gibi birçok disiplinin konsensüsü sonucu belirlenmelidir., | A Altınok, Chatbot ve yapay zekalı asistanlara hukuksal yaklaşım, İstanbul barosuD, 2019, C 93, S 3, 264
a.
Robotikleşmek | Dronlaşacak robotikleşecek., | Eray Güçlüer, Cnn Türk
f.
robotlaştırmak BTS+ | robot durumuna getirmek | Küçükken ele geçirilen, orduya sokulan ve kendisine Hocaefendimiz ...'la konuşuyor! denilerek ROBOTLAŞTIRILAN çocuklar bomba atarken hiç düşünmüyordu bile..., | EDiler, ÖksüzDarbe, TakvimG, 22.7.2016
f.
bts+
Rock yıldızı | Renkli kişiliğiyle insanlara bilimi sevdiren astrofizik dünyasının 'rock yıldızı' Neil deGrasse Tyson ile dünyanın geleceğini ve aşkı konuştuk., | Ali Tufan Koç, Hr, 19.8.2018
a.
Rock'n roll | Rak müziği | [Katolik rahip] Sakowicz dinsel vaazını rock'n roll müziği eşliğinde verir (...) ve şu sözü ekler: Kutsal olmak için sıkıcı [ciddi] olmak zorunda değilsiniz., | N Postman/ O Akınhay, Televizyon-Öldüren Eğlence, 7. bs., 2017, 119
a.
müz.
rocker | oku: rakır- rakçı, rak tarzı müzik yapan | Rockerlar gün saymaya başladı., | T, 16.2012
s.
rodeo | Derhal Çin haber ajansları, 1979'da Deng Şiao Ping'in, Teksas'ta, kovboy şapkasıyla nasıl rodeo izlediğini gösteren fotoğraflar yayınladı., | Çin Li, T, 19.2.2012
a.
rodeocu | Reyting (ve reklam) rekabeti haber bültenlerine eğlenceli olmayı da dayatırken rodeocu azmiyle bir kanalın başında kalma | başarısının bedeli gazetecilik olabiliyor., | DoğanAkın, T, 24.1.2013
s.
roğtiko | Size kestane pişireceğum, roğtiko yemeği ile kabak da var, yeruz işte birlikte., | TuncerKöseoğlu, T, 30.12.2011
a.
rohingya | bir milyona yakın nüfusları olan Myanmar (eski Burma) müslümanları, ülkenin batısında Bengal körfezi ve Bangladeş'e komşu Arakan (Rakhine) eyaletinde yaşıyorlar. | Güney Asya ülkelerinden Myanmar'ın batısındaki Arakan eyaletindeki Rohingya Müslümanlarını hedef alan şiddet olayları azalmasına rağmen sürüyor., | Z, 17.7.2012
a.
rohingyalı | Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'da son haftalarda devlet destekli Budist milliyetçi grupların şiddet ve katliamlarına maruz kalan Rohingyalı müslümanlardan yüzlercesi öldürülürken on binlercesi evini terk etmek zorunda kaldı., | Z, 15.7.2012
roj baş Kürtçe | Antep'ten önce bize AK Parti'nin ve Başbakan'ın çözüm istemediğini ve Kürt şiddetinin bu yüzden meşru olduğunu anlatmaya çalışanlar, şimdi de | diyelim ki AK Parti çözüm istemiyor, bunun karşılığı Antep mi yani diye sormaya başladılar. Roj baş hevaller! Roj baş! İyi yoldasınız, devam edin..., | OMiroğlu, T, 27.8.2012
rojava | yeni* | Herşeyden önce Rojava'daki (Kuzey Suriye) kazanımları PKK'ya bağlı Kürt hareketine büyük ivme ve pirestij kattı., | AZaman, T, 24.5.2013 | Yüreklerimizin 'Rojhilat'tan Rojava'ya' (Doğu'dan Batı'ya), 'Bakûr'dan Başûr'a' (Kuzey'den Güney'e) süngülerle parçalandığını anlarız., | SYurtdaş, R, 19.8.2013
a.
rok müziği | Rock music | Rok müziği çalarak şarkılar söylemeye başladılar. / Öteki masalarda arkadaşlarıyla, ya da sevgilileriyle oturanlar ise, az önce plaklardan yayılan rok müziğinin bir benzeri olarak, bir fon müziği gibi algılıyorlardı iki gitaristin çaldığı parçaları., | Aysel Özakın, Kanal boyu, Istanbul 1982, 14
a.
ing.
rokelemek
f.
ing. rocket + tr. -le-
"Kariyerinde roketlemeni sağlayacak 10 öneri: ? @tambenlik_is 1. Sadakati işverene değil, kendine göster! Sağladığın değerin karşılığını alabileceğin bir iş bul. Değerini bilenlerle çalış ve hak ettiğini al!", @tambenlik_is, 24 haz 2024, X"
roket gibi | Ya roket gibi manita ne dırdırı yapacak? , | KSezyum, RHayat, 24.7.2011
s.
roketbilimci
a.
roketbilimiyle uğraşan.
"Giysilerini bıraktığı yere gidince iç çamaşırının kayıp olduğunu fark edip kaşlarını çattı. Ona ne olduğunu anlamak için bir roket bilimci olmaya gerek yoktu. "SHINBE!" okulun etrafındaki kuşlar korkuyla dağıldı. Shinbe soyunma odasından çıkmayı başarmıştı ve Suki'nin çığlığını duyunca sırıttı.", Amy Blankenship, Zamanın Kalbi, 2019 | "Sayın Say, "Aya sert iniş" projesini ben değil, Türkiye'nin en iyi roketbilimcilerinden Doç. Arif Karabeyoğlu anlattı.", Selçek Bayraktar, @yenisafak, 12 May 2023, X"
roketlemek | Ben, yıllardır süregelen ve gitgide gerileyen arabesk türkücü imajını roketlemek istiyorum. Arabaların torpidolarında en arkada duran kasetleri önlere çıkartmak istiyorum... (Özcan Deniz)
f.
roketli | roket kullanılarak. | Kassam Tugaylarından İsrailin başkentine roketli saldırı Tel Avivde siren sesleri, Hr, 07.10.2024
s.
rol çalmak –den deyim sahnede kendini sergileyip karşısındakine fırsat vermeme | En çok da şu 'rol çalma' sözüne gülüyorum., | İpşiroğlu, 15 | Ve tabii o dönemin sebze-meyvelerinden yapılmış turşular... Beyaz kiraz turşusu hepsinden rol çalıyordu., | NÇintay, SabahPazar, 17.7.2016, 5
rol model 22.12.2011
rolerya içimdeki 1991 sesin ve sevginin dışavurumu
roll-up | Haftaya özel olarak oluşturulan logo, roll-up, poster, sosyal medya paylaşımlarında kullanılacak hashtag'ler gibi tanıtım materyallerine de bu sayfadan ( | https://turkishcuisineweek.com/branding) erişim sağlanmaktadır., Kültür Turizm Bakanlığı Türk Mutfağı, 21-27.05.2025
a.
ing.
rollenme
a.
"kişinin kendisiyle ilgili söylenenleri duyduktan sonra koltuğunun kabarması veya olumsuz birşey ise bu duruma karşı cephe alması olayıdır.", rascof 22.11.2010 02:48, EkşiS | basmakalıp bir role girmek. tutunulan tavrın özü, gerçeği yansıtmaması, oturmaması.ibisile 27.08.2022 09:48"
rollenmek
f.
role girmek.
"bu kadın rollenmiş. ortalıkta fake hesap gibi dolaşıyor. duygusalım ben, olağan nakaratı. erkeğine bütün hayallerini yüklemiş, tahsil edemeye edemeye terapilere sürükleyip duruyor." ibisile 27.08.2022 09:48, EkşiS"
roller coaster | Memleket acaba daha ne kadar türbülans yaşayabilir, acaba uçak düşer mi, düşerse inişte kimbilir nasıl roller coaster adrenali yaşanır, gibi son derece dejenere heyecanlar içindeyim., | Ayça Şen, T, 09.05.2012 | Uçurumun kenarında olan ve aşırı heyecanlı roller coastera bindik, çok eğlendik., | M M Kılıç/İ Sarı, HrSeyahat, 24.06.2018, 3
rolling roof sistemi inş. İng. yuvarlanan çatı: katlanır çatı | Her mekânda uygulanabilecek rolling roof dünyada hiçbir açılır tavan sisteminin sunmadığı, katlanma ve toplanma hareketini bir arada sunmaktadır. Her açıda açılabilen paneller sayesinde, gün ışığından istenilen oranda faydalanma olanağı sağlar., | 2012
ing.
rollu / rollü
s.
çok rollü uçaklar, 30.5.2023
rolof testi
a.
Roloff Testi Aynı zamanda Semafor Barajı Testi olarak da adlandırılır (Tablo 1), yazarı H. Roloff'tur. 4 dakikalık bu testte Denek, kağıt üzerinde numaralandırılmış olan aynı şekilleri bulmalı ve bunları alt tarafa yazmalıdır. Belirtilen şekiller yerleştirilir. Bulunacak şekiller 7 adet olup demiryolu semaforlarına benzemektedir. Farklı pozisyonlara yerleştirilmiş bir veya iki kolları vardır. Test, 9 sıraya dağıtılmış 99 şekli içerir. Her satırda 11 şekil bulunur. Denek, şeklin yanına 99'dan karşılık gelen sayıyı yazmalıdır. Testin alt kısmına yerleştirilir. Bulunan doğru şekil sayısına bağlı olarak test yorumlanacaktır. Doğru yanıtlar 36 şekildir. Testi yorumlamak için grupla ilişki kurmalıyız. Bu nedenle konu olacak her doğru yanıta 1 puan verilir | sonunda doğru yanıtlar toplanır ve nihai puan belirlenir. standartla ilgili olmalıdır. (Roloff, 2012)
"Şimdi rolof testi dediğimiz şeyi yap. Bir elinizle kaskınızın alt kenarını tutun ve orta kuvvetle yukarı ve ileri doğru çekerek kafanızdan ayırmaya çalışın. Kask başınızdan bu yolda çıkabilirse baş mülkiyetine uymuyor. Engelsiz yanal olduğunda[n] emin ol çevirebileceğinden emin ol. Güvende ve konforlu olmanın arkanda ne nefes aldığınızdan emin olun ve burnunuzun ve ağzınızın altından gelen havanın serbest akışını engelleyen hiçbirşey olmamalı.", HELMET USER'S MANUAL MADE IN CHINA, 26.11.2023+"
HELMET USER'S MANUAL MADE IN CHINA, 26.11.2023+
Romalılar Roma İmparatorluğu tebaasından olanlar | Küfrün yerini ideoloji alınca kıyamet başladı, küfrün içinde asit var, Romalılar giysilerini çişle yıkardı, zihnimi sidiğimle yıkamalıyım, küfür insan kabuğumdur, insan bokuyla gübrelenmiş tarlalarda büyüdüm,-, | NGenç, isenç, 118
Roman bilim | Roman bilim diye yeni bir alan açmaya çalışan ikisatçı Mustafa Özel arkadaşımız büyük romanları bir düşünce hatta bir felsefe metni olarak okumanın yollarını döşemeye çalışıyor son yıllarda., | İslam Dalp, Haz-Ağu 2019, S 10, 40
a.
roman I | yaşanmış hikaye | O halde irademin olanca kuvvetiyle ondan içtinap edecek, kafamı onun bana uymıyan hususiyetlerini düşünmiye sevkedecek, yavaş yavaş bu heyecan ve tehlike rabıtasını geçmiş bir roman diye telakki edecektim; ve zaman zaman bu zaafı duyarsam içimden bunu insanların vücudiyle doğan seyyiattan addedecek muhakeme ve mantıkla, hatta kalbimin temiz ve asude rabıtalariyle bunu öldürecektim., | HEAdıvar, KA, 35-6
a.
roman II | Çingene | Fransada ağustos ayında Roman kamplarının zorla tahliye edilmesi ve çok sayıda kişinin ülkelerine geri gönderilmesi, yıllar sonra yeniden iktidara gelen Sosyalistlerde daha parlamentonun yeni dönemi açılmadan bölünmelere yol açtı., | T, 23.8.2012
a.
romançözüm | Bu aynı zamanda romanın modernitesine (Batılılaştırılmış ve egemenleştirilmiş) karşı koyan bir romançözüm denemesi., | PBarışta, T, 17.7.2011
a.
romanesk
s.
"-Biraz da özenti olacak, romanların ve birden gelişivermenin tesiri. Tendürdiyot mu içti nedir? Esasta santimantal, romanesk bir kız!", R H Karay, Sonuncu kadeh, 1965, 87"
Romanesque | Coğrafî infirat ve tarihî hâdisatın yarattığı ve binaenaleyh Romanesque hukuka bir istisna teşkil eden bu sistem Romanın yarattığı hukuk imparatorluğunun hüküm ve nüfuzunu eriştiremediği bir adadır., | C Parry/V Versan, İngiliz Hukuk Sistemi, 1945, 4
s.
romanlaştırmak | İbrahim Yıldırım bu 'açık tutuş'tan yararlanıyor ve Nişantaşı'nı, İstanbul'un gözde semtini dünüyle, bugünüyle romanlaştırıyor., | ZCumartesi, 25.2.2012
f.
romansı | romanı andırır. | Tamamiyle şahsiyetli ve dinamik bir üslûp sahibi olan Falih Rıfkı Atay, | Roman isimli romansı bir eseri olmasına rağmen deneme ve reportaj (sic) sahaları dışına çıkmamıştır., Varlık Yayınları, 1953, 43
s.
romansız | roman olmaksızın. | Edebiyatımızın en büyük eksikliklerinden ikisi, roman ve tiyatrodur. Romansız edebiyat olamaz, tiyatrosuz da millet olamaz., C A Kansu, EK, 1953, 160
s.
romantikleşmek f | Ben ancak bu kadar 'romantik'leşebildim!, | K. Başaran, R, 15.2.2011
romantikleştirme
romantik hale sokma.
a.
ing. romantic + tr.-leş-tir-me
... davranış intibaksızlıkları, yanlış tefsirlere başvurma söz konusudur: İdealleştirme, tanrılaştırma, romantikleştirme, mistifikasyonlar. 3. Üçüncü tip, bugünkü dünyanın anlayışına uymaz olan bilgi şekilleri veya ahlâkî davranışları kucaklar. Meselâ, bir toprak sahibi düşünelim. Arazisi kapitalist bir teşebbüs haline gelmiştir.
H Z Ülken, Sosyoloji D, 1970, S 21-22, 140
romantizasyon | Gezi olaylarının romantizasyonu yapıldı., | EMahçupyan, 13.8.2013Kanal24
a.
romantize etmek | Gezi olayları sol aydınlarca romantize edildi., | EMahçupyan, 13.8.2013Kanal24
romanvari | roman gibi. | Her yıl mali sene başında vergi zammı karşısında idik. | Bir seri mecmua oldu vergi zam kanunumuz / Bir roman vari devamlı bir Lârus ebadı var. / Her yılın mali başında intişar etmektedir / Bitmedi sürdü sürer her yıl sonu mabadi var. 29/2/1960, Abidin Uyar, Hicivler Tepkiler, 1960, 85
s.
romatizmal
s.
romatizmayla ilgili.
lat.
"[Mesir macununun] İçermiş olduğu bazı baharatlar, ağrı kesici özelliğe sahiptir. Bu yüzden romatizmal hastalıkları iyi gelir.", M Gökçe, Değer, Y 7, Mar 2021, S 87, 35"
romeika | Karadeniz Rumcası | Romeika... Bir kadın ismini andıran bu kelime aslında Karadeniz Rumcasına verilen ad., | KübraEngin, Z, 31.12.2011
a.
romeojülyetleri | Bugünün medyasındaki (ve siyasetteki) basın özgürlüğü âşıkları, internet mecnunları, hak-hukuk romeojülyetlerinin yaşı ve başı tutan epeycesi ise o yasakçı, hapisçi, tekelci, ihaleci yasa yanında, önünde, arkasında hizaya gelmişti., | UmurTalu, HaberT, 9.2.2014
a.
romman
a.
karşılıklı yanmak.
" Seherlerde güller açar bülbül lisan usanmaz mı / Gül dökülür yaprak solar ya bu romman usanmaz mı / Samyeli vurunca boyun eğer lale ile sünbül / Gider emeğin havaya ya bu bağban usanmaz mı. // Seherde bir sadâ aldım / Bülbül ağlar bağban sarhoş / Anınla mest olup kaldım / Gül açılmış romman sarhoş.", San, Hicranî, 206//219"
romorklük/Romörklük –ğü | Kapıkule gües: eğe? ? aded altı romörklük bir konvoy halinde yurda kaçak olarak sokulan fabrikanın bir iplik fabrikası olduğu öğrenilmiştir./ ... yapılan ihbarın kaçak getirilen altı romorklük malzemenin, bütün ekipmanları da dahil yeni bir fabrika şek linde olduğunu açıklamıştır. Bakan fabrikanın kime ait olduğunu sakladığı gibi, Istanbulun neresinde kurulduğunu da söylememiştir., | D Avcıoğlu, YönD, 1966, S 162-196
a.
rondela | it. rondella delikli pul BTS+ | Klozet ambalajı içersinde ... 2 adet kıvrık cıvata ... 2 adet rondela-. EfesKlozetKapağıMontajTalimatı, 15.2.2015g
a.
bts+
rondo | Kimimiz rondoda çekip donduruyoruz, kimimiz kaynatıp şişeliyoruz., İdilika, SbhGünaydın, 5.5.2017, 8
a.
ronin | Bu gururlu toplumun en önemli simgelerinden olan samurayları konu alan 47 Ronin, Japon Bushido Felsefesi'nin şüphesiz ki önemli efsanelerinden biri.
a.
jap.
rontgen
a.
röntgen cihazı.
"Rontgen ters gördü doktor, yaramı Mecnuna sor.", F Telatar, Onlar, 15"
rootkit | bir hackerin sisteme girdigini gizlemek ve en üst seviyede yönetici yetkilerine sahip olmak için kullandığı programlara verilen genel ad., | 23.7.2003, asa, EkşiS
a.
bilg.
rose | bk. roze | [V]e bolca rose şarap ve hafif bayatlamış kuruyemiş işliğinde güncel sanatçılarla zaman geçirdim-., | BAltuğ, T, 9.9.92012
a.
rostoluk | rosto yapmaya uygun | Dana rostoluk et 42, 99 TL, | Hür, 28.10.2015, Migros reklamı
a.
rotasız
s.
roti böreği | Hamuruyla bizdeki gözlemeyi andırsa da, Sanskritçe 'ekmek' anlamına gelen roti Sri Lanka'da yapıldığı şekliyle daha dolgun ve hacimli bir börek. Açılan hamura bol iç doldurulup her tarafı kapatılıyor ve oluşan dikdörtgen prizma şeklindeki böreğin alt yüzü döküm ya da teflon tavada kızartılıyor. Bense rotilerimi, biraz defne yaprağı ve baharatla çeşnilendirdiğim etlerle hazırladığım içle pişirdim.CivanEr, H, 14.8.2011
a.
rotil | Fr. rotule | Otomobilin ön düzeninde bulunan, her yöne dönebilen ve mafsal olarak kullanılan küre biçiminde bir parça. | Rotil imal ediyorlardı.
a.
fr.
rotorlu | rotorlu insansız hava araçları | İTÜ bünyesinde faaliyet gösteren Rotorlu Hava Araçları Tasarım ve Mükemmeliyet Merkezi (ROTAM), insansız hava helikopteri konusundaki çalışmalarını hızlandırdı., | 16.8.2011 basın
s.
rotuşeri | Erzurumda en iyi 3 rötuşeri varsa biri bendim., | 19.8.2015
a.
rotweiler | rotvaylır | İzmirde sahibinin elinden kurtulan rotweiler, küçük kızı ağır yaraladı., | Z, 3.5.2012
a.
routine | Sıradan, alışılmışın dışında olmayan. | Teşbihte hata olmaz derler, ben eskileri kafe şantanlarda keman çalan routine sahibi, tekniği kusursuz, fakat müptezel ifadeli kemancılara benzetiyorum. Şimdikilerde ise belki ne routine ne de teknik var. Fakat tonlarında, yay çekişlerinde, hakiki bir violonist, hakiki bir sanatkar klası kendini belli ediyor., Haldun Taner, EK, 1953, 132
s.
fr.
roza pembe | Yüzüklere meraklı hükümdarlardan biri olan I. Mahmud 1751 senesinde, kendisine maî roza elması, roza elması ve büyük yakuttan üç yüzük yaptırtmıştı. Ayrıca (kebir roza elmastan) diğer bir yüzük için de on beş kuruş imaliye parası vermişti., | HalukYŞehsuvaroğlu, EskiTürkSanatları, 1960lar/Sİleri, Z, 13.10.2012 | [F]lamingolar arasındaydım... Uzun ve ince bacakları... Yine uzun, eğri, narin boyunları... Rosa rengi tüyleri..., | MAltan, Star, 17.4.2011
roze | rosé Bir tür pembe şarap, gül şarabı | Cannes kıyısını ve bahçelerini dolduran palmiyelerin serin gölgesinde, öyle buz kovasında falan değil basbayağı buzdolabında soğutulmuş şampanya ve Provence rozeleri eşliğinde ciddi işler ve partiler, hakiki haberler ve dedikodular, filmlerin hası ve pazarlamanın alası birbirine karışmaya başladı bile..., | ATaşçıyan, Star, 14.5.2011
a.
fr.
rozetçi BTS-1. Rozet alıp satan 2. Rozet imal eden
rödem arkasyon
röle | fizik fr. Relais Bir cismin veya bir gücün biçimini değiştirmeye yarayan alet, değiştirgeç, konvertisör | Sanayiye çıktım, Parçacılardaki zaman rolelerini inceledim... Amacım, benim arabadaki kapı kilidine 2 saniye süre ile gelen + 12 volt ile zaman rolesini tetiklemek ve bu roleden 15 saniye boyunca far veya sis farlarını yakmaktı... Piyasadaki zaman rolelerinin hepside şasi tetik ile çalışıyor ve süre boyunca (-) şasi veriyordu... Benim hedeflediğim kapı kilidi tetiğine ise +12 V geliyordu..., | MehmetÖzyürek, 29.5.2017, bk. rolelenmek
a.
fr.
rölelenmek | röle eklenmek, röleli olmak | 1- Sis farı devresi rolelenmiş oldu... 2- Tırt arabam bir özellik daha kazandı... Yapmış olduğum bağlantıları kısaca şemalandırmaya çalıştım., | 29.5.2010, | http://www.otoclubturkiye.com/forum/topic/193777-follow-me-home-yap%C4%B1m%C4%B1/, 15.5.2017g | PLC'nin tüm dijital çıkışları rölelenmiş olup dijital girişler için 1/0 simülasyon anahtarları kullanım kolaylığı sağlamaktadır.,23.3.2015, | https://issuu.com/ferma5/docs/ferma_katalog11, 15.5.2017g
f.
Römorkaj | römorkla ilgili römorkaj sözleşmesi: çekme sözleşmesi
a.
Römorkör | Eser-i eslâfa giden şâirlerimiz, bu yoldan kıl kadar inhirâf [bozmak] etmeyi âdetâ irtidâd [reddetme] kadar menfur görürlerdi. Yalnız Şeyh Vasfı merhum, Nâcî'nin römorkörüyle harekât ettiği için ondan gördüğü meyl-i mahsûsa takliden Garb'm da sanayi-i şiiriyede ileri varmış, dehaetten [dâhiler] addedilecek şâirler yetiştirmiş olduğunu bizim yanımızda söylerdi., | A Rasim/Kolcu, Muharrir, Şair, Edib, 76 altlı üstlü | Başta Celâl bîçaresi olduğu hâlde Nâcî'nin bir beyiti altlı üstlü tağyîr edilerek bütün tarafdâran: | Bir çakış çakdık ki Şeyhim aşkına bizler bu şeb / Berke döndük neşr-i envâr eyledik meyhânede fahriyesini günlerce okuyup çaktılar., | A Rasim/Kolcu, Muharrir, Şair, Edib, 93
s.a.
römorkörcülük | Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Yönetmeliği, | 14.3.2019, RG,
a.
rönesans | Yeter ki biz köylünün kafasının içerisinde bir rönesans yapabilelim., | MYağmur, 1957, 26 | Dün buluştuğumuz Beymen Genel Müdürü ve Boyner Grup Başkan Yardımcısı ElifÇapçı önümüzdeki eylül ayı başında Bağdat Caddesi, Suadiye'de 5 bin metrekare üzerine açılacak yeni Beymen Mağazası'nın müjdesini verirken Yakında caddenin rönesansına tanık olacağız diyor., | GBenmayor, Hr, 4.8.2017
a.
röntgencilik |
a.
röntgenlemek | Bu yüzden Piç Yavuz ve takımı plaja gelen yabancı kadınları röntgenlemek için o kabineden o kabineye koşuyorlar, Talat Beyi günden güne iyice delirtiyorlardı., | TAral, SÖ, 17
f.
röp | röportajın kısaltması | [O] da bir felsefe kitabı yazarına çok ters düşmeyecek röp'ler vermeye özen gösterse derim ben., | Telesiyej, 19.01.2011
a.
röpçü | Bakıyorum da... yazarından gezerine, çalanından söyleyenine, röp'çüsünden gazetecisine, popçusuna, bu kendini bilmezlik, bu entelektüel sermaye zafiyeti... ne kadar sık çıkıyor karşımıza. Telesiyej, T, 22.2.2012
röplemek | Röpartaj yapmak | ...AA'nın röplediği popçuya çanak tutmaları, onu mazur görmeleri, sempatik bulmalarıfilan, of ki of!, | Telesiyej, T, 22.2.2012
f.
Röportajlama | alay | Çeşit çeşit Osmanlı dizileri, Lale Devri mavraları, fasıllı, Osmanlı kostümleri içinde özel mi özel geceler, hanedandan yazarlar bulup tam sayfa röportajlamalar, Osmanlı'yla ilgili –bilimsel değeri nedir ne değildir bilinmeyen– neredeyse haftada bir yayımlanan kitaplar., | Telesiyej, T, 12.4.2012
a.
röportör röportajcı | [ö]ğrencilerini her an sokakta karşılarına çıkabilecek olan hain röportör ve kameralara karşı donanımlı kılan, neo kantist bir öğretim görevlisidir., | EkşiS: (agacgolgesi, 24.04.2006
rötarlanma | Rötarlanma oldu bugün Azerbaycanlı asistan Baküye gecimeli gitti., | Meral Saytekin, 19.07.2024
a.
rötuşçuluk -ğu | 1881 yılında , Normandiya'nın Argentan kasabasında doğmuş olan Fernard Léger, önceleri hayatını mimarlara desinatörlük yapmak, yahut fotoğraf rötuşlamak suretiyle kazanıyordu. Mimarlara desinatörlük yapmak demek, titiz bir dikkatle, geometrik düzen içinde çalışmak demektir. Rötuşçuluk ise , ince elemenin ta kendisi..., Varlık, 1955, S 414-425, 30
a.
rötuşumsu | rötuş+umsu esaslı olmayan, küçücük | Bu anlamda hükümetin bu girişimi elbette önemli, fakat bunu daha cesur ve daha gerçekçi savunması için, rötuşumsu değişimlerle değil, köklü değişimden kaçınılmaması gerekir., | SSamancı, T, 2.4.2010.
s.
rövanşist | intikamcı | Taşnak Partisinin eski ortağını aratmayan aşırı milliyetçi söylemleri paylaşılacak bir acıyı değil rövanşist bir yaklaşımı yansıtıyordu., | AÖzçer, T, 31.1.2012
s.
ing.
rövanşistlik -ği | Yargıya müdahale edilmemesini istememiz rövanşistlik mi, kindarlık mı? , | MAltınok, T, 29.1.2013
a.
rövanşizm | Tek intikamım rövanşizmle, | M Balbay, R, 07.07.2012 | Yunanistan Savunma Bakanı'nın, İstanbul'un fethinin yıl dönümünde Fener Rum Patriği'ni ziyaret ederek İstanbul ve Doğu Trakya'yı Yunan toprağı gibi gösteren bir harita hediye etmesi ne anlama geliyor. Ve bu görüntüler Yunan basınında büyük bir keyifle paylaşılıyor. Türkiye'ye karşı psikolojik baskı uygulanıyor ve tarihi rövanşizmi ve Megali Idea'yı hatırlatan sembolik mesajlar veriliyor. Bu olaylar Türkiye'nin tarih bilinci ve ulusal güvenlik açısından teyakkuzda olması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor...Sen Türk olduğunu unutsan da düşman asla unutmuyor. Hacer Haniç @Hacer34_61, 31.05.2025, X
a.
RPG: | Aralık ayının 12'sinde, Tayland'da uçakta füzeler ve RPG'lerin de aralarında bulunduğu 40 tondan fazla silah yükü ele geçirilmiş, Tayland, uçağın Pyongyang'dan kalktığını bildirmişti. Uçak dokümanları yükün Tahran'a gideceğini göstermesine rağmen, İranlı yetkililerden yalanlama gelmişti., | Milliyet, 16.5.2010
Rsv
gribal enfeksiyon
rsv
a. tıp
RSV virüsü yani Respiratuar Sinsisyal Virüs | Grip ve soğuk algınlığına benzer şikayetlere neden olurken, tedavisinde gecikildiğinde akciğerleri tehdit ediyor.
ing. kıs.
"... influenza RSV enfeksiyonları Kuduz Rubella Inf . mononukleoz Açıklama : CF = HI , IFA , ELISA , OF HI , IFA , ELISA HI OF ELISA HI , CF , EIA REFIT , IFA HI , ELISA , IFA , LA Heterofil Ak deneyi Kompleman birleşmesi , IHA NT ..", H Bilgehan, Klinik Mikrobiyolojik Tanı, 2009, 644 "
Rtlemek oku: retelemek yeniden tivitlemek | ...iki.kişi rtlemiş hemen. İçim kan ağlayarak sildim ya., Layd Zaza, tivitır, 18.7.2019
rub tahtası
b.a.
rub' tahtası | 4. Kandilli Rasathanesi'nde Fatin Gökmen Kütüphanesi ve Müzesi'ne verdiğim bazı Heyet [Astronomi] letleri ve 15 kadar rub' [güneşe göre saat ayarlama] tahtası..., İ Kara, Süheyl Ünver Arşivleri, Derin Tarih, Mart 2025, 3
b.a.
rubik küp | Macar mimar Erno Rubik tarafından icat edilen, 'zeka küpü' ya da 'sabır küpü' ismiyle de bilinen bir çeşit küp. | 15 yaşındaki Riley Woo Rubik küple harikalar yarattı., | T, 8.8.2012
a.
ruble | 1. Rus para birimi 2. Bisikletin arka göbeğindeki dişlilerin adı. | Ruble sesleri Gökovaya yayılır. Başlık yanıltmasın, ruble diyorsak, perestroyka sonrası semiren oligarkların, marariste bodrumda savurduğu rus para birimini kastetmiyoruz. bizim rublemiz bisikletin arka göbeğindeki dişlilere verilen isimdir...Binmediğimiz zamanlarda bile, evde, şöööyle bir çevirip sesiyle mest olduğumuz müzik kutusu., | İşte, geçen hafta tam 175 ruble, Gökovada seyyar bir filarmoni orkestrası gibi ses veriyordu., | Çelik, T, 14.10.2010 | Bu arada şunu da belirteyim, bu büyük külliye sadece zenginlerin ianesi ile yapılmış; bugüne kadar altı-yedi milyon ruble harcanmıştır. 24 ++
a.
rugbi | Ragbi Amerikan futbolu* | Amerika yamyamdır diyorsam, .../ sana değil rugbinin ardından soluyan upuzun genç., | VS, 39
a.
ruger | Bizi yıllarca uğraştıran Sünni-Alevi, solcu-sağcı, laik-antilaik tartışmalarını bitirecek bir anlaşma zeminini oluşturma ihtimali epeyce yüksek. 'Ruger' kurşun, Türkiyenin işte bu yeni buluşma noktasına sıkılıyor., | EÖzkök/AGörmüş, T, 18.12.2012
a.
Ruh | Hanım, kızı o halde gördüğü gibi hemen yerinden fırlayarak ve beye: Bak biçare senin için neler çekiyor yollu bir tatlı sitem ederek bayılan bey olmuş olsa yine daha ziyade telaş edebilmesi muhal addolunacak bir ıstırap ile ruhlar koklatmaya, yüzüne sular serpmeye başladı., | N Kemal, İntibah, 154
a.
ruh bulmak1. | canlanmak, can bulmak 2. Şevk kazanmak. | Öyle bir durumda ki: Sahranın her tarafına tecessüm etmiş ruhanî bir zevk, belki ruh bulmuş cismânî bir safâ denilse aslâ mübalâğa edilmiş olmaz. İlkbaharın en hoşa giden şeyi çimenlerdir., | Namık Kemal, İntibah, hz. F Yenisey, 1963, 6 | Orada benim romanımdan öncesi yoktu; benim ağaçlarımın gölgesinde ruh bulan insanlar, daha önceleri hiçbir ağacın gölgesinde harmanlamışlardı(? *)., | A Kabaklı, Türk Edebiyatı D, 2008, S 415-418, 26
dey.
ruh bükülmesi | Onun hikâyeleri, bazısı roman taslağı sayılabilecek eserleri ile hayalinde yarattıkları arasındaki fark belki de bu ruh bükülmesinden doğuyordu. Yaşasaydı bu bükülmesini yenebilir, toplum içinde insanı anlatan büyük eserler verebilirdi., SAmetAğaoğlu/Sİleri, ZCumartesi, 11.8.2012
a.
ruh çöküklüğü
b.a.
"Zihni işliyor ve bu kayıplar -çok kadın ve kız tipleri sıralanarak- gözünün önünden geçiyor. Halbuki Murad hiç de çekingen, sıkılgan, utangaç bir genç olmamıştı | ona rağmen kendisine teslim olmaya hazır, hatta çan atan birkaç kadın ve kızı en elverişli zamanlarında, fırsatlar ele geçmişken anlam vermediği bozuk bir ruh çöküklüğüyle kaçırmıştı.", R H Karay, Sonuncu kadeh, 42"
ruh doluluğu | Ruh doluluğuna gittikçe hayranlığım artan bu adamın varlığı, teneffüs ettiğim havaya bile tesir ediyordu., | FAtabek, DK, 147
a.
ruh gibi yaşamak | – Sekiz buçuk saat kalıyor abi... Yolda geçen zaman, uyumak, yemek yemek, aklına ne gelirse işte hepsi için kalan bu. Ruh gibi yaşıyoruz..., | DOral, T, 19.06.2010 ruh kanseri | Ki benim hayatım –özellikle roman yazarken– tam da bu hissiyatlanmalarla özetlenebilir. Benim ki de ruh kanseri olabilir. Ki, kaç milyon kanser hastası varsa; o sayının on misli filan ruh kanseri de var. Yabana atmayalım., | PMağden, T, 6.9.2011
a.
ruhan/ruhen | ruh bakımından, ruhça | Güzelliği ruhan yüksek insanlar sevdiği için güzel sanatları yüksek olan devletleri bütün milletler sever, takdir eder..., | Reşatİsmail, YürüyüşD, Sayı9, Sene1, Mayıs 1931, Samsun, 1
z.
GTS+
ruhaniyatlı | Nitekim, Lâtif Erdoğan'ın, Gülen'in onaylanmış hatıratı niteliği taşıyan Küçük Dünyam adlı çalışması bir Ahlat- Bitlis güzellemesi ile açılır. İslâm'ın Anadolu'ya girdiği yer Ahlat, Bursa'dan önce | ruhaniyatlı şehir olarak anılması gereken Ahlat..., | HakanErdem, kararg, 21.8.2016
s.
ruhbansal | ruhbanlıkla ilgili | Diğer bir faktör de, ruhbansal tanrıların çeşitliliğini bertaraf etmek suretiyle rahiplerin gücünü kırmak ve en mutlak hükümdarı en yüksek güneş rahibinin seviyesine çıkarmak suretiyle de tanrılaşan Pharaoh'un eski gücüne dönmesini sağlama amaçlı, bürokratik totaliter bir devletin başında bir monarka duyulan pratik ihtiyaçtı., | MaxWeber/MustafaArslan, | DinSosyolojisineGiriş, | Bilimname, VIII, 2005/2, 145 | Özetle türbanın kökleri Sümerlilerde (sic) belirgin bir ruhbansal şekle bürünmüş gibi gözükse de siyasi ve sosyolojik olarak konuyu soyluluk giysileri bazında ele aldığımızda bu kökler özellikle soyluluk bağlamında daha da eskilere gitmektedir..., | TuncayTemiz, 26.1.2008, | https://groups.google.com/forum/#!msg/kuran-anayasadr/b7kbs2zJOzQ/E9Lu5JZhMYUJ, 28.5.2017g
s.
ruhbilim
"Ne münasebet , / niye kalkacakmış efendim?" / diyordu / ruhbilim meraklısı / Saadet Hanım,", G Aylan, DCD, 83"
ruhça
z.
ruh bakımından.
"Kafaca, ruhça, zevkçe, terbiyece, irfanca hâsılı hilkatçe ve bütün mânâsıyla eski adam diyebileceğimiz bir örnek alınız: Mesela merhum Ali Emiri Efendiyi." Y K Beyatlı, Edebiyata Dair, ? ?"
ruhça z.* ruh bakımından | Bedence bir kap gibiyim; / Ruhça şarap gibiyim / Dudağını dudağıma az koy, çek gene, / Bakalım, mestolur musun? / Oh güzelim, bir dene!, | BGocul, Mevlananın, 10
ruhdaş | Ruhdaşım her şeyim Senlev Taraf'ı destekliyoruz., | T, 25.12.09 | Ruhdaş liderlerin mütecaviz tavırlarını şartlar oluşturuyor. 1930'lara bir göz atmak yeter., | Pbatu, M, 22.5.2014 | Ruhdaş | Çünkü bir samurla ruhdaş idi. Ve o ters çevrilmiş sepetin içinde, ruhunun dengi olan ruha nihayet kavuşacağı an geldiğinde; yani samurun ruhunu içine çekip kendi ruhunu onun içine üfleyeceği an geldiğinde; yani kabilenin yeni şamanı ..., | Elif Şafak, Mahrem, 200, 60
a.
Ruhiyaçı | psikolog, ruhbilimci | Zira ne meslekten filozof, ne de mütehassıs bir ruhiyatçıyım., | Başgil, 24
a.
Ruhiyat | Uzun ve ince ruhiyat münakaşa ve tahlillerine girişip de zihnini bulandıracak ve içini sıkacak da değilim., | 24 | Bir çocuk ana dili ile baskın dil arasında kalırsa, o çocuğun psikolojisi yani ruhuyeti [ruhiyatı] parçalanıyor., | LZana, 26.5.2011
a.
ruhlandırıcı | coşku ve güç verici | Hepsi de birbirinden ferahlatıcı, aydınlatıcı, ibret verici, ruhlandırıcı. Yine okuyorum. 'Peygamber hazretleri hastalanmışlardı. Bir topluluk halinde onu ziyarete gittik.' | , | E Göze, Bulunmuş defterden Cuma düşünceleri, 1983, 171
s.
ruhlanmak | Türk gençliğinin Namık Kemal ruhu ile ruhlanmağa ihtiyacı vardır., | Fındıkoğlu, Cm, 24.7.1941, 3 | Çerniayev, bir çok telefat vererek, geri döndü. Bunu görerek ruhlanan Alimkul, 'Türkistan'! (yerli müverrihin tabiriyle 'Hazreti Sultan Ahmed Yesevî'yi) istirdat tecrübelerinde bulundu., | Togan, Bugünkü Türkili (Türkistan ve yakın tarihi), 1947, 230 | Çanakkale'de, o günkü dünyanın en büyük askerî kuvvetlerini durduranlar, 1908 sonrası Türkçülerinin ve bilhassa Mehmet Emin'in şiirleriyle ruhlanan ve coşan nesildi., | N Sançar, Türkçülük üzerine makaleler, 1976, 47 | Ahalimizden bazıları aranılsa, bulunsa, teşvik edilse her türlü sanayii ceziremizde ruhlanmaya başlayacağına şüphe yoktur., | Sabri Yetkin, Güzelyurt tarih buluşması: 3-4 nisan 2001: bildiriler, 2001, 73
f.
ruhlanmak | Türk gençliğinin Namık Kemal ruhu ile ruhlanmağa ihtiyacı vardır., | Fındıkoğlu, Cm, 24.7.1941, 3 | Çerniayev, bir çok telefat vererek, geri döndü. Bunu görerek ruhlanan Alimkul, 'Türkistan'! (yerli müverrihin tabiriyle 'Hazreti Sultan Ahmed Yesevî'yi) istirdat tecrübelerinde bulundu., | Togan, Bugünkü Türkili (Türkistan ve yakın tarihi), 1947, 230 | Çanakkale'de, o günkü dünyanın en büyük askerî kuvvetlerini durduranlar, 1908 sonrası Türkçülerinin ve bilhassa Mehmet Emin'in şiirleriyle ruhlanan ve coşan nesildi., | N Sançar, Türkçülük üzerine makaleler, 1976, 47 | Ahalimizden bazıları aranılsa, bulunsa, teşvik edilse her türlü sanayii ceziremizde ruhlanmaya başlayacağına şüphe yoktur., | Sabri Yetkin, Güzelyurt tarih buluşması: 3-4 nisan 2001: bildiriler, 2001, 73
f.
Ruhlu | Beşir bey, sevimli, ruhlu, güçlü, şişman, sarı bıyıklı, güleç yüzlü; İstanbulun şık beyleri gibi, bugün terziden alınmış giyimler, taş gibi beyaz yakalar hiç bozulmamış. 51
s.
ruhlu BTS+ | mec. Canlı, etkili | Selim-i Sâlis anları yola getirmek, talim ve terbiyelerine dikkat ederek eskisi gibi ruhlu ve canlı yiğitler yetiştirmek isteyen, bunun faidesini ve kıymetini tamamiyle anlayan büyük bir padişahtır., | AhmedRefik; Selim-iSâlisveNizam-ıCedid* 2. Ruhu olan | Türkiyede inkılaptan yeni bir hukuk tevellüt edeceği tabiî olduğu gibi, bu yeni hukuku tedris için yeni ruhlu bir müessese tesisi lüzumu dahi derkâr idi., | SMaksudi,* | Alacağın olsun Kudret... Sen hakikaten adî ruhlu bir erkekmişsin... OğuzÖzdeş, DağBDA, 1964, 133
s. mec.
bts+
ruhsatkâr
s.
ruhsatçı, ruhsat veren.
"İşte 'İslâmî hukuk' bu kadar ruhsatkâr ve asrî efkâr ve ihtiyâcâta cevâb verecek kadar âlî ve vesî'dir.", Mehmed Şeref, İslâma isnâd edilen tedenni sebebleri, C 22, S 563-564, 139"
ruhsatlandırmak
f.
ruhsat + tr. -lan-dır-
ruhsatlandırdığı nilgün tekfidan, 14.07.2029
ruhsatlandırmak | Ancak firma bastırmış ve metalaxyl yasal bir ilaç olarak ruhsatlandırılmış. Ne var ki bu yasallaşmadan hemen sonra sadece ayçiçeğinde değil, özellikle seralarda, domates ürününde de kullanılır olmuş., | SemraSomersan, OlağanÜlkedenOlağanüstüÜlkeye: TürkiyedeÇevreveSiyaset, Metis, İstanbul 1993, 66
f.
ruhsuzlaşmak | ruhsuz duruma düşmek | +Sakin, efendi, sesi soluğu çıkmayan, içine kapalı, fakir on binlerce Müslüman genci isim isim tanıyor, basamak basamak nasıl yükseldiklerine saniye saniye nasıl ruhsuzlaştıklarına şahit., | NGenç, isenç, 35
f.
GTS+
ruhsuzlaştırılmak | Özellikle Müslümanlık ve turizm adına tarihi Harput şehrinin nasıl ruhsuzlaştırıldığı görülmeye değer., | MAksoy, 12.8.2013 eposta
f.
ruhsuzluk BTS+ | ruhsuz olma hali | Hem biliyor musunuz, kasabanın bütün ruhsuzluğunun aksine ne kadar cana yakın bir havası var buranın., | FAtabek, DK, 139
a.
bts+
Ruhumda hazan sesleri, hicranla uyandı.
Ruhumda nazlı sesin
rulet | çin ruleti | İşte ben: Elif Azak. Nasıl biriyim? Çin ruletine göre: Sağlam, dayanıklı, ince, renkli tatlı..., | İpşiroğlu, 12
a.
rulot | Rulotuyla dünyayı gezen, görmüş geçirmiş biri., | FErbulak, 1991, 41
a.
rum | basılacaksan Rum karısıyla basıl kalıp söz. Rum kadınlarının çekiciliğini, tatlılığını ifade eden bir deyim ocak 2014
a.
rumara | Turkcell, cep telefonu numarasını paylaşmak istemeyen aboneleri için cep numaralarından farklı altı haneli 'Rumara' edinmelerini sağlayan servisi kullanıma sundu., | T, 20.9.2010
a.
rumcasız
s.
Rumca olmaksızın.
lat. rum + tr. -ca-sız
" Türkçedeki Yunanca alıntılar (Anadolu ağızları dahil) - Rumcasız Anadolu Türkçesinin "sınır"ını çizemez, bayrağı "gönder"e çekemez, "gümrük"ten geçemeyiz.@mehmetolmeztr, 8.2.2024, X"
rumelili
"Keriman, Rumelili bahçıvan Akim'e vurulduğunda en büyük abla çoktan her şeye ve herkese hükmetmeye başlamışıtır", K Gündüzalp, CumKitap, 6.7.2023, 8"
Rumelili | Esma kadın, evde kahyalıktan aşçılığa kadar birçok işler gören Rumelili emektardı., | Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf, 82
a.
rumlaşmak | Helenleşmek, grekleşmek. | Anadolu'ya Türkler geldiği zaman 10 milyon dolaylarında Helenleşmiş/Rumlaşmış Hitit, Kimmer, Lidya, Frig ve diğer Anadolu halkları yaşıyordu., | Cm, Özdemir Ince, 28.07.2019
f.
rummân
nar.
ar.
"14. cinānıñdan naśįb eyle şu dört nesneyi ya rabb / 15. biri sükker biri kevŝer biri tuffāĥ biri rümmān", Cönk (Şeyh Hamza Ocağına Ait) İnceleme-Metin-Dizin, Turgut Sav, PamukkaleÜSBE, 2017 Denizli, 99 (1800?)"
run run yansılama. Kedinin uyuma sesi. | Tekir Kedi | tekir dostum, / işte postum: / üstüne yat, / rahat rahat. / ister kıvrıl, ister uzan, / ancak fare gelse uyan. / pençen ona hazır olsun, / şimdi uyu, et run, run, run! / not: işbu tüvit, pisi muhibbanı içündir., ..., 07? .11.204, X
Runa harfleri | Çağdaş Nogayların soy damgalarında Runa harfleri saklanmaktadır, | Maryam Bulgarova, Türk Dilleri Sisteminde Nogay Türkçesi, Orhon Yazıtlarının Bulunuşundan 120 Yıl Sonra III. Uluslararası Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu, 26-29 mayıs 2010, 167-170
a.
runnerli | masa örtüsü runnerli, | ++
s.
rûnümun | Cemilpaşazade Kadri, Muhiddin, Ömer, Memduh ve Cevdet Beyler, bu eşhasın memleket dâhilinde şurada burada canlanan serseri bir cereyan halinde rûnümun olan Kürd cereyanına kapıldıkları hakkında birçok işrabât mevcud ise de son hadise-i isyanda aslen veya fer'an alakadar olduklarını tesbite kâfi delâil mefkuddur. | , | Şeyh Said Davası İstiklal Mahkemesi T,453
Ruse de gu-erre | Savaş hilesi. | Şans yıldızına güvenip kumar oynaması gerekiyordu. Zayıf iradeli bir rakibe karşı işe yaraması mümkün olan bir hile, bir ruse de gu-erre (savaş hilesi) uygulamayı deneyecekti. Piyadesinin silahları ters çevrilmiş halde ve dostça, barışçıl davranarak İngiliz mevzilerine doğru ilerlemelerini; eğer mümkün olursa yürüyüp geçerek İngiliz müstahkem mevkilerini işlevsiz bırakmalarını emretti., | Amstrong, Bozkurt, ? ++
b.a.
fr.
Ruslaşma | Fakat Sovyet hükümeti yeni yapılan evlerin bir kısmını ucuz fiyata depremde çalışarak destek sağlayan Rus gönüllülere vermek istediğinde, pamuk isyanı diye anılan bir küçük halk hareketi gelişmiş, Ruslaşmaya öfke duyan halk Komunistlere zor binler yaşatmış., | A Kanca, 9.6.2019, rindana eposta
a.
Ruslaştırma | Çatışmanın da Sovyetleştirme, Ruslaştırma çabalarına, adını her ne koyarsanız, 'standartlaştırma' çabalarına karşı yerelin kendi kimliğini ortaya koyduğu bir başkaldırı, merkezi otoritenin ise kendi gücünü, kendi kafasındaki kimliği kabul ettirmeye çalışmasından kaynaklanıyor., | SÖney, T, 15.12.2011
a.
Rusluk | M. Arsal'ın oturma izni alması gerekmekteydi ancak Rusya'da iç savaş olduğundan, Rusya ve Ruslukla ilgili hiç kimseye sığınma hakkı tanınmaması, oturma izni verilmemesi için devlet görevlileri tarafından kesin emir olarak yetkililere bildirilmişti., | EvrenKüçük, FinlandiyadaTürkTatarToplumu, TarihinPeşinde, 2012, S 8, | 17
s.a.
Rusyalaşma | Rusyalaşmanın bedeli, | SÖney, T, 20.6.2013
a.
Rusyalaşmak | Batının indinde de Türkiye eski bildik stratejik müttefik değil, sadece daha fazla Rusyalaşıp, katılaşıp başa bela olmaması için kol mesafesinde tutulması gereken bir potansiyel sorun., | CAktar, T, 19.12.2014
f.
rusyalı
a.
Rusya Federasyonu vatandaşı olan.
Menfur saldırı sonrası İstanbul Emniyet Müdürlüğümüz kapsamlı çalışma başlattı. 30 ayrı yere baskın düzenledi, 47 şüpheli gözaltına alındı. 2 zanlı yakalandı. İkisi de yabancı uyruklu. Biri Tacikistanlı diğeri Rusyalı. H, 28.01.2024
rusyalı | Rus St. Petersburg Forumu, Rusya'nın iş dünyasını bir araya getiren bir zirve. Forum, Rusya'nın 1992'de kapitalist sisteme geçmesiyle beraber hem ülke içinde, hem de uluslararası iç çevreleriyle Rusyalı şirketler arasında işbirliğinin geliştirilmesini amaçlıyor. Rusya'ya yabancı yatırım çekilmesi ve Rusyalı şirketlerin uluslararası projelerde yer almasında forum önemli bir araç., | GazeteDuvar, Mühdan Sağlam, 8.6.2019g
s.
Rusyasız
s.
Rusya devleti veya ülkesi olmaksızın.
rusya + tr. -sız
Ruşeymli ekmek
Ruşeymli ekmek | ++
b.a.
rutinleşmek | alışılır hale gelmek, normal karşılanmak | [A]çıkça dillendirilmeyen bazı gelişmeler ve çatışmaların yarattığı tansiyonun yansımaları nedeniyle rutinleşen şekilde gerilimler yaşandığını gözlemek mümkün., | SÖney, T, 13.5.2013
f.
rutinlik -ği | Kısacası, bu sabah 9-akşam 5 mesaisinin rutinliğine uyan bir faaliyet değil., | LÜnsaldı, | http://www.azbilmisozneler.com/2016/02/levent-unsald-roportaj-turkiyede.html? spref=fb, 12.2.2016
a.
rûz-i şep
rûz u şeb
Rûz-i şep eyleyip dilinde ezber / Aşk-ı hakikatin kitabındanız Pür Ziya 17
rükûp | binme, biniş. | Bir müddettenberi memleketimizin misafiri olarak şehrimizde bulunan Lübnan cumhurbaşkanı ekselans Beşâre el-Huri ve maiyetleri erkânı bu akşam saat 20de rükûplarına tahsis edilen özel tirenle Ankaradan ayrılmışlardır., Ş N Berker, Matbuat Hazretleri, 1953, 39
a.
Rüya | kara rüya | kabus* | Bir iki gün önce, kara rüyayı yeniden görünce, sözcüklere sımsıkı sarılmaya çalıştım yeniden. Sİleri, Z, 13.5.2012 rüya takımı | Rüya takım denen bir ekibin olduğu kadar, bir kültür adamının da profili bu yazı., | N. Kuyaş, 9.4.2010 (biri için) hayırlı rüya görmek deyim birinin iyiliğini istemek | Her ortalama zekâ Babahan'ın Trabzonspor ya da G. Saray için | hayırlı rüya görmeyeceğini bilir, burada amaç bir taşla iki kuş vurarak, kendisinin aslında ne kadar zeki bir yazar olduğuna dair bilinçaltına istiap haddini aşmış balon desteği yapmak., | STunalı, T, 28.3.2012
ar.
rüyacı | Rüyacıların, en azından bugünün rüyacılarının özgür yaşamaktansa beyaz yaşamayı tercih ettiğine kaniyim., | EsraAçıkgöz, HRKitapSanat, 26.5.2017 Rüyacı: Benim matemim. (Benim köşemden),YeşilGiresun, 12.11.1958, Rükneddin Fethi, Publications de la Société d'histoire turque, 1958, TTK, 107 | Bunlar arasında hayalperest ve rüyacı tiplere çok rastlanır., | AÜ, C 279, 599 | Gerçekten, şimdi, şimalden; ressamın odasına yetesiye bir ışık düşüyordu, hendeseli ve akıllı şimal, ışığı harcamada biri cömert ve eli açık, öteki rüyacı ve ülkücü olan iki kardeşin yaptıklarına yanaşmıyor, ressamı bütün yönlerden daha çok koruyor ve Şeref Akdik'in, her şeyden önce yetesiye bir ışık ve gölgeye muhtaç olduğunu çok iyi biliyordu., | GültekinElibal, ŞerefAkdik: Hayatı, Sanatı, Eserleri, 1974, 44 | Çünkü huzur, rahat ve ebediyet arayan şair/rüyacı için mağara korunaklı oluşuyla, dünyevi gerçeklikten arınmış bir iç evreni simgeler, | YusufBalcı,Tanpınar: Trajik Bir Şair ve Şiiri, 2008, 113
rüyalanmak | BTS- | Nihayetinde bir gece rüyalandım hemen banyoya gidip toparlandım. Babamın tıraş bıçağıyla suratımdaki tüyleri kestim., M, 9.1.2014, Nejatİşler
f.
bts-
rüyalarda da falezlere koşuyorum Lenayı umarak;, | TBozkurt, rindan, 22.9.2014
rüyalaşmak | O an haykıracağım saçlarım ellerimde, / Bir gölge belirecek rüyalaşan yerimde: / Kaybedecek bir iman ölmeyen mabudunu., Nazım Kemal, 31
f.
rüyalı
s.
"Işık, dönen rüyalı başını, delikanlının geniş ve kuvvetli omuzuna bırakmış, uzun kirpikli süzgün gözleriyle etrafı seyrediyordu.", C Uçuk, DŞ, 1971?, 128"
Rüyalı | Rabbim, nasibimizi esirgeme bizden / Dinmesin bu rüyalı yağmur., | Ş E Regü, 1944, 20
s.
rüyalı | Rüyası olan | Rabbim, nasibimizi esirgeme bizden / Dinmesin bu rüyalı yağmur., | ŞERegü, Yağmur, 20
s.
TDK-
Rüyalık | Rüyaya has, rüyaya benzer | İşte, rüyalık yanları atılırsa Rüyamdaki Okullar, İçtimâi Mektep'de 'şahsiyet pedagojisi, istihsal pedagojisi, bütüncülük' klişeleriyle anlatmak istediğim ideal okullardır, | N Tozlu, Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu'nun eğitim sistemi üzerine bir araştırma, 1989, ? 2. Pek kısa, kısacık İçişleri Bakanı ikbal koltuğuna oturalı bir rüyalık zaman bile geçmemişti. Atatürk'ün büyüklüğü yanında böyle davranışlara vereceğiniz sıfatı sizlere bırakıyorum. F R Atay, Atatürk ne idi? , 1968, 37 Bir varmış bir yokmuş / İki boşluk arası / Bir rüyalık âlemdi / Sen ben olmuşum., Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyatı, 1993, S 231-242, 56 3. Küçücük | Bu oda, bu hesab odası, dostum, / Ancak iki rüyalık, / Üç rüyayı götürmez. / Bâri denizleri görsün sen yokken, / Biraz aynayı bu yana alalım. / Masayı mâziye inat, / Tam, halının göbeğine koyalım. / Uyku şu tarafta dursun, / Biz bu tarafta yatalım., | Z Ö Defne, 1971, 203
s.
Rüyalık | Rüyaya has, rüyaya benzer | İşte, rüyalık yanları atılırsa Rüyamdaki Okullar, İçtimâi Mektep'de 'şahsiyet pedagojisi, istihsal pedagojisi, bütüncülük' klişeleriyle anlatmak istediğim ideal okullardır, | N Tozlu, Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu'nun eğitim sistemi üzerine bir araştırma, 1989, ? 2. Pek kısa, kısacık İçişleri Bakanı ikbal koltuğuna oturalı bir rüyalık zaman bile geçmemişti. Atatürk'ün büyüklüğü yanında böyle davranışlara vereceğiniz sıfatı sizlere bırakıyorum. F R Atay, Atatürk ne idi? , 1968, 37 Bir varmış bir yokmuş / İki boşluk arası / Bir rüyalık âlemdi / Sen ben olmuşum., Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyatı, 1993, S 231-242, 56 3. Küçücük | Bu oda, bu hesab odası, dostum, / Ancak iki rüyalık, / Üç rüyayı götürmez. / Bâri denizleri görsün sen yokken, / Biraz aynayı bu yana alalım. / Masayı mâziye inat, / Tam, halının göbeğine koyalım. / Uyku şu tarafta dursun, / Biz bu tarafta yatalım., | Z Ö Defne, 1971, 203
s.
rüyasızlık -ğı | Dilinin cüreti seni dilsiz bırakmış meğer, rüyasızlığının bedelini yüreğini susturarak ödüyorsun. Halbuki zihninin yoksunluğu yüreğini duymadıkça dinebilir mi; insan yüreğini duymadan neyi akledebilir? , | Mustafa Gazi, Kent Vaizi, 2024
a.
rüzgâr çanı | En sevdiğiniz ses nedir? –Rüzgâr çanı[nın sesi]., | BSuden, T, 2.12.2010
a.
rüzgargülü | rüzgarın estiği yere dönen kimse, fikrinde sabit olmayan, eyyamcı | Bugün medyamızdaki rüzgârgüllerini yazacağım...Öncelikle 'Rüzgâr Gülü' nedir, ona bir bakalım:Deniz pusulasına monte edilen ve en hafif rüzgârın bile hangi yönden estiğini gösteren bir karttır.Açılmış bir gülün yapraklarına benzediği için rüzgârgülü diye adlandırılmıştır. Rüzgârgülü işlevsel olmasının yanı sıra süs olarak da kullanılır. Hatta oyuncakları bile vardır.Denizciler rüzgârın nereden estiğini anlamak ve denizde yönlerini bulabilmek için, içine rüzgârgülü yerleştirilmiş pusulalar kullanır.Rüzgârgülünde Kuzey, Güney, Doğu ve Batı olmak üzere dört ana yön ve rüzgârın estiği diğer ara yönler bulunur., | TevfikDiker,* Rüzgargülü | Bahçeli, 'Zamana ve şarta göre rüzgargülü gibi dönmenin siyaset olacağını zanneden yarım ve yanlış bir anlayışın, partimiz hakkında hüküm vermeye yeltenmesi en başta haddini ve hududunu aşan bir durumdur', | Milliyet, 15.8.2012 | Rüzgargülü olmak işe yarar mı? / Bir Müslüman rüzgarglü olamaz, olmamalı. Rüzgarın estiği yere göre konumlanmak bize asla yakışmaz.; İKılıç, Diriliş P, 28.5.2016
a.
Rüzgârın, bulutun, yağmurun,
rüzgarlanmak mecaz tutmak, rağbet görmek | Buralarda herhangi bir şey, rast gelip de 'rüzgarlanmaya görsün'; ortalık dinip de gerçek anlaşılana kadar, 'atı alanın üsküdarı geçtiğine' ne de çok tanık olunmuştur; ah! bir bilseniz., | RTahiroğlu, T, 23.9.2010
rüzgarlı | zıddı rüzgarsız | yangınlı tepeler üzerinde rüzgarlı bulutlar uçarken., | NÇelik, 99
s.
rüzgarlık –ğı | Ayakları, yeri kavrayacak şekilde yaratılmış olan bu canlının kanatları da bir yarış arabasındaki rüzgarlık görevini görür., | Harun Yahya, Kuşların ve uçuşun kökeni, 3bs., 2005, 44 | TIR'ın rüzgarlığından eroin çıktı., | 122.2019, basın
a.
rüzgârlık | 1. Rüzgar olma hali. | Anlat ki çözülsün dilim, ben rüzgarım demeliyim /rüzgarlığı anlat bana /senin gibi esmeliyim., | FDüzağaç, 2. (...) 3. | Parka, nihayet kalınca bir rüzgârlıktı, giyilen., | RTahiroğlu, T, 13.11.2010
a.
rüzgarsız | rüzgar esmeyen, yeli esmeyen. | çocuklar ince, rüzgarsızsa, / bir kuru eylül yaprağı gibi savrulmuşsa, / iyice bakın, / çocuklar çocuk değil, / sevgisiz ayna., | Hakkı Özkan, 6 | Yuva çekildiğimiz yerdir' dedi, bir rüzgarsız deniz vaktinde., | RehaMağden, 2005, 159
s.